Kendisi böyle nihai merhametle nitelenen Allah, insanlardan da varlığa, eşyaya, maddelere, bitkilere, hayvanlara ve insanlara merhametle yaklaşmalarını istemektedir.
İslam'da Hz. Muhammed'in peygamber olarak görevlendirilmesi de merhametle izah edilmektedir. Hz. Peygamber'in alemlere rahmet, şefkat, sevgi olarak gönderildiğini ifade eden ayetler (el-Enbiya 21/107, Âl-i İmrân 3/159, et-Tevbe 9/128) bunu ortaya koymaktadır. Hz. Muhammed de bu gönderiliş maksadina uygun bir şekilde hayatında, sireti, sünneti ve hadislerinde merhametiyle temayüz etmiş bir peygamberdir.
İslam'da ilahi tavsiye ve emirlerde insanlara hangi inanç, din, kültür, ırk, dil, renk ve coğrafyadan olursa olsun sevgi, merhamet, af, olumlu bakış, günah ve kusurları örtme ile yaklaşımın gerekliliği üzerinde durulması da İslam dininin insanlar arası ilişkilerde merhamete verdiği önemi göstermektedir. Kendisini affedici ve bağışlayıcı (Ġaffâr, Ğafûr, Ğâfir, Halîm, Tevvâb, Rauf) olarak tanımlayan Allah (ez-Zümer 39/5, en-Necm 53/31-32, Sa'd 38/23, el-A'râf 7/155, Gâfir 40/3, eş-Şûrâ 42/23, en-Nisâ 4/16, en-Nasr 110/3, el-Bakara 2/222, 235, en-Nisâ 4/16, 64, et-Tevbe 9/128, Âl-i İmrân 3/30 vd.), insanların da affedici ve bağışlayıcı olmalarını istemektedir (el-Bakara 2/263, Âl-i İmrân 3/134, 159, en-Nisâ 4/149, eş-Şûrâ 42/37).