Gençliğin o sabırsız gücü, bu dev dişinin hararetli kucağından başka nerede, içinden enerji fışkıran ve kabına sığamayan bu kentten başka nerede yükünü boşaltabilirdi!
...Vazifeli olarak gittiği Berlin'de herkese Çanakkale'yi sorar olmamış mıydı? O seyahatte tanıyıp çok sevdiği, "Berlin Hatıraları"nı ithaf ettiği Binbaşı Ömer Lütfi Bey'e de...
Ömer Lütfi Bey'in uzun uzun harp kaidelerini anlattıktan sonra, "İnsan kudreti dışında bir sebep olmazsa biz orada tutunamayız!" demesi üzerine, "Ömer Bey oğlum ne diyorsun sen, Çanakkale bizim tek dayanağımız o yıkılırsa halimiz ne olur?" diye çocuk gibi ağlamaya başlamamış mıydı?
Berlin Duvarı yıkıldığında Doğu Berlinlilerden bazıları "kafadaki duvar" diye bir şey yaşadılar: Şehrin diğer tarafına hala geçemeyecekleri hissiydi bu. Bazı insanlar da hapishaneden çıkıyor ve benzer bir kısıtlanmışlık hissini yaşamaya devam ediyorlar. Dışarıda oluyorlar ama kafaları içeride kalıyor.
#kitapyorumum
#okudumbitti
İstanbul'un Doğusunda Bitmeyen Oyun
Peter Hopkirk
YENİ YÜZYIL YAYINLARI
(2024 - 6 - 1666)
"Konsoloslarımız ve temsilcilerimiz tüm İslâm dünyasını bu yalancı ve vicdansız millete karşı ayaklandırmalıdır"
Alman Kayzeri Wilhelm, 1914
Son derece hırslı bir adam olan Alman Kayzeri Wilhelm, özellikle
Cumartesi de hiç çalışıla...!
CUMARTESİ yayıla yayıla yatıla...
Günaydın acı kahvem
Günaydın hatır bilmeyen,gidipte dönmeyen.
Günaydın hep bekleyen,ve hiç gelmeyen
Günaydın kırk yıl hatır.
Günaydın aşk ile yazılan ilk satır...
Yusef Masadow...
Süleyman Turgut Bey, ilk defa o gece, sokağın köşesini dönerken, elli bir yaşında ilk defa, romanların (Berlin'de okuduğu karanlık havalı alman romanlarının) şimdi hatırlayamadığı bulanık kahramanlarının bir gerçekliği olduğunu, insanın da bazen, karısının anlatılması güç bir ifadeyle açılmış gözlerine bakarken kendini bir roman kahramanı sağlayabileceğini hissetti. Önüne çıkan ilk otele girdi ve sabaha kadar yatağında sigara içti, düşündü.
Çağdaş İtalyan yazarı Luigi Malerba'ya, Berlin'de “Neden yazıyorsunuz?” diye sordular, “Roma'ya tahammül edebilmek için” dedi.
Neden edebiyat? Yeryüzüne dayanabilmek için. Bu çabada da, düşünüyorum da en büyük direnme gücü veren yazar Franz Kafka.
Sözün kısası yoldaşlar,
Bugün Berlin' de kederden gebermekte olsam da,
İnsanca yaşadım diyebilirim ve daha ne kadar yaşarım.
Başımdan neler geçer daha kim bilir.