Said Nursi Düşmanlığı Üzerine...
Yorumları kapalı tutacağım. Buradan maksadım sadece bilgi vermek, yanlış anlaşılmaların önüne geçmek.
...
Said Nursî ile ilgili hemen her konuda işi-gücü düşmanlık ve hezeyan pompalamak olan tuhaf mı tuhaf bazı tipler var..
Bu tiplerin bir kısmı dost sûretinde görünerek sinsice düşmanlık yapar, bir kısmı ise kendini tarafsızmış gibi göstererek,
Şeytan diyor ki:
Ve insan suretinde çok şeytanlar var, bana yardım ediyorlar.
Sayfa 176 - Tenvir NeşriyatKitabı okudu
Merak Edenlere
Risale-i Nur
Risale-i Nur okumak Allah'ın kuluna verdiği en büyük nimetlerdendir. Çünkü Risale-i Nur, Allah'ı tanımak, sevmek ve itaat etmek hazinesinin bu zamanda en kolay en etkili en güzel anahtarıdır.
Risale-i Nur, Kur'an'ın ve hadislerin bu zamanda en uygun izahları olduğundan; insanı ebedi cehennem kuyusuna düşmekten kurtarıp cennet bahçelerine koyan nurlu bir bilettir.
Cemil Meriç diyor ki;
"Üstad Bediüzzaman in eserlerini şayet ilk gençlik yıllarımda tanımış, okumuş olsaydım, büyük ihtimalle gözlerimi bu kadar erken yaşlarda kaybetmezdim...
Önce Batı'ya yönelerek peşine düştüğüm hakikati, yine Doğu da buldum. Doğu da ise, en parlak yıldız olarak Said Nursi`yi tanıdım... Tanzimattan bu yana, İslâm tefekkürünü temsil makamında, bir tek onu tanıdım.
Başka hiçbir şahsiyet, bu makamı dolduramıyor, hakkını veremiyor"
Cemil Meriç
Felsefe Adı Altında Neler Aşılamadılar ki
Şimdi bak şu sersem ve geveze felsefe ne der? Bak diyor ki: "Güneş, bir kitle-i azîme-i mayia-yi nâriyedir. Ondan fırlamış olan seyyärâti etrafında döndürüp, cesâmeti bu kadar, mahiyeti böyledir, şöyledir!.." Mûhiş bir dehşetten, müthiş bir hayretten başka ruha bir kemal-i ilmi vermiyor. Bahs-i Kur'ân gibi etmiyor. Buna kıyâsen; bâtınen kof, zahiren mutantan felsefi mes'elelerin ne kıymette olduğunu anlarsın. Onun şa'şan-i sūrisine aldanıp Kur'ân'ın gayet mu'ciznümü beyânına karşı hürmetsizlik etme!...
Sayfa 240 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
Akidesizin biri,
üstad 
Bediüzzaman Said Nursî hazretlerine Bediüzzaman dediğimiz için bizi şirk ehli sayıyor.
dönüyor 
Mevlana Celaleddin-i Rumi ye ve tasavvufa laf atıyor.
bugün 
Mahmud Ustaosmanoğlu efendi hazretlerinin vefatı üzerine İsmailağa'ya şirk ehli bir cemaat ehli şirkin kalesi ve kendinden başkalarını müslüman görmezler diyor.
bunları diyen şahıs kendine hiç bakmıyor sizden başka kendinden başkasını müslüman görmeyen, akidesi bozuk mu var sapkın selefiler önüne geleni kâfir ilan edip, tekfir eden sizden başka sapık mı var dünyada?
kitap okumak için geldiğim platformda dahi sakin kalamıyorum.
ama unutmasınlar ki burası hâlâ 
Yavuz Sultan Selim in ehli sünnet memleketi
BU MEMLEKET BİZİM!
Zübeyr Gündüzalp Ağabeyin Afyon Ağır ceza Hâkimliği Müdafaası
Afyon Ağır Ceza Hâkimliğine,
Gizli cemiyet kurmak ve devletin emniyetini bozmak suçuyla müttehem bulunmaktayım. Aşağıda arz edeceğim vecihle böyle bir suçu işlemediğime kat’î kanaatiniz geleceği için bu ittihamı daha şimdiden reddediyorum. Evet, Risale-i Nur talebesi olduğumu memnuniyetle ve ilan edercesine söyleyebilirim. İnkâr etmek, Risale-i
Bismark eserinde diyor ki: "Kur'anı her cihetle tedkik ettim, her kelimesinde büyük bir hikmet gördüm. Bunun misli ve beşeriyeti idare edecek hiçbir eser yoktur ve gelemez."
..kanun, zabıta ve savcı, suç işlendikten sonra işleyeni ve işleteni yakalıyor. Yani iş olup bittikten sonra, namus payimal olup adam öldükten sonra. Daha evvel tedbir almağa kununen imkan yok; fakat dinen buna imkan var: Allah korkusu ve din. Bu korku sayesinde her türlü rezaletin önü alınabilecegini bildiriyor. İslam dini bunu emrediyor. Tedbiri evvelden alın diyor. Nasıl? Nasihat edin, ikaz edin, Allah'ı tanıtın, insanın kalbinde Allah korkusu, Allah sevgisi, ateş, Cehennem, ebedi azab, ebedi saadet yer etsin, bilsin, anlasın, sevsin ve korksun; korksun ki fenalıklardan kaçsın, hem kendisi kurtulsun, hem de cemiyet; savcı da, devlet de, hükümet de, millet de rahat etsin. Bunun için Allah korkusunu ve sevgisini insanlara aşılayın.
Sayfa 644Kitabı okudu
Avrupa'nın asr-ı âhirde en meşhur bir feylesofu Prens Bismark (Bismarck) diyor ki: "Ben bütün Kütüb-ü Semaviyeyi tedkik ettim.Tahrif olmalarına binaen, beşerin saadeti için aradığım hakikî hikmeti bulamadım. Fakat Muhammedîlerin (Aleyhissalâtü Vesselâm) Kur'anını umum kütüblerin fevkinde gördüm.
Her kelimesinde bir hikmet buldum. Bunun gibi beşerin saadetine hizmet edecek bir eser yoktur.
Böyle bir eser beşerin sözü olamaz. Bunu "Muhammed'in (Aleyhissalâtü Vesselâm) sözüdür" diyenler, ilmin zaruriyatını inkâr etmek demektir. Yani Kur'an Allah kelâmı olduğu bedihîdir."
Sayfa 367 - EnvarKitabı okudu
336 syf.
9/10 puan verdi
İngiliz sömürgeler Nazırı Mebuslar Meclisinde, elinde Kur'an meali, kürsüye geçiyor ve onu mebuslara doğru uzatarak şöyle diyor:
- Bu kitap Müslümanların elinde kaldıkça ve onlar bu kitaba bağlı bulundukça biz kendilerine hakim olamayız! Ya Kur'an'ı ortadan kaldırmanın, yahut müslümanları ondan soğutmanın yolunu aramalıyız!
Bediüzzaman bu haber karşısında o kadar sarsılıyor ki, şöyle haykırıyor:
- Kur'an'ın sönmez ve söndürülemez bir güneş olduğunu ben dünyaya ispat edeceğim!
Sayfa 184