Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir mektup yazmak istiyordum ama adres bilmiyordum. Yani hiçbir adres bilmiyordum. Buna inanmazlardı, bunun için utanıyordum. Bana herhangi bir adres söyler misiniz? diyemezdim. Oysa herhangi bir adres yeterliydi benim için. Bir zorluk daha vardı o zamanlar. Şimdi de var - yani bir süre geçtiği halde. Kendi adresimi de bu mektupta yazmak sorunu beni düşündürüyor. Bu hikayemi, ekspres ya da posta treni artık -belki de sadece belli bir süre için- geçmediği halde, bir yolunu bularak okuyucularıma -artık müşterim kalmadı- iletebilsem bile, nerede bulunduğumu nasıl anlatacağım? Bu sorun da beni düşündürüyor. Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumu bildirmek istiyorum. Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Sayfa 196 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Reklam
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Sayfa 264Kitabı okudu
23 Haziran 1976
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Sayfa 196Kitabı okudu
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Reklam
+Elinizdeki kitap "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" sorusuyla bitmektedir. -"Buradayım" yanıtını verenlerin çoğalması dileğiyle..
“Sevgili geçmişim..." diye başladım satırlarıma bir mektup yazar gibi. "Sana gelecekten yazıyorum... Başardın mı, başaramadın mı bilmiyorum. Girdiğin, ortasında titreye titreye yürüdüğün, belki de karşıda denizi gördüğün, çiçek kokularıyla ilerlediğin o uzak yolda mısın hala, denize yaklaştın mı bilmiyorum. Yoksa bir ara sokağa mı
Sayfa 140 - İndigo YayıneviKitabı okudu
"ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?"
Sayfa 196 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Pirandello, Altı Kişi Yazarını Arıyor diye bir oyun yazmıştı. Gerçekliğin kaypaklığını, göreceliğini sergileyen bu oyun bana Oğuz Atay’ın benzer bir sorunu ele alırken okurunu arayan bir yazar olarak tanımlanabileceğini düşündürdü. «Ben buradayım, sevgili okurum, sen neredesin?» derken, belki bir yandan okurun ilgisizliği karşısındaki kırgınlığını dile getiriyordu. Ama bir yandan da okurun kitaplarındaki düşünsel yaratıcılığa katılımı için bir çağrıda bulunuyordu. Oğuz Atay’ı okumak bilinç ve duyarlığın yaşamayı anlamlı kılan bir bireşime, bir çeşit yaratıcılığa yönelteceğine ben bu yüzden inanıyorum. Onun bu kitapları yazmakla dizginleyemediği yaşama coşkusunu okurlarıyla büyük bir içtenlik ve cömertlikle paylaşmak istediğine inandığım gibi. Eylül 1 Cevat Çapan
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.