''...hem akıl hem duygu insanı olan biri için dünya ve insanlık yakında dayanılır olmaktan çıkacak, biliyor musunuz Atzbacher. Ben bu dünyada ve bu insanların arasında artık benim için değerli olan hiçbir şey bulamıyorum, dedi, bu dünyada her şey dar kafalı ve bu insanlıkta da her şey dar kafalı. Bu dünya ve bu insanlık bugün öyle bir dar kafalılık derecesine ulaştı ki, benim gibi bir insan bunu başaramaz, dedi, böyle bir dünyada böyle bir insan yaşamamalı, böyle bir insanlıkla böyle bir insan birlikte var olmamalı, dedi Reger. Bu dünyadaki ve bu insanlıktaki her şey en alttaki basamağa kadar indir, dedi Reger, bu dünyadaki ve bu insanlıktaki her şey öylesine topluma zararlı bir seviyeye ve alçak bir şiddete ulaştı ki, artık benim için yalnızca bir gün için bile bu dünyada ve bu insanlıkta durmadan ilerlemek neredeyse olanaksız oldu. Bu kadar alçak bir dar kafalılığı tarihteki en ileri görüşlü düşünürler bile olanaklı görmediler, dedi Reger, ne Schopenhauer, ne Nietzcshe, Montaigne'i bir tarafa bırakalım, ded, Reger ve bizim öne çıkan dünya ve insanlık ozanlarımıza gelince, onların dünya ve insanlık için önceden söyleyip yazdıkları iğrençlik ve çöküş, bugünkü durum karşısında hiç kalır. Dostoyevski bile, ki bizim en büyük ileri görüşlülerimizdendir, geleceği gülünç bir idil olarak tanımladı, tıpkı Diderot'nun gülünç bir gelecek idili tanımlaması gibi, Dostoyevski'nin korkunç cehennemi bizim bugün içinde bulunduğumuzun yanında masum kalır, bugünkü durum tüylerimizi diken diken eder, bugün Diderot'nun öngörüp söylediği ve önceden yazdığı cehennemleri düşünürsek de aynı şey olur.''