Kitabın ilk cümleleri bana "Ben senden farklıyım." demişti. Son cümlesinde ise "Ben seninle aynıyım." dedi.
Yazarın üslûbuna alışınca beni farklı düşüncelere götüren eşsiz bir eser olacağını anladım. Yusuf Atılgan'ı bu eserle tanımak beni mutlu etti. Oğuz Atay'ın Yusuf Atılgan'dan esinlenerek Tutunamayanlar'ı yazdığını öğrenince hem şaşırdım hem de doğal karşıladım.
Not:
Oğuz Atay Tutunamayanlar'ı, Aylak Adam'da geçen bir pasajdan esinlenerek yazmış. 10-15 cümlelik bir pasajdan, 700 sayfalık bir roman ortaya çıkmış.
İşte o pasaj;
“Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.
Tramvaydaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur, kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutmağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.
Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!”
Aylak Adam üstüne çok konuşulacak bir eser. Buraya ne yazsam eksik olacağını biliyorum. Umarım keyifle okursunuz.