"İyi ki kimseler bilmiyor aklımdan geçeni, yoksa bunun çılgınlık ya da intihar olduğunu söylerlerdi ona zaten bildiği şeylerden başkası olmazdı söyledikleri."
Sen Tanrının canını sıkacak kadar büyük de değilsin, önemli de değilsin. Kendini yemekten vazgeçmezsen elimin tersiyle bir tane çarpanm, pişman olur sun."
Bu yaşıma kadar evet bazı hatalarım oldu. Ben de ergenlik ve çocukluk geçirdim çünkü. Fakat hiçbir zaman okumam ve kendimi geliştirmem gerektiği gerçeğini görmezden gelmedim. Çünkü güvenecek bir babam ve annem daha doğrusu ailem yoktu. Tek yanlışımda hayatım berbat olabilirdi. Hoş şuanda da pek iç açıcı değil ama en azından okuyabildiğime şükrediyorum. Her neyse asıl konuya döneyim. Bu yaşıma kadar sıfır özel ders ve dershane ile lise sınavında güzel bir puan aldım ve şuanda da güzel bir bölüm okuyorum - üniversite için aynısını diyemeyebilirim çünkü ailevi mecburiyetten tercih ettiğim bir üniversite- ve hâlâ ailemden olabildiğince az para almaya ve kendi çabalarımla bir yere gelmeye çalışıyorum. Ve belki inandırıcı gelmeyecek ama ben 18 yaşıma kadar babamdan para almadan- abim ve ablam çalıştığından- okudum. Buna rağmen tüm başarım babama bağlıymış gibi muamele görüyor ve bununla kalmayıp hâlâ eğitim hayatımdan olma korkusuyla devam ediyorum. Asıl söylemek istediğime gelirsek de bir aile dostumuzun kızı şuan 12 olması gereken yerde ailesinin bu kadar emeğine rağmen hâlâ 11. Sınıf. Asıl olay bu da değil. Kız her gün okuldan kaçan ailesine yapmadığını bırakmayan saçma sapan insanlarla muhatap olan biri. Tüm bunlardan bir tanesini yapmış olsam şuan ben evde oturuyor olurdum ama onun ailesi para verip koleje yazdırdı. Demek istediğim şu hayat hiç adil değil. Bu hayata ve insanlara olan nefretimi körüklüyor. Bazılarına sunulan imkanlar hak edene sunulmuş olsa bu dünya daha farklı olabilirdi ya da hiçbir şey değişmezdi. Bilemiyorum.
D̴e̴v̴l̴e̴t̴i̴n̴ K̴ı̴z̴ı̴ L̴ü̴l̴ü̴
Bu kitapta yazanlar gerçek, hem de en acısından. Okurken öfke, gözyaşı, bazen de tebessüm olacak. Duygu geçişleri yaşatan kitabımız #devletinkızılülü den bahsedeceğim.
Lülü gerçek, kıvırcık lüle saçlarından almış bu ismi, o daha bebekken verilmiş yetiştirme yurduna. Ne yaşadıysa ve hatırladıysa yazmış. Zira unutması pek mümkün olmayan şeyler yaşamış. Yazılanlar haykırış mı? İsyan mı? Farkındalık yaratmak mı? okuduktan sonra siz karar verin ama benim nezdimde bunların hepsi.
Sisteminden pardon sistemsizliğinden, arkadaşlarından, yurt annelerinden(bazılarına bu isim yakışmıyor), yediği, içti, gördüğü, yaşadığı, yurttan ayrıldıktan sonrası ve anne oluşuna kadar her şeyden bahsetmiş. Yazarımızın kendi hayat öyküsü olan bu kitabı lütfen okuyun. Ben okurken çok etkilendim. Söylemek istediğim çok şey var aslında ama
Sevgiyle ve kitapla kalın