Allaha iman etmeyenler, Peygamber Efendimiz'in getirdiklerine inanmayanlar beğenmeyenler, din-i İslam'ı kabul etmeyenler, Cehennemde feryat edecektir: (Ya Rabbi bizi tekrar dünyaya gönder, hiç günah işlemeyeceğiz, hep ibadet edeceğiz!) diyecekler. Onlara, (Siz zaten oradan gelmediniz mi?) denilecektir.
Bizim iştigal ettiğimiz vazife-i zaruriye-i insaniye ise, herkese her zaman ciddî alâkası var. Bu vazifemizi beğenmeyenler ve kaldıranlar, ölümü kaldırmalı ve kabri kapamalı!..
Sayfa 340 - Envar Neşriyat
Reklam
Yarayı Kanatan
Evet, bu zavallı vatanın yaralarını kanatan sizsiniz, sizin gibi onu beğenmeyenler, ona inanmayanlar, sürekli onun kusurunu gören sevgilileridir.
Begenseler de, beğenmeseler de Türkiye; laik ve üniter bir cumhuri­yettir. Kimi "aklı evvellerin" dalga geçtikleri ve resmi ideoloji dedikle­ri şey budur. Yani devletin kuruluş felsefesi ve biçimidir. Bunu beğe­nen de olur, beğenmeyen de. Beğenenler savunur , beğenmeyenler alternatif bir düzen önerirler. Halkın çoğunluğunu ikna ederlerse (demokrasiye dokunmamak koşuluyla) kendi düzenlerini kurarlar. Eger demokrasiyi de ortadan kaldırmayı planlıyorlarsa, hava alırlar. Valilerimiz, cumhuriyetin valisi olmak zorundadırlar. Eğer kendi de­mokratik tercihlerini kullanmak istiyorlarsa , istifa denilen saygın bir kurum vardır. Ama hem cumhuriyetin valisi olacaksınız hem de cumhuriyetin kuruluş felsefesine ve yasalarına karşı çıkacaksınız... işte bu olmaz.
Sayfa 114 - Çınar Yayınları, 3.Basım Istanbul, Mayıs 1995Kitabı okudu
Fussilet suresi
39.Ayet O’nun (kudretinin) alamet (işaret)lerinden (biri de şu)dur: Sen yeri boynu bükülmüş (kupkuru) olarak görürsün, oysa biz onun üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer ve kabarır. Ona can veren (Allah), elbette ölüleri de diriltir. Çünkü O, her şeye kâdirdir. 40. Âyet Âyetlerimiz hakkında sapıklık eden/batıla sapa(rak inkâr edenler büyüklük taslayıp onları beğenmeyenler, hükümlerinin artık geçersizliğini söyleye)nler şüphesiz bize gizli kalmazlar. O şekilde ateşe atılan mı daha iyidir, yoksa kıyamet günü (azaptan) emin bir şekilde gelen mi? Artık dilediğinizi yapın (ne yaparsanız kendinize yapmış olursunuz). Şüphesiz ki O, (bütün) yaptıklarınızı hakkıyla görendir. 41-42.Ayet Onlar, Kur’an kendilerine geldiği zaman nankörlük etmişler/küfre sapmışlardır (dolayısıyla azaptan kurtulamayacaklardır). Halbuki o, cidden eşsiz bir kitaptır. Artık ne önünden ne de arkasından (hiçbir şekilde) batıl ona yaklaşamaz (ve onu bozamaz). O (Kur’an), hüküm ve hikmet sahibi, her türlü övgüye (hamde) layık olan (Allah) katından indirilmedir. Dipnot Güneş ışığı, üflemekle veya bağırıp çağırmakla söndürülmez.
Bir zamanlar dünyaya hükmedip cümle mülke 'benim' diyenler bu adamlar mıydı, şu taşlara başlarını koyup yatanlar, bir vakit köşkleri, sarayları beğenmeyenler miydi?
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
339 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.