Karl Marx, “Maddi hayatın üretim tarzı, genel olarak toplumsal, siyasal ve entelektüel hayat sürecini koşullandırır. İnsanların varlığını belirleyen şey, bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır." diyordu. Bilinç insanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneğidir. Tanıma bilgi ve gerçeklerle oluşur. İnsan edindiği bilgiyi yaşadığı hayattan ve somut, maddi gerçeklikten alır. Elbette bu bilgiyi bir süzgeçten geçirir, önceki bilgileriyle karşılaştırır, yorumlar ve sonuçta ondan yeni, diğer insanların sahip olduğundan farklı bir bilgi çıkarır. Ama bu durum bilginin ve bilincin maddi gerçekliğin,toplumsal koşulların ürünü olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu nedenle bilinci yaratan şey yaşamın kendisidir.
Sosyalist bilinç proleter sınıf mücadelesinin gerekli ve di­rekt sonucu olarak gösterilir. Fakat bu kesinlikle uydurmadır. Tabi ki bir teori olarak sosyalizmin kökleri, tıpkı kapitalizmin yarattığı kitlesel yoksulluk ve sefalete karşı mücadeleden daha sonraki dönemlerde doğanlar gibi, modern iktisadi ilişkilere kadar uzanır. Fakat sosyalizm ve sınıf mücadelesi, birinin diğe­rinden doğması şeklinde değil, yan yana baş gösterirler; ikisi de farklı öncüllerden doğar. Modern sosyalist bilinç sadece derin bilimsel bilgiden çıkabilir (...) Bilimin vasıtaları proletarya de­ ğil burjuva aydınlarıdır. O, modern Sosyalizmin kaynaklandığı bu toplumsal tabakanın üyelerinin kalbinden çıkmıştır (...) Yani Sosyalist bilinç, proleter mücadelenin içinde kendiliğin­den meydana gelen bir şey olmayıp, ona dışarıdan tanıtılan bir şeydir.
Sayfa 85 - Heretik YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
GECE YARISI KAPIMA KERTENKELE BIRAKAN GİZEMLİ YARATIK
Gecenin bir yarısı, tek odalı odamda yatağımda uzanmış, uyku tutmayan gözlerimle telefonumla dünyadaki gelişmeleri takip ediyordum. Derken kapıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Miyavlayan bir kedi sesi. Üstelik tam da kapımın önünde. Kapıyı açtım ve karşıma tanıdık bir sarı renk çıktı: Sarı Dişi! Birkaç günde bir uğrayan, ofisin önünde arada bir
223 syf.
·
Puan vermedi
“Konuşmak istiyorum” dedi. Konuştu. Onu dileyin. Okuyun. Anlatın. Yaşatın! Bir insanın kelimeleri içinde tutması, nefesini yağlı urgan yerine koyması o kadar zor ki... Boğazınıza bir şey asıllıdır, yumru hissedersiniz ama nefes alamazsınız, boğuluyorum dersiniz ama bunu fiziksel anlatamazsınız. Zordur hem arkada durmak hem de arkada gölge
Konuşmak İstiyorum
Konuşmak İstiyorumDomitila Chúngara · Belge Yayınları · 19861 okunma
150 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Fısıltılar, Ölüler ve Don Pedro
Bu romanı okurken acaba nasıl anlatsam, üzerine ne yazsam diye kara kara düşündüm. Zira genelde okuduğum romanlara pek benzemiyordu. Pedro Paramo, Juan Rulfo’nun tek romanı. Meksikalı yazar, aynı zamanda senarist ve fotoğrafçıymış. Romanda birçok farklı anlatım tekniği bir arada kullanılmış. Geriye dönüşler, zaman atlamaları, diyaloglar, iç
Pedro Paramo
Pedro ParamoJuan Rulfo · Doğan Kitap · 20191,294 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın özeti mahiyetinde :) Bu kitabın Konusu : İnsan beyninin çalışma mekanizması biyolojik olduğu kadar psikolojik, sosyolojik, tarihsel, siyasal temellere de dayandırılarak açıklanıyor .İnsan beyninin diğer canlıların beyinlerinden farklı olarak bilgiye yeni öğrenmelere esnek olup ,beynin işlevlerinden ,sıradan basit olarak
Beyin
BeyinDavid Eagleman · Domingo Yayınevi · 20165,6bin okunma
`psikolojik savunma mekanizması ve zararları`
Biraz uzun bir yazi ama ozellikle yeni mesun psikolog arkadaslar icin cok faydali bi yazi çoğumuzun da bildiği üzere nasıl ki vücudumuzun bir savunma mekanizması var ise (bkz: bağışıklık sistemi) ruhumuzun da aynı şekilde bir savunma mekanizması vardır. `psikolojik savunma mekanizması`, kişinin başa çıkmayacağı veya algılayamadığı negatif
FİKİR YAZILARINDA VE KALEM KAVGALARINDA ATSIZ ÜSLUBU Bu bölümde Atsız'ın romanlarındaki üslup üzerinde durmayacağız. Romanlarını incelerken bunu yaptık. Burada aslında iç içe girmiş bulunan, birbirlerinden pek de farkı olmayan fikir yazılarına ve kalem kavgalarına bakacağız. Atsız'da baskın olan polemik üslubu, fikir yazılarına da sık
Vücud ve iç Terkce
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.