Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşlanmayı geciktirmek için araştırma yapan yedi japon bilim adamı müslüman oldu. Neden müslüman olduklarını ise şöyle açıkladılar: Yaptığımız araştırmalar sonucu doğal yollarla yaşlanmayı geciktirmek için zeytin ve incirin kullanılabileceğini keşfettik. Test ettiğimiz birçok formülde gördük ki yedi zeytin, bir incir orantısı kullanarak meydana getirdiğimiz jeller yaşlanmayı gerçekten geciktiriyordu. Kur'an-ı Kerim'de zeytin ve incirin genç kalmayı uzatmaya çok faydası olduğu yazıyordu. Üstelik incir kelimesi Kur'an'ı Kerim'de bir kere, zeytin kelimesi ise yedi kere geçiyordu. Bunun tesadüf olamayacağını düşündük. Bunun yüce ve yaratıcı bir varlığın bir mucizesi olduğuna inandık ve müslüman olduk.
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir. _Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
Reklam
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Darwin bile emin değil ama Darwin'den daha çok savunuyorlar
19. yüzyıl, tahrif olmuş Hıristiyanlığın baskısına reaksiyon olarak materyalizm ve ateizmin zirveye ulaştığı zaman oldu. Yeni bilimsel ve teknik buluşlar yapılıyor, bunlarla aldanan insan, kâinatın bütün sırlarını çözebileceğini sanıyordu. Hâlbuki geçen yıllar her bilinenin pek çok bilinmeyeni davet ettiğini gösterdi. İşte 19. asırda, bazı
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
3 MAYIS 1944'Ü HAZIRLAYAN ORTAM Yakın dönem Türk siyasi hayatının önemli sıra taşlarından biri de 3 Mayıs 1944'te cereyan eden olaylar ve akabinde sahnelenen Türkçülük Davası'dır. 3 Mayıs 1944'te Türkçülüğe karşı Haçlı Seferine girişilmiştir. İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı sırasında CHP, devletin bütün imkânlarını
Reklam
Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
Çok değil, daha 110 yıl önce. 1906 yılının Ağustos sonu. Amerika kıtasına ayak bastığında, insan denilen mahluğun bu kadar gaddar, bu kadar acımasız, bu kadar zalim olduğunu bilmiyordu. Onun vatanında aslanlar, timsahlar, aç yırtıcılar bile bu derece vahşi değildi. O bir Afrikalı’ydı. Kongo Cumhuriyeti’nde Chirichiri kabilesinden bir pigme. Boyu
Amerika’nın en seçkin tarihçilerinden birisi olan müteveffa Charles Beard şöyle yazıyordu: “Marx’ı Yalnızca bir devrimci ya da ateşli bir partizan olarak görmek eğiliminde olanlara,Onun bundan daha öte bir kişi olduğunu anımsatmak,Yerinde olabilir.Bir alman Üniversitesi nde felsefe doktoru olmuş,Bilim adamı özelliklerini taşıyan bir insandı. Yunan ve Latin kültürü araştırıcısı idi. Anadili Almancadan başka,Yunanca,Latince,Fransızca,İngilizce,İtalyanca Ve Rusça okurdu. Çağdaş tarih ve ekonomi bilimleri alanında yazdıkları,Geniş çevrelerce okunmuştur.Bu nedenle,Marx ‘ın Kişisel görüşlerinden ne kadar hoşlanmazsak hoşlanmayalım,Geniş ve derin bilgisini,Korkusuz ve insanlığa adanmış yaşamını yadsıyamayız.Tarih yazan herhangi bir kimsenin yaptığı gibi,Tarihi yalnız yorumlamakla kalmamış,Tarihin yapılmasına yardım etmiştir. Herhalde bildiği bir şey vardı.”
MODERN* DÜNYANIN "İNSANAT" BAHÇELERİ... O bir Afrikalı’ydı. Kongo'lu bir pigme. Boyu sadece 1.49’du. 46 kiloydu. 23 yaşında, evli, bir çocukluydu. Güler yüzlü, hayat dolu bir insandı. Adı Oto Benga’ydı. Kendi dilinde “Dost” demekti. Bir gün Kasai nehrinde balık avlarken yakaladılar onu. Yakalayan Amerikalı din adamı Samuel P.
Reklam
Charles Beard şöyle yazıyordu:
Marx’i sadece bir devrimci ya da ateşli bir partizan olarak görmek eğiliminde olanlara, onun bundan daha öte bir kişi olduğunu hatırlatmak yerinde olabilir. Bir Alman üniversitesinde felsefe doktoru olmuş, bilim adamı özelliklerini taşıyan bir insandı. Yunan ve Latin kültürü araştırıcısı idi. Anadili Almancadan başka, Yunanca, Latince, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça okurdu. Çağdaş tarih ve ekonomi bilimleri alanında yazdıkları, geniş çevrelerce okunmuştur. Bu nedenle, Marx’ın kişisel görüşlerinden ne kadar hoşlanmazsak hoşlanmayalım, geniş ve derin bilgisini, korkusuz ve insanlığa adanmış hayatını yadsıyamayız.
Amerika’nın en seçkin tarihçilerinden birisi olan müteveffa Charles Beard şöyle yazıyordu: Marx’i sadece bir devrimci ya da ateşli bir partizan olarak görmek eğiliminde olanlara, onun bundan daha öte bir kişi olduğunu hatırlatmak yerinde olabilir. Bir Alman üniversitesinde felsefe doktoru olmuş, bilim adamı özelliklerini taşıyan bir insandı. Yunan ve Latin kültürü araştırıcısı idi. Anadili Almancadan başka, Yunanca, Latince, Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça okurdu. Çağdaş tarih ve ekonomi bilimleri alanında yazdıkları, geniş çevrelerce okunmuştur. Bu nedenle, Marx’ın kişisel görüşlerinden ne kadar hoşlanmazsak hoşlanmayalım, geniş ve derin bilgisini, korkusuz ve insanlığa adanmış hayatını yadsıyamayız. Tarih yazan herhangi bir kimsenin yaptığı gibi, tarihi yalnız yorumlamakla kalmamış, tarihin yapılmasına yardım etmiştir. Herhalde bildiği bir şey vardı."
Sayfa 74
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.