evet kabul ediyorum kitap gercekden komik iyi espirileri var kızın diger aile üyelerinden cok farklı düşünmesi kendi iradesini daha iyi kullanması filan gayet hoşuma gitti ama kitapda tanımlayamadıgım bagzı eksiklikler var
evlenememe korkusu yüzünden sinanı evlilik hakında sıkbogaz ediyor buda onu kaybetmesine neden oluyor
zaten biz türk kızları başımıza ne gelse dilimiz yüzüne geliyor :) ve başka insanların aklıyla yaşamaya başlıyoruz onların düşünceleri bizim kendi düşüncemizin önüne geçıyor buda binevi diger insanların hayatımıza mudahaleden kaynaklanıyor kitapda da bu na benzer yaşanıyor kız kardeşleri anne kuzenleri filan akıl vermeye çalışırken kızın aşk hayatını karartılar böyle insanlarada ben çok bilmiş diyorum ama yinede yazarın eline saglık güzel kitapdı
AŞK ÇİZGİSİ - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Bütün yollar aşktan geçiyor, görüyor musun?
Bir aşk çizgisi var her şeyden öte
O çizgiden başka bütün çizgiler
Aşkı tüketmede
İnsanı sevmekle başlar her şey. Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki, birbirimize etiketler vurmaya başlıyoruz. İnsanları yaptıkları işleri, giyimleri, konuşma tarzları / otobüste oturmaları ile yargılamak, bu ülke insanının en büyük ahmaklığı. Başkalarının saçmalıkları ve eksikliklerinden tiksinerek sanırım kendimize ifade edemediğimiz aptallıkları örtüyoruz. İç huzur çok önemlidir. İnsanın içi huzuru yakalaması için, bu hayatı hem kendisiyle hem çevresiyle yaşamayı bilmesi gereklidir.
Ölüm yadigarlarından sonra Harry Potter serisinin en güzel kitabı , olayların değiştiği kitap, voldemortu daha yakından tanımaya başlıyoruz diye güzel belki de ...
Dr. Gary Small'ın hayatı boyunca tecrübe ettiği en ilginç vakaları anlattığı bir kitap.Hasta doktor güvenirliğini ihlal etmemek için hastaların adlarını,mekanları değiştirmiş.Gray`in mesleğine ilk başladığı yıllardan bizde onunla kitaba başlıyoruz.Kitapta toplanan en ilginç vakalar okurken size pekte ilginç gelmiyor ama olayların yaşandığı yıllar göz ardına alınırsa o zaman için çok ilginç olan vakalar arasına girdiği belli.
Kitap çeşitli bölümlerden oluşuyor ve her bölümde farklı hikayeler anlatılıyor. Yazar 30 yıllık meslek hayatını kitapta anlatıyor.Dikkatimizi çektiyi en uç nokta insanların "kafalarında" sorun varsa bunu kolay kolay kabul etmemeleri, piskologu deli doktoru adlandırmaları. Ne yazıkki...
Oldukça akıcı ve eğlenceli kitap. Hem okuyorsunuz hem de düşünüyorsunuz...
15 hikaye var. Benim beğendiğim hikaye "Bebek aşkı" dı.Hikayede dikkatimi çeken,doktorun da yanılıyor ola bilmesi. Okursanız neyi anlatmak istediğimi anlayacaksınız :)
Bunu da belirtmeden geçemiyceğim. Kitapta böyle bir cümle vardı ve beni çok güldürmüştü. Dr.Gary`ın hastalarından biri başka bir psikiyatristin de yanına gidiyormuş ve Gary bunu öğrendiğinde ilk tepkisi :
"Brenda beni başka bir psikiyatrist ile `aldatıyordu`. Herhangi bir psikiyatristle de değil,yakın dostum Charlie`yle." idi. Böyle okuyunca komik gelmiyor belkide ama okursanız sizinde yüzünüze kocaman gülümseme yayılacaktır. Eminim :))
Okuyun, inanın ki bir şey kaybetmeyeceksiniz :)
Bir profesörün aradan 59 yıl geçtikten sonra İstanbul'a gelmesi ve Maya ile tanışması ile başlıyoruz. Nadia ile profesörün aşkı ve bu olayların Mayanın anneannesi ve babaannesi ile bağdaştırması ile heyecanlar artıyor. :) Mükemmel bir kitap.
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
Serinin bu ilk kitabına küçük bir çocuğun gözlerinden görerek başlıyoruz ve devamında verdiği sözlerin zincirlerine yavaş yavaş dolanarak büyümesini izliyoruz. Okuduğum en iyi fantastik serilerinden birinin ilk kitabı, anlatım çok güzel işlendiğinden dolayı elimden bırakamamıştım, kesinlikle tavsiye ettiğim bir kitap.
Serinin son 3 kitabına başladığımda büyük bir heyecanla seriye başlamış oluyorum nedenini çok iyi bilirsiniz ki çünkü bir önceki kitap çok çok önemli yerde çok heyecanlı bir bölümle bitmiş oluyor. Ama gelgelelim nedense önemli bölümün hemen arkasından başlamıyor günler hatta haftalar sonrasından bölümler devam ediyor hatta beklenilen bölümleri neredeyse 100 - 150 sayfa sonra okumaya başlıyoruz. Bunun için de serinin yeni bir kitabını okumaya başladığımda sinirlenmemek elimde olmuyor hatta bazen nefret etme derecesine bile gelebiliyorum ama sayfalar ilerledikçe Martin tekrardan etkisi altına alıyor, sayfalara beni gömüyor son sayfalarda da her zamanki gibi bombaları patlatıyor. Bu kitabı okuyanlar da bilir romanın son 3 - 4 bölümü bomba etkisinde bitti ama bakalım bir sonraki kitapta bu önemli olayları kaç gün sonrasını kaç sayfa okuduktan sonra yazar bize soğuk bir şekilde okutacak. Seri çok çok güzel çok sağlam bir kurgu, paragrafların içindeki bir tek cümleler bile ilerleyen sayfalarda önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor ama artık Martin' in konuyu toparlamasını Starklar' a biraz daha iyi davranmasını artık ufak da olsa mutluluklar vermesini en çok isteyen okurların başında geldiğimi düşünüyorum. Seriyi okuyun okutturun bu durumlara eminim ki çok sinir olacaksınız ama daha fazla olarak da seveceksiniz hastası olacaksınız.
"Sırası geldi: İnsanoğlu, bu dünyada biz’e göre oluşmuş ya da olup bitmiş değildir. Oluşmaktadır. (…) Evet, insanlık, SIKI ŞİİR’ işinin sonunda değil, daha başındadır. Yeni başlıyoruz."
Sevilirken, kendimize, sevdirmeye çalıştığımız zamanlardaki kadar bakmıyoruz. Biri gelip bizi tezgahtan alana kadar, bir manavın önlüğüne süre süre parlattığı elmalar gibi cilalayıp duruyoruz kendimizi. İlk ısırıktan sonra, ısırılan yerlerimizden kararmaya başlıyoruz ama.