Eğer bir ikilemdeyseniz ve elinizde daha az yetenekli ancak kesin olarak dürüst bir birey varsa, dürüst olanı tercih edin, hata yapmayacaksınız. Büyükannem, biri hariç bütün torunlarını severdi. Garip bir biçimde, o torun içimizdeki en iyi talebeydi. Bir defasında ona sordum: " Büyükanne, neden Hasan'dan hoşlanmıyorsun? O içimizdeki en mükemmel talebe.'' Şöyle cevap verdi: " Aliya, o kendine karşı mükemmel, ancak bana karşı değil. Üç bayramdır beni görmeye gelmiyor.'' İnsanların mükemmel olmaları güzel bir şeydir. Ancak önemli olan kendileri için mi, halk için mi çalıştıklarıdır.
"Çantanın dibinde unutulmuş son buruşuk onluğu bulmaktır kimi zaman bayram...
Kimi zaman bir haberdir...
Bir selam...
Susamış dudağa su...
Yoksulun sofrasında ekmek...
Bir çift yeni ayakkabıdır...
Bir küçük mendil...
MÜZİĞİN DİNDEKİ YERİ NEDİR?
İslam dini müzik konusunda ayrıntılı ve özel hüküm koymak yerine genel ilke ve amaçları belirlemekle yetinmiştir. Buna göre İslam’ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Kur’an ve sünnette müzikle meşgul olmanın, müzik dinlemenin mutlak anlamda günah olduğunu gösteren deliller bulunmamaktadır. Aksine, Resûlullah’ın (s.a.s.) ilke olarak müziğin caiz olduğuna işaret sayılabilecek nitelikte ifadelerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim o, nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir. (Tirmizî, Nikâh, 6) Yine bir bayram günü Hz. Âişe’nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki cariyeye çıkışmak isteyenlere “Bırakın bu gün bayramdır” diye uyarıda bulunmuştur. (Müslim, Îydeyn, 17)
Müzik yapmanın ve dinlemenin hükmünün ne olduğu konusu İslam bilginleri tarafından çokça tartışılmış, lehte ve aleyhte çok şey söylenmiştir. Tarafların ileri sürülen görüşleri, gerekçeleri ile birlikte değerlendirildiğinde müziğin mutlak anlamda yasaklanmadığı, aksine ilke olarak mubah kılındığı sonucuna ulaşılır. (Bkz. Zeylaî, Tebyin, IV, 222)
Kaynak: Diyanet Fetva Kurulu
Yeni yıl kutlaması,bir Hristiyan geleneği olarak adlandırılır. Ama aslında Eski Türklerde, binlerce yıldan beri kutlanan bir bayramdır.
4 bin yıldan beri Orta Asya'da Altay Dağları bölgesinde yaşayan Türklerin inancına göre;
21 Aralık gecesi, ışığın karanlığı yenmesi, günlerin uzaması bayram olarak kutlanır. Bu bayrama ' Nartugan
Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm dünya çocuklarına ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin hediye ettiği;
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızı kutluyor, ATA'mızı bu vesile ile saygı, sevgi ve özlemle anıyorum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, dünyada hiçbir ülkede bulunmayan iki farklı unsuru bir araya getiren
Çantanın dibinde unutulmuş son buruşuk on'luğu bulmaktır kimi zaman bayram…
Kimi zaman bir haberdir…
Bir selam…
Susamış dudağa su…
Yoksulun sofrasında ekmek…
Bir çift yeni ayakkabıdır…
Bir küçük mendil…
Ergen yaştaki gençlerde görülen bir toplumsal etki var: ‘Balık sürüsü davranışı’. Birileri bir şey yaptığı zaman hepsinin onu yapmaya koşuştuğu bir davranış kalıbı. Ancak sürüleşme etkisi yalnız gençlere özgü değildir. Kimi zaman toplumlar da sürüleşir.
Bu davranışı en iyi keşfedenler pazarlamacılar. Gençleri sürü davranışına iten şifreleri
Türk kadınına tanınan hakları, küresel platforma taşıdı.
1935'te Uluslararası Kadınlar Birliği'ni davet etti.
Uluslararası Kadın Kongresi'ne ev sahipliği yaptı.
Feminizm kongresiydi.
36 ülkeden tamamı kadın 360 delege katıldı.
ABD, İngiltere, Hollanda, İsviçre, Avustralya, Mısır, Hindistan, Bulgaristan, Çekoslovakya, Yeni
I.Kitap Hakkında
Bu kitabı, roman okumaktan sıkılmış, yoğunlaşma isteyen bilim, tarih vb. türlere de en azından bir süre zaman ayıramayacağına ikna olmuş ama yine de bir şeyler okumak isteyen okurlara tavsiye edebilirim; buna karşın beklentinizi aşağıda tutmanızı, kitabın ismindeki "felsefe" ibaresinden dolayı detaylı, yoğun düşünce
Iyd-i ekberdir şehid-i aşkına derse o mah
Bir nigâh-ı rahm edip: Biçare kurbanım mıdır
(O ay yüzlü, aşk şehidine acıyan bir bakışla "Bu zavallı kurbanım mıdır?" derse, bu onun için en büyük bayramdır.)
Iyd-i ekberdir şehid-i aşkına derse o mah
Bir nigâh-ı rahm edip: Biçare kurbanım mıdır
{O ay parçası şehidine acıyarak bakıp da "Bu biçare kurbanım mıdır?" derse, bu onun için en büyük bayramdır.}
Nevruzla ilgili bir kaç kısa bilgi verelim ki ısrarla Nevruz'u başka başka taraflara çekenlere bilgi olmuş olsun.
Türklerin (Göktürklerin) Ergenekon'dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder. Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, MÖ 8.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ne güzel bir bayramdır o, insanın kendisine hacamat yaptırdığı gün; gerçekten de (hacamat)göze parlaklık verir ve dertleri silip götürür."
~^~