Spinoza'nın deyişiyle, "Bilge kişi, ölümü değil, yaşamı düşünür."
Cenaze Töreni: Tercüman, Cumhuriyet ve Yeni Asya gazetelerinin 13 Aralık 1975 tarihli sayılarında "Nihal Atsız Bugün Toprağa Veriliyor" başlıklı haberler vardır. Atsız'ın vefatını herkes duymuş, cenazesinin 13 Aralık'ta kaldırılacağını herkes öğrenmiştir. Atsız, Reşide Sançar'a "Kimseye haber vermeyin. Birkaç kişiyle
Reklam
TARİHLER VE OLAYLAR (1960-1975) 13 Ocak 1960: Atsız, Falih Rıfkı Atay'a yayın yolu ile hakaretten İstanbul Toplu Basın Mahkemesi'nde yargılanıyor. 27 Mayıs 1960: İhtilal. 38 subay ve general iktidara el koyuyor. İhtilal bildirisini, 27 Mayıs sabahı 04:36'da, 1944 sanıklarından Alparslan Türkeş okuyor. Cemal Gürsel Devlet Başkanı,
gücünde azalmaya rağmen işbara doğu gök-türk ülkesi içinde kontrolü elde tutabildi. ancak, 585 yılında çin'deki suei imparatorunun siyasi üstünlüğünü kabul etmek zorunda kaldı. onun 587'de ölümü üzerine yerine kardeşi baga kağan olurken, o da çin'in vassalı olmayı sürdürdü. aslında ülkesi için önemli başarılar kazanmıştı. 589 yılında bir savaş esnasında alnından okla vurularak ölen baga'nın yerine işbara'nın oğlu tou-lan kağan oldu. 593 yılından sonra üzerindeki çin baskısını yırtan tou-lan, vergi vermeyi durdurmuş, üstelik akınlara başlamıştı. tou-lan'ın çin'e yaptığı saldırıları bir türlü durduramayan suei imparatoru, neticede tekrar casus ch'ang sun-sheng'in yardımıyla entrika faaliyetine girişmiş, baga kağan'ın oğlu tu-li ile temasa geçmişti
taspar 581 yılında hastalanmış, fakat ölmeden önce devletine ve milletine karşı bir zararlı hareket daha yapmıştı. ağabeyi mukan'ın oğlu ta-lo-pien'i tahta aday gösterdi. halbuki ta-lo-pien'in annesi türk olmadığı için babası tarafından dahi tahta vasiyet edilmemişti. taspar'ın az sonra ölümü üzerine ta-lo-pien, kağan olmak istedi. ancak, millet ve devlet adamları onu kağan olarak tanımadılar. devlet meclisinde yapılan müzakerelerde taspar'ın oğlu an-lo'nun kağan seçilmesine karar verildi. kağan olamadığı için kızan ta-lo-pien, kuzeye doğru çekildiği ve sürekli gönderdiği elçilerle kağan an-lo'yu rahatsız etti. meydana gelen huzursuzluklar önlenemeyince devlet meclisi yeniden toplandı. kara'nın oğlu işbara'nın cesur, yiğit birisi olup kağanlığa onun layık olduğu kararına vardılar ve an-lo'nu tahttan indirilip yerine işbara çıkartıldı
İnsanoğlunun ölümü... Tanrı'nın ölümüne mi bağlı? Ya halkımın arasında anlamsızca baş gösteren bu yüzeysellik... Yaşamın gerçek anlamının yitirilişiyle ilgi olabilir mi?
Reklam
Kül Tegin'in Ölümü ve Cenaze Töreni
731 yılına geldiğinde ll. Gök Türk Devleti büyük bir kahramanını kaybetti. Bilge'nin kardeşi Kül Tegin vefat etmişti. Onun ölümü ağabeyi Bilge'yi derinden etkilemişti. Bu yüzden, onun adına diktirdiği kitabesinde, "Kardeşim Kül Tegin vefat etti. Kendim yas tuttum. Gören gözlerim görmez gibi, esen aklım esmez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zaman Tanrısı buyurunca insanoğlu hep ölümlü yaratılmış. Öyle düşündüm, gözlerimden yaş gelse engel olarak, gönülden feryat gelse geri çevirerek yas tuttum. Çok yas tuttum. İki şad başta olmaküzere kardeşlerimin, oğullarımın, beylerimin ve halkımın gözleri, kaşları berbat olacak" deyip düşündüm diyerek üzüntüsünü belirtmektedir.
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Kağanı selamlayıp kendilerini tanıttılar.
- Ben Ötüken'in buğrası, katı demir bilekli, kara aslan yürekli, sırtına yer değmeyen, kimseye baş eğmeyen İnal Tarkan'ım! - Ben barış olsa erdemli, yoksul görse yardımlı, vursa buğa deviren, göğe ağaç savuran Tinesi Oğlu'yum! - Ben taşı sıksa tuz eden, az iş edip öz eden, güçlü erler arısı, Kara Kağan'ın çerisi, yüce Karluk beğiyim. Adıma Ay Doğmuş derler! - Ben, Kırgızların arslanı, Gökmen Eli kaplanı, tipi olsa at süren, yer deprense dik duran, kılıç vursa taş yaran Alp Bamsı'yım! - Ben, Dokuz Oğuz güçlüsü, yetmiş yağı öçlüsü, yedi kızın dileği, Selenge'nin ulağı, kara yelle yarışan, boz ayıyla vuruşan, dokuz alpla güreşen Bilge Tudun'um! - Ben, Işbara Alp yoldaşı, on dört erin kardeşi, tok kayaya yaslanan çılgın suda ıslanan, yirmi eri taşıyan Onbaşı Yamtar'ım! - Ben, Basmıl Eli Doğan'ı, yüce erler yamanı, fiske vursakan döken, haykırdıkta dağ çöken, kayaların kayası, yenilmez güç eyesi (sahibi) Saçlı Beğ'im!
Kavga ettik, kapıyı vurup çıktım. Ondan sonra yazdım 'İnsanlığın Ölümü'nü filan. Bilge'ye kızdığım için insanlığı öldürdüm. Bana bu haksızlık yapıldığına göre demek ki insanlık öldü, demek istedim. Sizden de gizledim albayım; özür dilerim. Ne yaptığımı bilmiyordum. 'İnsanlık Öldüyü edebiyat yapmışım gibi gösterdim size. Sizi aldattım, vicdan azabı çekiyorum. Aslında, Bilge'nin insanlığı öldü, demek istedim. Edebiyatı. kendi kirli emellerime alet ettim.
Sayfa 276Kitabı okudu
113 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.