Ben hep mutluyum neden bilmiyor musun?
Çünkü hiç kimseden bir şey beklemiyorum
Beklenti her zaman zarar verir
Hayat kısa. Bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol
Gülümsemeyi sakın bırakma!
Kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle
Yazmadan önce düşün
Harcamadan önce kazan
Dua etmeden önce inan
Vazgeçmeden önce dene
Nefret etmeden önce sev
Ölmeden önce yaşa...
Çok zaman önce okumuş olduğum bu muhteşem eser üzerine birde ben yorum yapayım dedim. Dikkat!! Kitap içerisinden alıntılar ve ufakta olsa, yazar hakkında bilgilendirme ve şahsi görüşümü içerir.
Bundan yıllar yıllar evvel, sene 1092 yılında Buhara’dan yola çıkmış bir kervana köle olarak satılan güzel bir kızımız ile başlıyor bugünkü efsanemiz.
Yaşam konusunda bir fikrin vardı; içinde bir inanç, bir beklenti yaşıyordu; eylemlere, acılara ve özverilere hazırdın. Ama yavaş yavaş anladın ki, dünya hiç de senden eylemlerde ve özverilerde bulunmanı istemiyor; yaşam kahraman rollerine ve benzeri şeylere yer veren bir kahramanlık destanı değil, insanların yiyip içmeler, kahve yudumlamalar, örgü örmeler, iskambil oynamalar ve radyo dinlemelerle yetinip hallerine şükrettikleri rahat bir orta sınıf evidir. Kim bunun başka türlüsünü ister, kim gönlünde yiğitliği ve güzelliği barındırır, büyük yazarları ya da ermişleri baş tacı ederse, o bir aptaldır, bir de Don Kişot'tur.
Düşük beklenti, okuyabildiğim kadar kitap okumak, kimsenin bilmediği yerler keşfetmek, şahsıma bir şeyler katabilitesi yüksek insanlarla tanışmak, ilişkide nicelik yerine niteliğe önem vererek doğru kararlar almak, yastığa başımı koyduğumda yaşayacağım bir vicdan rahatlığı.
...Olmaktan korkmadığım, huzurlu hissettiğim yerdeyim; kendimdeyim. Ne kimseye karşı bir beklenti içine giriyorum, ne de kimsenin beni sevmesi için kapısına gidiyorum.
Benim beklediğim aşk başka...
Yanımda olacak benim.
Canım her istediğinde onu göreceğim. Sebepsiz aradığım zamanlar olacak, özledim dediğim de bende özledimi duyacağım. Ruhum la bedenim ile onu isteyeceğim. Uzaktan baktığım da bu benim diyeceğim. Gece dışarda yağmur altında ona sarılacağım. Kar yağdığında el ele yürüyeceğim. Öpeceğim,seveceğim, sevişeceğim...
Kısacası "O" ben, "Ben" o olacağım...