Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
bazı kitapları düzenli ve satır satır okumak şart değildir . Furuğ Ferruhzad ismin gördüğümde kitabın ortasından başlamak farz olur bazen. işte öyle okunası
Dahiler ve Aşkları
Dahiler ve AşklarıÖzcan Erdoğan · İkaros Yayınları · 2008501 okunma
'' Hayat bir kelebeğin kanadında yahut bir meleğin dudak ucundadır.'' İnsan kısa ömrü olan şeylere bağlanmamalı... Mesela kelebekler! Sevdiklerin herkese gözükmeyebilir. Mesela melekler! Bazen çok sevdiğin bir şeyi ne avucunda saklamaya ne de bırakmaya kıyabilirsin... Mesela kelebekler! Öyle uçsuz bucaksız seversin ki sadece bu olaya insanüstü güçler şahit olur Mesela melekler ! İnsan ellerinden uçup giden sevdikleri şeylerin ardından koşarken yorulurlar.. Mesela kelebekler! Çabuk unuturlar ya da hiç hatırlanmaman da mümkündür Mesela melekler Bazen sevdiğin kadar sevilemezsin. Onların kalbi senin kadar kocaman değildir. O nedenle senin gibi candan sevmeyi bilemezler. Üzülmemelisin ! Mesela kelebekler!
Reklam
"Beppo sokağı süpürürken yavaş ama belli bir tempo ile çalışırdı. Her adımda bir nefes alır; her nefeste bir süpürge sallardı. Bir adım - bir nefes - bir süpürge. Bir adım - bir nefes - bir süpürge. Böyle sürüp giderdi. Arada bir durur ve önüne bakarak düşünürdü. Sonra tekrar bir adım - bir nefes - bir süpürge. Bak Momo derdi, ne oluyor, biliyor musun? Bazen önüne upuzun bir cadde çıkıyor. Öyle uzun ki, insan bunun sonu gelmez sanıyor. O zaman acele etmeye başlıyorsun. Gittikçe daha çok acele ediyor insan. Her önüne baktığında yolun hiç de kısalmamış olduğunu fark ediyorsun. Daha hızlı ve daha gayretli çalışıyorsun; sonunda nefesin kesilip güçsüz kalıyorsun. Ve cadde hala upuzun bir şekilde seni bekliyor. İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli olarak bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur. Önemli olan işini iyi yapmaktır. Öyle de olmalı. Bir de bakarsın ki adım adım bütün yolu bitirmişsin. Nasıl olduğunu anlamadan ve yorulmadan. Önemli olan da budur.
Sayfa 41
Ve bazen de öyle zamanlar olur ki yapılması gereken tek şey; ağlamayı bırakıp kalbinizdeki aşkla sakinleşmek ve elinizden geldiğince hayatı yaşamaktır. Tıpkı benim gibi.
kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde kaç kilo çekerdi yalnızlık kaç kere ezildim altında yaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize
“(...) çok güzel kızlar varmış ve Kant'ı da su gibi okuyorlarmış diye söylentiler çıkarıyorlar, doğru mu acaba? Onları ne yazık ki karşıdan karşıya geçerken ve vapurda bacak bacak üstüne atarken ve piyasa caddelerinde gözlerini ilerde bir noktaya dikmiş yürürken göremiyoruz, nerede saklanıyorlar dersin, bak ben ortadayım, onlarda kim bilir ne
Reklam
Herkes yılbaşı planlarına başlamış, bir de utanmadan "sen ne yapacaksın yılbaşında, planın vardır herhalde" diyor. Bizim gibi insanların planı olmaz, arkadaşlarla toplanıp bir mekana gitmek gibi huyumuz yoktur. Sevmediğimizden yahut gidemediğimizden değil, birlikte gidebilecek kimsemizin olmamasından.. Öyle gece yarısına kadar dışarıda takılıp geri sayım yapmayız, televizyonun başında bekler televizyon programların geri sayımını izleriz. Hatta bazen yatar pozisyonda telefonun saatiyle bile yıl başına girer, 'aaa 3 dakika olmuş yeni yıla gireli' bile deriz. Çoğumuz bilgisayar başında girer aslında. Tüm her şeyden uzaklaşıp stres atmak, kafa dağıtmak için. Hiçte öyle eğlenceli müzikler dinlemeyiz o an, yeni yılımızı kutlayan da olmaz. 3,5 sekme olur tıklar dururuz. Bazen de içeriden 'hadi yat geç oldu' seslerini duyuyor gibi oluruz. Bizim için yeni yıl, yarının tatil olmasından ibarettir. Bir yere tarih atarken, yanlışlıkla geçen yılın tarihini yazınca bile anlayabiliyor insan, bazı şeylerin ne kadar basit ve eğlencesiz olduğunu.
Bazen asla vazgeçmem deseniz de öyle bir an gelir ki vazgeçmek tek kurtuluşunuz olur o aşktan.
Sayfa 450
Aşkın aykırısı nasıl olur? Olmadık yerde, olmadık zamanlarda ve olmaması gereken insanların içinde yeşerir, büyür. Bazen öyle kök salar ki, söküp atması ancak o insanın yok olması ile mümkün olabilir.
Tertemiz Bir Çocuğun İlk Kirlenişi Olur Bazen Aşkın Elleri... Açılan Derin Yaraya Ne Torba Dolusu İlaç İyi Gelir, Ne de İhanetin Merhemi... Büyüdün mü Çocuk Olamazsın... Geriye Dönüş Yoktur, Zaman Yazarlar Reçetene... Her Gün Bir Doz Sahteden Bir Gülümseme, Hayat Devam Ediyor Eğlenceleri, Aman Sabahlar Olmasın, Haydi Vur Şişenin Dibine... Tükendi mi Son Damlası Yalanların, Gitti mi İyi Gün Dostların, Ayrıldı mı Gönülden Çakma Gönül Sevdaların... Artık Yalnızsın... Şimdi Şarkılar Daha İyi Anlar Seni, Onlar İyi Konuşur, Sayfalar İyi Dinler... Başkalarından da Bekleme Sormasını, Nasılsın Demeler Eskide Kaldı. Artık Onun Yerine Naber Diyorlar, Sende İyilik Diyorsun... Bakma Öyle Çocuk, Artık Kimse Hikayelerin Sonunu Merak Etmiyor... Soner AYAN
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.