Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nükleer soykırım tehlikesi barışçılığı tetikliyor, barışçılık yayılınca savaşlar azalıyor ve ticaret canlanıyor, ticarette hem barışın kârlılığını hem de savaşın maliyetini artırıyor. Zamanla bu döngü, savaşa karşı belki de diğerlerinden daha önemli bir engel yaratıyor. Giderek sıklaşan uluslararası bağlantılar çoğu ülkenin bağımsızlığını aşındırarak bunlardan herhangi birinin tek başına savaşı başlatma girişiminde bulunması ihtimalini azaltıyor. Çoğu ülke artık geniş çaplı savaşları başlatamıyor çünkü bu kadar bağımsız değil.
Sayfa 368Kitabı okudu
GAZZE...
NEREDESİN EY KADIN HAKLARI? NEREDESİN EY İNSANLIK? NEREDESİN EY KADINLARA BİR ZARAR DOKUNDUĞUNDA YERİNDEN FIRLAYAN İKİYÜZLÜ FEMİNİZM? NEREDESİN EY İNSANLARI ÇOK SEVEN SAHTE HÜMANİZM? NEREDESİN EY HER YERE BARIŞ İŞARETİNİ KOYUP DA SOYKIRIMA SESSİZ KALAN GAFİL BARIŞÇILIK? NEREDESİN EY DAVA NÂRÂLARI ATAN ŞERİATÇI MÜSLÜMAN? NEREDESİNİZ EY MÜSLÜMAN ERKEKLER? GAZZE'DE MAHREMİNE DOKUNUYORLAR NEREDESİN EY ÜMMET???!! Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır! Mabedimin göğsüne namahrem eli değiyor neredesin ey müslüman neredesin? Neden sesini çıkartmıyorsun, zalimin kafir başına neden bir taş da sen atmıyorsun?!
Reklam
İnsana yakıştırılan birbirine zıt pek çok özellik, örneğin kötülük ve iyilik, bencillik ve başkalarını da düşünme, cesaret ve korkaklık, savaşçılık ve barışçılık, cimrilik ve bonkörlük, vb. hep insanın içinde yaşadığı toplumun özellikleriyle belirlenir ve şekillenir.
Sayfa 60
Barışçılık taraftarı olan bir millet, hiçbir zaman dünyada kendi hayatını bile sağlayamaz.
Ama
Ama'larından kurtulup gercekten anlayabilseydin, sadece aklınla değil yüreginle de... O zaman anlatabilirdin. Ama'lar vicdanının sesini boğuyor. _Ne garip! Çifte standartlara karşı çıktım, hep ama'sızlıgı savundum; ama'sız barışçılık, ama'sız demokratlık, ama' sız eşitlik. Şimdi sen, ama'ların vicdanımı kararttıgını söylüyorsun..
Sayfa 40 - Can yayınlarıKitabı okudu
Hayır, biz bir defa bu yola girersek, günün birinde ingiltere'nin bize düşman olması mukadderdi, ingiltere'nin, Almanya'nın barışçılık faaliyetine şiddetli bir bencillikle muhalefet ettiğinden dolayı bizim bu harekete kızmamız budalalıktan da öte bir şey olurdu, işte biz bu kadar saftık!
Reklam
Ecdadımız, vaktiyle kararlarını bugünkü manasız barışçılık anlayışı içinde verseydi, şimdi elimizde bulunan milli toprağımızın üçte birine bile sahip olamayacaktık.
Kazım Karabekir Paşa
"Biz burada İstiklal mücadelesi veriyoruz. Biz vatanımıza sahip çıkabilmek için on yıldır devamlı savaşıyoruz. Ne asker kaldı, ne silah, ne de para... Kadın, çocuk, yaşlı, yorgun milletimiz hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hem de bizden kat be kat üstün düşmanlara karşı. Şimdi biz bu gayreti nasıl bölüp bir kısmını dışarıda tanıtım yapmaya ayırabiliriz? Katliam bir tarafa, bir de yayılmacılık isnadı yakıştırıyorlar bize, desenize!.. Yani, Orta Asya'yı Garplılar sömürünce 'medeniyet görevi' deniyor. Biz, onlar da kendi kaderlerini tayin etsinler, bağımsızlıklarına kavuşsunlar, deyince yayılmacılık oluyor. Dört bir taraftan düşmanla kuşatılmış Kars'taki vatandaşlarımız imha edilmesinler diye yurdumuz üzerinde yaptığımız meşru müdafaa hareketi sömürgecilik oluyor da dünyanın dört bir tarafından buraya asker çıkarmak barışçılık! Ah, bu ne çarpık ve rezil mantıktır!"
Sayfa 232 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 2012.Kitabı okudu
“Bugün senin medeniyet, barışçılık, arılık, Adalet isteyen haktan gelir bağırmanla, Bugün senin tutumun, davranış, sükûnunla Kararlaşır olacaktır huzuru, bil, yarının! Senin düşüncen esen oldu muydu, hal düzelir! Güzel düşün, iyi duy, hiç yanılma, aldanma; Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma. Atıl ilerleyişe, birliğe, çalışmalara; Fakat unutma ki yol hep düzenli gitmekle Yakınlaşır, kısalır... Doğru at adımlarını; Düşün; bugünki adımlar hazırlıyor yarını!”
Sayfa 131Kitabı okudu
Bütün medeniyet verici ırklar, içine daldıkları barışçılık prensibi ile yeni topraklar kazanmaktan vazgeçerek,dahili kolonizasyon ile yetindiklerinden meydan, değersiz milletlere kalmakta ve nüfusun iskan edebileceği yerler bunların eline geçmektedir. Yani sayıca çok olan milletler terazide ağır basacaklardır.
Reklam
Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir. Ebedî barış olacağına, bu konuda verilen teminatlara inanan budala milletler bunun acısını bağımsızlıklarını ve haysiyetlerini kaybederek çekerler.
Uyuz bir barışçılık lakırdısı hoş karşılansa ne çıkar?
Şule yayınlarıKitabı okudu
Sonra gel zaman git zaman, garip, korkunç, az­gın ve kelimenin tam anlamıyla zıvanasız davranış­lar gördük. Örneğin korkunç bir gerçek olarak gör­dük ki barışçılık savaşı körükliyen belli başlı etken­lerden biriymiş. Her düşündüğünü söyleme özgür­lüğüne değil, zorbalığa yaramış ve yirmiyi aşkın ulu­su susturmak bakımından özgürlük düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş. «İnsanlar birbirinin kardeşi­dir>> diyen kimseler, istemiye istemiye, binlerce yıl­dır eşi görülmemiş bir kölelik düzenine girişe hizmet ettiler; zorbalığa karşı koyamama, milyonlarca in­sanın kesilip biçilmesine yol açtı.
Aynen
Sonunda tatlılıkla çözümlenemeyen iş yumrukla halledilecektir. Ecdadımız, vaktiyle kararlarını bugünkü manasız barışçılık anlayışı içinde verseydi, şimdi elimizde bulunan milli toprağımızın üçte birine bile sahip olamayacaktık.
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.