Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün yaptırdım gerçekten bayram gibi.. :)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ne güzel bir bayramdır o, insanın kendisine hacamat yaptırdığı gün; gerçekten de (hacamat)göze parlaklık verir ve dertleri silip götürür." ~^~
Hürriyet'teki bir yazısında da şöyle diyor Öztürk: 'Kurban kesmek, Kuran'ın açık beyanıyla; 'infak' (yoksula yardım, sahip olunandan başkalarına pay çıkarma) denen paylaşmanın geniş çerçevesi içindeki bir yardımlaşma şeklidir. Bu aracın yerine başka araçlar da konabilir. (..) Yoksulun korunması, ona et vermek yerine başka birşey vermekle daha iyi sağlanacaksa, o şeyi kurbana tercih etmek gerekir. (..) Örneğin ameliyat parası bulamayan bir yoksula kurban eti yerine o parayı vermek, Kuran'a göre daha üstün bir 'kurban' olacaktır. Kısacası kurban bayramı, yoksulun ve yoksunun imkan sahiplerinin varlıklarından pay aldığı bayramdır; hayvan kesimi bayramı değil...' 
Reklam
"İyd-i ekberdir şehîd-i aşkına derse o mâh Bir nigâh-ı rahm edip biçare kurbanım mıdır" «O ay yüzlü, aşk şehidine acıyan bir bakışla "Bu zavallı kurbanım mıdır?" dese, Bu onun için en büyük bayramdır.»
Sayfa 120 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Atom Bombası ve küçük Sadako
Bin Turna ile hayata tutunmak. Haftalar geçtikçe Sadako'nun hastalığı artar. Artık lösemi hastası olduğunu iyiden iyiye biliyordur. Japonya'da yılın en büyük bayramı sayılan '' O Bon Haftası '' nı evinde geçirir. Bu, onun için çok özel bir bayramdır ve 622. turnasını tamamlamıştır. Annesi, Sadako'ya, daha önce almayı vaat ettiği ipek kimonoyu hediye eder. Kendi elleriyle özenle dikmiştir bunu. Sadako'nun gözleri yaşarır. Ancak '' Nasıl olsa giyemeyeceğim ki, neden diktiniz bunu? '' der. 644. turnasını yaptıktan sonra, hastalığın etkisine iyice kapılan Sadako, ölümü düşünmeye başlar. 645. turnayı yapamayacaktır. Bir ekim gününde, odasının tavanındaki turna kuşlarını seyrederken, bir kuş kadar küçük kalbi, son kez atacaktır. 25 Ekim 1955' te Sadako, henüz on iki yaşındayken, sessiz sedasız bir şekilde hayata gözlerini yumar. Ancak Sadako, acılar içinde ölen, atom bombası mağduru on binlerce çocuktan sadece bir tanesidir.
Sayfa 17
Her namaz vakti Onun huzurunda el bağlayan, O'nun kulu olarak yaşayan ve bu imtihan âlemini iman ile terkeden bir kulun, âhirette Rabbine rücuu bir bayramdır.
Sayfa 287
RİVAYET ederler ki halife Harun Reşid bir bayram günü halkını davet edip Bağdat'ın geniş bir meydanında mükellef bir ziyafet hazırlatmış, sofralar donatmış, toy başlatmıştı. Halk az sonra yiyecekleri nimetlere bakarken Harun Reşid'i övmeye, hakkında tezahürat yapmaya giriştiler. Harun bu tezahürat eşliğinde sarayından büyük bir görkemle çıkıp ilerledi. Bu sefer de halk onun üzerindeki kıyafetlerin güzelliğine, atının koşumlarına bakarak onu övmeye başladılar. Halife çok mutlu, elini sallayarak halkını selâmlıyordu. Bu sırada Behlül Dânâ atının dizginine yapışıp haykırdı: "Ey Halife! Zannetme ki bayram, ihtişamlı ziyafetler ve güzel giysiler zamanıdır. Bayram o bayramdır ki kalbin Rabb'inin idrakine varıp O'na hizmet ede. Bayram kutlamak için halka sofralar kurup midelerini doyurarak yahut güzel kıyafetlere bürünüp bayram alayına çıkarak sultanlık taslamak değil, halkın gönlüne girip kalplerin sultanı olmak gerektir. Sana tavsiyem halkının midesinden çok kalbini düşünmendir. Unutma ki mülklerin sultanı unutulur gider ama kalplerin sultanı hep anılır."
Reklam
Kapıyoruz bir ay için görünen dünyaya açılan kapı ve pencerelerimizi. Açıyoruz sonuna kadar görünmeyen dünyaya, gayb âlemine kapı ve pencerelerimizi. Duygularımızın kapı ve pencerelerini kilitliyoruz. Ruhumuzun kapı ve pencerelerini ardına kadar açmak şartıyla. Ey ruhumuzun ikiz kardeşi olan oruç, sen ki ruha geçen, onunla kaynaşan ve onu o
Barbarların Yaktığı Köyler Ahalisine
Bilmem beni hatırlıyor musunuz? Ben sizi asla unutmadım. Zira, köylerinizin viraneleri içinden geçerken kadın, erkek, genç ihtiyar, çoluk çocuk hayran, ürkek ve mahçup çehrelerle, yumuşak yastıklarına yaslandığımız otomobillerin etrafını aldığınız zaman hayatımın en derin. en büyük en yüz kızartıcı utancını duymuştum. Utanç ise, kıskançlık ve
Önsöz
94 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.