Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
".. bilinçdışı, sımsıkı sarıldığım bilinçli inancımı yarıp geçti."
Belli bir kişiye duyulan yoğun sevgi ve şefkatin yanında hemen her zaman bilinçdışı düzeyde saklanan bir düşmanlık vardır.
Sayfa 62 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Erkek çocuklarda saçma veya aptalca şeyler yapma eğilimi doğrudan doğruya anlamsızlıktan alınan hazdan kaynaklanmaktadır.
"Tecrübenin aslında tecrübe edilmek istenmeyen şeylerin tecrübe edilmesine dayandığı" ... "Yara almak insanı akıllandırır." (Fischer)
Oda yayınlarıKitabı okudu
Ebeveynlerin yaşamış olabilecekleri ama yapay güdüler için kendilerini engelledikleri tüm yaşam, ikame formunda çocuklara geçer. Bu demektir ki çocuklar, ebeveynlerinin yaşamlarında yerine getirilememiş her şeyi ödünlemek için bilinçdışı seviyede güdümlenir. Bu yüzden, ahlaki fikirli ebeveynlerin “ahlaksız” olarak adlandırılan çocukları vardır ya da sorumsuzca işe yaramaz bir babanın olumlu yönde hastalıklı derecede hırslı bir oğlu vardır vb.
(...) bilinçdışı ne bilinçten tamamen farklı bir alandır ne de onun bir alt kategorisidir.
Reklam
Gerçekte ne hissettiğimizi ve ne yapmak istediğimizi kendimizden saklarız. Bu düşün­celerden bazıları şiddet içerir, pek çoğu ise cinsel içeriklidir. Açığa çıkarılamayacak kadar tehlikelidirler. Zihin onları bastırır, bilinçdı­şının derinliklerinde tutar. Bunların çoğu, biz henüz küçük bir çocukken şekillenir. Bir çocu­ğun hayatındaki ilk olaylar yetişkinlikte yeni­den ortaya çıkabilir. Örneğin Freud, erkeklerin hepsinin, babalarını öldürmek ve anneleriyle birlikte olmak gibi bilinçdışı bir isteğe sahip olduğuna inanıyordu. Bu, adını Yunan mitoloji­sinde kehaneti gerçekleştirerek babasını öldü­ren ve annesiyle evlenen (iki durumda da böyle yaptığının farkında değildir) Oedipus'tan alan Oedipus kompleksidir. Erken döneme ait bu utandırıcı arzu, bazı insanların hayatını onlar farkına bile varmadan şekillendirir. Zihindeki bir şey, bu karanlık düşünceleri tanımlanabilir bir biçimde yüzeye çıkmadan durdurur. Ancak bu ve diğer bilinçdışı arzuların bilinçli hale gelmesini engelleyen bu mekanizma, tamamen başarılı olmaz. Düşünceler kılık değiştirerek kaçmayı başarır. Örneğin rüyalarda ortaya çı­karlar.
Sayfa 263 - Gizlenen Düşünceler - Sigmund Freud
- "İşte seninle ayrıldığımız nokta hep burası. Sen ne zaman bir başkasından, ayrı bir beyinden, rüyaları yaratan ve bilincimizden saklanmış sezgileri olan bir periden söz etsen her şey birden saçma bir hal alıyor." + "Haklısın, saçma gibi görünüyor; ama delillere bir baksana, çok önemli problemleri rüyalarında çözdüğünü söyleyen bilim adamı ve matematikçileri bir düşün! Üstelik, bunun başka bir açıklaması da yok. Ne kadar saçma görünürse görünsün, orada bir yerde ayrı, bilinçdışı bir zeka olmalı. Eminim ... "
Freud ise, bu görüşün tam karşısına kendi fikrini dikiveriyor: Bilinçdışı, ruhsal yaşamın arka bahçesi ya da çöplüğü değildir, aksine sadece ufacık bir parçasının bilincin aydınlık alanına ulaştığı ana maddenin ta kendisidir. Zira ortaya çıkmayan o ana parça, yani bilinçdışı dünyası asla ölü veya eylemsiz değildir. Gerçekte düşüncemize ve hissiyatımıza aynı etkinlikte ve canlılıkta etki ediyor, hatta ruhsal varlığımızın yaşamsal üç boyutlu halini canlandırıyor bile olabilir. Bu nedenle tüm kararlarında, bilinçdışı arzusunu hesaplamalarına dahil etmeyen kişi kendi kendini yanıltmış olacaktır, çünkü özdeki potansiyelin esas tetikleyicisini hesabın dışında tutmuştur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.