Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İçki ve Kumar
"Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: 'İkisinde de insanlar için hem büyük bir günah hem de menfaatler vardır. Fakat günahları faydalarından daha büyüktür.' Ayrıca sana, neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: "İhtiyaçtan fazlasını." Allah sizin için ayetleri işte böyle iyice açıklar; umulur ki düşünürsünüz."
Bakara 256) Dinde zorlama yok.Zorlamanın olduğu yerde din olmaz. Zorlayan zorba, zorlanan da zahirde kabul edilse bile gerçekte münafık olur.Dinde esas olan özgür tercihtir.
Sayfa 624Kitabı okudu
Reklam
“İman ile küfür kesin olarak birbirinden ayrılmıştır.”(bakara,256)
Ölüm döşeğinde, "Arap ceziresinde iki din bir arada olmayacak" diyerek İslam dünyasına hoşgörüsüzlük duygusunu miras bırakmıştır. Onun bu vasiyetini yerine getirmek için 1400 yıl boyunca İslam devletlerinin amacı "cihat" olmuştur. "Müşrik" bildikleri halkları kılıçla Müslüman yapmışlardır; örneğin Orta Asya'daki yüz binlerce Türkün kafaları kesilmiştir. Kitaplılardan (yani Yahudilerden ve Hıristiyanlardan) İslama girmeyenleri "cizye" (yani "kafa parası") vermeye zorlayıp ikinci sınıf insan durumunda tutmuşlardır. Şimdi durum buyken, İslam şeriatının hoşgörü dini olduğunu ya da başka dinlere saygılı olduğunu ya da zorlamaya başvurmadığını söylemek mümkün olur mu? Pek muhtemeldir ki, bu soruya karşı İslamcılar, hoşgörü kılığındaki bazı buyrukları öne süreceklerdir ki bunlar arasında, "Ey Muhammed! Sen öğüt ver. Esasen sen sadece öğüt vericisindir. Sen onlara zor kullanacak değilsin" (Gaşiye Suresi, ayet 21-22) ya da "Benim dinim bana, senin dinin sana...." ya da "Dinde zorlama olmaz" (Bakara Suresi, ayet 256) gibi örnekler bulunmakta. Hemen belirteyim ki, bu tür buyrukların hoşgörüyle ilgisi yoktur.Bunlar, Muhammed'in henüz güçlü bulunmadığı dönemde (örneğin Mekke döneminde) ortaya koyduğu şeylerdir. Medine'ye geçip de güçlenmeye başlayınca ölüm ve dehşet saçan bir siyaset izlemiştir.
Sayfa 321Kitabı okudu
Kur'an'ın Bakara Suresi'nin 256. ayetinde "Dinde zorlamak yoktur" şeklinde bir hüküm var." Şeriatçılar bunu "din ve vicdan özgürlüğünün temel taşı" olarak göstermeye çalışırlar. Oysa yalandır, çünkü bu ayetin "din ve vicdan özgürlüğü" ya da "hoşgörü" kavramı ile hiç ilgisi yoktur. Şu nedenle ki, bir kere Muhammed, İslamdan gayrı bir dinin varlığını kabul etmediği gibi, güçlendiği dönemde insanları İslama sokmak ve İslamda tutmak için zor kullanarak, daha doğrusu kılıçla iş görmüştür. Taraftarlarını bu işe hazırlamak üzere Kur'an'a: "...Yalnız Allah'ın dini ortada kalana kadar onlarla savaşın." (Bakara Suresi, ayet 193) "...(Ey Muhammed!) De ki 'Güçlü, kuvvetli bir millete karşı, onlar Müslüman olana kadar savaşmaya çağırılacaksınız'..." (Fetih Suresi, ayet 16) şeklinde nice hükümler koymuştur. Burada geçen "Güçlü, kuvvetli bir millet" deyimi, bazı yorumculara göre İranlıları ve bazılarına göre de Yemen'de yerleşik Benu Hanife kavmini kapsar.
Sayfa 283Kitabı okudu
Dinde zorlama yoktur (Kuran: Bakara/256).
♤Bu, genel bir ilkedir. Islam tebligcisi, engelleri bertaraf etmeye çalışırken, dini zorla kabul ettirmek için savaşmıyor, o, mücerret tebliğine engel olan şartları ortadan kaldırmak için savaşmaktadır. Buradaki inceliğe dikkat etmek gerek. Söz konusu engellerin bertaraf edilmesi, tebliğin zorunlu bir safhasıdır. Yoksa dini zorla kabul ettirmekle ilgisi yoktur.
Reklam
HK
Geçmişte yaptığım bir paylaşım Dua niyetine yinelemek istiyorum "فَإِذَا قَرَأۡتَ ٱلۡقُرۡءَانَ فَٱسۡتَعِذۡ بِٱللَّهِ مِنَ ٱلشَّیۡطَـٰنِ ٱلرَّجِیمِ بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَـٰنِ ٱلرَّحِیمِ
لَٓا اِكْرَاهَ فِي الدّ۪ينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّۚ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللّٰهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقٰىۗ لَا انْفِصَامَ لَهَاۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ Dinde zorlama yoktur. Rüşd/Hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. Her kim tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan Kelime-i Tevhid’e) tutunmuş olur. Allah (işiten ve dualara icabet eden) Semi’, (her şeyi bilen) Alîm’dir. (2/Bakara, 256)
-İslam’ı şeytanlaştırma iradesinin tipik bir örneği, “cihat” kelimesinin “kutsal savaş” diye tercüme edilmesidir. Halbuki “kutsal savaş” kavramı Yahudi-Hristiyan geleneğinin özel bir buluşudur. -Arapçada “cihat”, Allah yolunda “gayret” anlamına gelir. Allah‘ın yolu ise asla zorlamanın yolu değildir. Kur’an çok açık ve net bir şekilde şöyle ilan eder: “Dinde zorlama yoktur.” (Bakara, 2/256)
İslâm'ın halklara hızlı nüfuzunu sağlayan özelliklerinden biri de açıklığı ve hoşgörüsüdür. Zaten Kur'ân, kendilerinin de ortak kaynağı oluşturan Hz. İbrahim'in inancının mirasçıları Kitap Ehline, yani Museviler ile Hıristiyanlara saygı göstermeyi ve onları himaye etmeyi emrediyordu. Bu hoşgörü, Fars'taki Mecusilere ve daha
Reklam
Bakara Suresi
256.Dinde zorlama yoktur. Doğruluk, sapkınlıktan gerçekten ayrıldı. Artık her kim, tâğûta (azgınlığa ve sapkınlığa sevkedenlere) inanmayıp Allah'a iman ederse o, işte en sağlam tutanağa yapışmıştır. Öyle ki, onun için kopmak yok. Allah işitendir, bilendir.
854 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.