- Ben bir hikaye mevzuu anlatıyorum. Burada cinayet yok; bir kurtulma işi var. Tek manianın ortadan kalkışı. Tekrar dirilmek var. Evet kainatı buluyor. Kendisine yedi gün mühlet vermişti. Yedi gün cinayeti gizliyor. Yedi gün tekrar dirilmiş gibi insanlar arasında mesut, onları anlayarak, altın parıltılar içinde yaşıyor. Tam bir tanrı gibi yedi
IX
Evime hür, başın dik olarak,
Evimin kadını olarak gir
(Aynı şiirden)
Liza’nın önünde şaşkın, bitkin, iğrenç derecede bozulmuş bir halde duruyordum; galiba bir yandan gülümsüyor, bir yandan da tıpkı önceden, can sıkıntıları arasında düşündüğüm gibi pamuklu, hırpani sabahlığının önünü kavuşturmaya çalışıyordum. Apollon bir iki dakika durduktan
ŞEYH SAİT EFENDİ ve onunla birlikte yargılanacak sanıklar 81 kişiydi. Sanıklara ayrılan yer genişletildi. Savcı ve üyeler bu büyük davayı görmeye hazırdılar. 26 Mayıs Salı günü duruşma başlayacaktı. Salon ve localar erkenden dinleyicilerle doldu. Dinleyiciler arasında çarşafsız, kimi başörtülü, kimi sıkmabaşlı hanımlar da vardı. Şeyh Sait
“Protestodan bahsediyor,” dedi Sol, botun cilalı, siyah siyah parlayan ucuna hayranlıkla bakarak. “Ya da belki daha doğrusu protesto karşıtı konuşuyor. Acil Durum Yasası'nı duydun mu? Geçen hafta boyunca TV hiç durmadan gösterdi?”
“Şu Bebek-katili Yasa dedikleri mi?”
“Kim diyormuş?” diye bağırdı Sol, botu sinirle ovalayarak. “Onlar kim? Bir