Bizler birlikte yaşıyoruz, birbirimizi etkiliyor ve tepki gösteriyoruz; ama her zaman ve her koşulda kendi başımızayız. Şehitler savaş alanına el ele girerler; tek başlarına çarmıha gerilirler. Birbirlerine sarılmış aşıklar bireysel coşkularını umutsuzca tek bir yüce benlik halinde kaynaştırmaya çalışırlar; ama boşunadır. Doğası gereği vücut bulmuş her ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkumdur. Duyular, duygular, içgörüler, hayaller.. Bütün bunlar özeldir; sembollerle ve ikincil ellerin aracılığı olmadan iletilemez. Deneyimler hakkında bilgi alışverişinde bulunabiliriz ya da bilgi toplayabiliriz; ama deneyimlerin kendilerini değil. Aileden ulusa her insan grubu bir ada-evren teşkil eder.
"Tasavvuf, bilmek değil, bilmemek sanatıdır. Benlik değil, hiçlik sanatıdır. Büyüme değil , küçülme sanatıdır. Kendini üstün hissetme değil, tam tersine, kendini unutma sanatıdır. Herkese el öptürme değil , herkesin kalbini öpme sanatıdır. "
Reklam
"Değişmeniz için hangi zamanın uygun olduğunu, ne ölçüde ve hangi dozda bir değişimin hoş görülebileceğini ve ileriye ve geriye doğru çeşitli hamlelerin duygusal esenliğinizi, ilişkilerinizi, benlik duygunuzu, bu dünyada bağlı olduğunuz yerleri ve sizin (ya da bir başkasının) bağışıklık sistemini nasıl etkileyeceğini hiçbir uzman, hatta terapistiniz bile kesin olarak bilemez."
Rabia, ömründe bir köşe daha dönmüş gibi. Köşeleri o hiç sevmez. Dönerken insan asıl kendisini arkada bırakır, köşenin bu tarafında başka bir insan oluverir. Fakat arkada bıraktığı "kendisi" de peşini bırakmaz. Her köşe döndükçe bir yeni benlik... En yenisi en önde, en eskisi en arkada... Ard arda yürüyen bir sıra insan... İşte bunların hepsi birden bir tek Rabia.
Sayfa 363Kitabı okudu
Duvarlar yaşamımızdaki mezarlar mı. Kent sokaklarında çıkan her benlik değiştirilmiş, takınılmış bir kişilik değil mi. Duvarlar gerisinde en çok kendimiz olmuyor muyuz. En çok duvarlar arasında direnmiyor, en çok duvarlar ardında duymuyor muyuz. Duvarlar ardında bu doyumsuz yaşamdan soluklar alarak ve alamayarak ayrılmayacak mıyız.
İşkoliklik, kişinin kendisine sevdalanmasının değişik bir örneği olarak genç profesyoneller arasında yükseliyor.Hayatın ritimlerini pazarın ritimlerine ayarlayan, ancak paraya tahvil edilebilen değerlere önem atfeden yeni bir benlik, küresel rüzgarla birlikte dünyaya yayılıyor.
Sayfa 32
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.