Dövüş kulübünü icat ettiğimizde, Tyler'la ben, ikimiz de hayatımızda bir kere bile dövüşmemiştik. Ömrünüz boyunca hiç dövüşmemişseniz, içinizde bir merak olur. Acı duymanın nasıl bir şey olduğunu, başka bir adam karşısında neler başarabileceğinizi merak edersiniz. Tyler'a bunu denemek isteyecek kadar güven veren ilk kişiydim ben.
Sayfa 56 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Düşündüm, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı. İçimde müphem bir arzu: Bir deprem olsa da, bir yıldırım düşse de, sakin pırıl pırıl bir dünyaya yeniden doğsam? Azap çeken bir ruh gibi bekliyor, kolluyor, arıyordum, lakin boşuna! Dünya,ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur, bir üflemeye bakar. Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! Artık hiçbir şeye inanmıyorum. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar; birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler. Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Nedir günler, nedir aylar? Benim için bir önemi yok bunların; Mezarda olan için zaman, anlamını kaybeder.
Reklam
"Aynı değil hiçbir şey. Sabah kahvaltıları aynı değil, yürüyüşler aynı değil, filmler aynı değil, tatiller aynı değil, şaraplar aynı değil, akşam yemekleri aynı değil, uykular aynı değil. Bir şeyleri yarım yapıyormuş hissi, bir şeylerin tamamlanamayışı, işte tam da şurada, göğsümde koca bir yığın. Kimse aramıyor, bulmaya da yok telaşımız,
Bir hastanın doktora geldiği gibi gelmek!
Sizleri suçlamak veya kınamak için buraya gelmedim. Din adamlarını suçlayan çok kişi var zaten. Bense din adamlarını değil, kendimi ve tüm toplumu suçluyorum. Sonuçta din adamları gökten düşmüyor, onlar da bu toplumun içinden çıkıyorlar. İyi veya kötü, başarılı ya da başarısız nasıl olursa olsunlar, bizim din adamlarımız bizim aramızdan çıkıyorlar
En bi sevdiğim
Ve bitti Sonra yalnız bir opera başladı ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin
Çocuk Anadolu'dan böyle güvercin çıkmamıştır daha yalnızlığın üstüne böyle şiir kanatlanmamıştır böyle göz dökülmemiştir gurbet sürmelisine böyle yağmur da inmemiştir kimsenin gözlerine İyilik kanatlarının üstüne olsun, gelmişsin şu uzun taşradan gölgesi bile yorulur bazen yorgunsun da biraz daha yorulmaya gelmişsin akşamlar efendidir, birbirine
Reklam
660 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.