Zaniye ,zina eden kadın,hayat kadını anlamına geliyor. Ve biz 1. Dünya Savaşı dönemini bir zaniyenin -Fitnat'ın- günlüğünden okuyoruz.
Kitap, ülkenin içinde bulunduğu savaş döneminde, toplum için çalışan bakanların, gazetecilerin, edebiyatçıların eğlenceli partilerini, zevk ve sefa içindeki yaşamlarını anlatıyor. Tek düşünceleri eğlenmek olan bu kişilerin yaşamlarını bütün açık secikligi ile anlatıyor yazar. Bu yüzdendir ki yaşadığı dönemde hak ettiği yere gelemiyor. Dönemi düşünecek olursak bunları yazmak cesaret işi. Ve yazar bunu her şeyi göze alarak yazıyor. Günümüz Türkçesi ile yazıldığı için okuması kolay ,akıcı bir Türk klasiği.
Behçet Necatigil bu kitap için yeniden basılmalı ,çünkü bu romanın, Birinci Dünya Savaşı İstanbulu'nun sorumsuz, yozlaşmış, zenginlik bezgini yüksek sınıf kesiti olması yanı sıra, günün gözde edebiyatçılarının içyüzlerini yansıtan özel bir değeri de var.-demiş ve kitapta ismi değiştirilmiş edebiyatçıların gerçek isimlerini de vermiş.
Yine bir Türk klasiği eseri ve benim aklımda yine aynı cümleler. 'Ne kadar zaman geçerse geçsin bazı şeyler hiç değişmiyor'