Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Meçhul Öğrenci Anıtı Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı, Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür. Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu: – Maveraünnehir nereye dökülür? En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı: – Solgun bir halk çocukları
At üstünde bir yiğit olayım. Battal Gazi gibi ok işlemeyen.
Sayfa 46 - erdem çocuk yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk Destanının Tasnifi -4-
Bu son makalemde biraz da mehaz göstermek ve destanların tasnifi yolunda çalışacaklara bazı pratik maslahatlarda bulunmak isterim. Umum Türk mikyasında destanlarla uğraşmak bugün de epey güçtür. Çünkü bunlar edebî Türk lehçelerinden birine çevrilmiş ve istifadesi kabil bir şekle sokulmuş değildir. Bunları ya muhtelif ecnebi dillerde yazılan
Türk Destanının Tasnifi
– I – Millî destanlar, tarihi vak’aları tasvirden ziyade milletin yüksek millî duygularını in’ikâs ettiren, tamamıyla ve yahut az çok tarihe müstenit bir ideal âlemi gösteren halk edebiyatı eserlerinden ibarettir. Millî destanlar (épopée) meselesini ciddi surette tetkik edenler Fransız (Roland), Alman (Nibelungen Lied), Rus ve Hintlilerin
meh i bürc ı arızından gönül oldu hale mail Bana kendi talimden bu siyeh sitare düştü gönül, ay gibi yüzünden yanağının burcundaki bene tutuldu. Ne yapayım, kendi talihinden bana bu kara yıldız düştü.
Sayfa 178 - Şeyh galipKitabı okudu
Deniz Gezmiş 1970'in 300 Gününü Cezaevinde Geçirdi
Aralık başında salıverildi. Ama kısa süre sonra yine cezaevi yolları görünecekti. Bu kez Yıldız Mühendislik Mimarlık Akademisi'nde Battal Mehetoğlu sağcılar tarafından öldürülmüştü. Polis, üniversiteyi ve yurtları basınca akademide bulunan bir av tüfeğinin Gezmiş'e ait olduğu iddia edildi. Mahkemeye çıkarılması altı ayı buldu. 1970'in yaklaşık 300 gününü cezaevinde geçirdi. O Eylül'de tahliye olana kadar Türkiye'de sular durulmamıştı. Bu sürede DİSK'in çağrısıyla işçiler birleşmiş, tarihe 15-16 Haziran Olayları olarak geçecek direniş yaşanmıştı.
Sayfa 48 - HERDEMKitabı okudu
Reklam
Battal Mehmetoğlu
Malatyalı devrimci, alevi bir ailenin çocuğu olan Battal Mehetoğlu, 14 Aralık 1969 Pazar (Bazı kaynaklarda Cuma namazından çıkan gericiler olarak belirtilse de objektif ve dürüst tavrımızı her alanda gösterme mecburiyetimizi unutmamalıyız.) günü Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi önünde gericiler tarafından katledilmiştir. Ünlü Şair Ece Ayhan "Meçhul Öğrenci Anıtı” isimli şiirini Mehetoğlu için yazmıştır.
Sayfa 25 - HERDEMKitabı okudu
Deniz Gezmiş
23 Eylül 1969 tarihinde ihbar edilmesi üzerine, Hukuk Fakültesinde polisler tarafından yakalandı ve 25 Kasım'a kadar tutuklu kaldı. Fakat Battal Mehetoğlu'nun Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisinde sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada bulunan dürbünlü bir tüfeğin Deniz'e ait olduğu öne sürülerek hakkında tekrar tutuklama kararı çıkartıldı. 20 Aralıkta Cihan Alptekin ile birlikte yakalanan Deniz, 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı.
Sayfa 25 - HERDEMKitabı okudu
İçişleri bakanı Süleyman Soylu'nun "ağabeyi" Arif Önemli, "ilk vukuatım diyerek, Yıldız Teknik Üniversitesi'ne silahla saldırmasını göğsünü kabartarak anlatmaya devam ediyor. O saldırıda üniversite öğrencisi Battal Mehetoğlu silahla vurularak öldürüldü..
Sayfa 39 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
52 yıl önce Adalet Partisi hükümetinin İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu, İstanbul Valisi'ni, Emniyet Müdürünü yanına alarak, Battal Mehetoğlu'nun ölümünden sorumlu olarak Yıldız Teknik Üniversitesi saldırganı Arif Önemli'nin ismini vermiş ve fotoğrafını paylaşmıştı. 52 yıl sonra ise aynı Arif Önemli adı, yine İçişleri Bakanı'nın dilindeydi. Ama ondan söz eden İçişleri Bakanı'nın adı bu kez Süleyman Soylu'ydu. Ve Önemli'ye Bakan Soylu, "Ağabey" diye hitap ediyordu. Aynı makam, 52 yıl önce "saldırgan, cinayet şüphelisi" diye basına verdiği isme, şimdi "ağabey" diyordu..
Sayfa 38 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Truva’nın kahramanları, Komana’nın mürşitleri, Vanesa’nın Kadın Ana’ları, Yıldız Dağı’nın Pir Sultanı, Arguvan’ın Hüseyin Gazi’si, Divriği’de Battal Gazi, Pisidya’da Abdal Musa, Baba Te­keli, Nur Halife ve daha niceleri inkâr edilemez bir gerçeklik olarak tarihin içinde yerlerini çoktan aldılar. Uzak akrabalarının onlarla il­gili gerçekleri bilmemesi onlar için bir ‘tenzil-i rütbe' değildir. Gö­ren gözler onların sırrına mutlaka erecektir. Şimdilik lafımızı, onla­rın uzak çağlardan gönderdikleri selamı sahiplerine ileterek bitire­lim. Üstümüzde kalmasın. Derviş Yunus söyler sözü Yaş doludur iki gözü Bilmeyen ne bilsin bizi Bilenlere selam olsun.
Kanlı Pazardan sonra faili meçhul cinayetler de hayatın bir parçası haline gelmişti. "1969 Eylül'ünde de, Milliyetçi Hareket Partisi güdümündeki, kendilerine 'komandolar' adını veren, 'Ülkü Ocakları' içerisinde örgütlenmiş sağcı grup, Beşiktaş'taki Işık Mimarlık ve Mühendislik Yüksek Okulu'nu basarak öğrencilere ateş açtı. Mehmet Cantekin öldü, yedi öğrenci yaralandı. Aynı grup Aralık 1969'da Yıldız Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencisi Mehmet Büyüksevinç ile Battal Mehmetoğlu'nu öldürdü
Sayfa 119
52 yıl önce Adalet Partisi hükümetinin İçişleri Bakanı Hal dun Menteşeoğlu, İstanbul Valisi'ni, Emniyet Müdürünü yanı na alarak, Battal Mehetoğlu'nun ölümünden sorumlu olarak Yıldız Teknik Üniversitesi saldırganı Arif Önemli'nin ismini vermiş ve fotoğrafını paylaşmıştı. 52 yıl sonra ise aynı Arif Önemli adı, yine İçişleri Bakanı'nın dilindeydi. Ama ondan söz eden İçişleri Bakanı'nın adı bu kez Süleyman Soylu'ydu. Ve Önemli'ye Bakan Soylu, "Ağabey" diye hitap ediyordu. Aynı makam, 52 yıl önce "saldırgan, cinayet şüphelisi" diye basına verdiği isme, şimdi "ağabey" diyordu.
Sayfa 38 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.