Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir ceylan yüreğinden..
Saklama gözlerini Acıların büyüyen zindanlarında Ülfeti gözlerinden özümleyen kalbimin Mavi bir yıldız gibi Dünyana usulca sokulduğunu göreceksin Ufuklara dokunan güneşli saçlarınla Saklama gözlerini Rengini gözlerinden alıyor kalbim Ümitlerini...
Su yangını II
Beklemiyorum artık yıldızları ve seni Avuçlarımda yorgun bir ıstırap,bir kalem Yollarına bozulan saatleri bıraktım Girsem yer kabuğuna,kahrın kuytularına Bağbozumu yüzüne ne kadar da ıraktım Karıştım gözlerinden sızan Nil sularına Sensiz olduğum günün akşamında,bakarsın Yanı başında duran bir elçidir varlığım Nasıl tutuşturursa kum saatini
Sayfa 48
Reklam
Benim sokaklarım dedin. Benim ağaçlarım. Benim "içimdeki bir şey" dedin. Kuytular, köşeler, oyuklar düzleşti. Mazgallar, oluklar, delikler kapandı. Hışırtılar kesildi. Arz dikenlerini topladı. İçinde bir şey olanlar, içinde bir şey olanları gözlerinden tanıdı.
Bir ceylan yüreğinden
saklama gözlerini acıların büyüyen zindanlarında ülfeti gözlerinden özümleyen kalbimin mavi bir yıldız gibi dünyana usulca sokulduğunu göreceksin ufuklara dokunan güneşli saçlarınla saklama gözlerini rengini gözlerinden alıyor kalbim ümitlerini kuşlar delirince kırılır denizin kanatları aynaların damarı çatlar bengisu fışkırır yeryüzüne rüzgâra verir toprak sevda tohumlarını
Sayfa 96
DAĞLAR Burçlarında ceylân taşıyan yücelere ey Ayın hüzün saati gözlerinden Kuytu yerlerine sümbüller dökülen Nergisler açan eteklerinde Göklerden muştular indiren güvercinleriyle Dorukları bembeyaz yaşmaklarıyla Güneşe uzanan ağaçlarıyla Zamanı hiç geçmeyecekmiş gibi donduran Ey bir yanıyla derin sulara dayanan Ey dağlar nerdesiniz ey. Kim bizi senden koparan Hangi ses çağıran bulvarlara Dengemizi bozan intihar vitrini bulvarlara.
ay doğar ay doğar bir ay doğar umarsız gözlerinden bir ay batar bedir Allah karanlıklar bir silah kahrı gibi oturur yüreğime iflah olmaz bir silah ya kara bir kırbaç gibi vur beni küheylanlara ya beni öldür Allah dünyada nerede olursa olsun dünyada senin umarsız gözlerin kanlı bir avuç zehir bir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelir ya da senin umarsız gözlerin mahzun eşkiya ateşleridir tutuşur rüzgarlı bayırlarda mendilimde hare yok ama yüreğimde yare var ondurmaz umarsız gözlerin beni kanatır kervankıran uykularımda bir tutuşmayagörsün rüzgarlı bayırlar çıkar mavi dağlara koşmalardaki ceylan başlar kesik keremlerle o solgun ve umarsız o sevda
Sayfa 75 - Yapı Kredi Yayınları, 2.Baskı: İstanbul, Ocak 2007Kitabı okudu
Reklam
İçinde bir şey olanlar, içinde bir şey olanları gözlerinden tanıdı.
Benim ağaçlarım. Benim "içimdeki bir şey" dedin. Kuytular, köşeler, oyuklar düzleşti. Mazgallar, oluklar, delikler kapandı. Hışırtılar kesildi. Arz dikenlerini topladı. İçinde bir şey olanlar, içinde bir şey olanları gözlerinden tanıdı.
Sayfa 49 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Bitmeyen zulüm
Yusuf, gözlerini televizyondan alamadı. Zâlim, vahşi İsrail askerleri bir Filistinli genci yakalamış, kolunu ters çevirip, taşla vurarak kırıyorlardı. Yusuf, çocuk masumluğuyla anlam veremediği bu hâdiseyi, ne olduğunu, niçin olduğunu dedesine sormuştu. O görüntü hayatı boyunca Yusuf’un gözlerinden silinmedi
Sayfa 5
YIKILMIŞLARIN ŞİİRİ
«Bu gün yıkığım, biliyor musun Ezginim, çaresizim, umutsuzum Bırakma beni insanlar kötü Bırakma beni, korkuyorum.> Şimdi bütün şarkılar yıkılmışlığımı söylüyor sana Bilemezsin, nasıl devrilmiş, nasıl kahrolmuşum! İçimde yaralı bir ceylan ağlıyor durmadan, Canevimden öylesine amansız vurulmuşum. Yoruldum ben gayri, apansız bitti koşum,
Reklam
KÜÇÜK HANIMIN KADERİ Ve nihayet evlendi küçük hanım Süzelim yüzünde çizgi çizgi gam. Kocası ne zengin, ne halden anlar biri Üstelik çirkin kaba bir adam. Evleri şimdi Doğunun yoksul bir şehrindedir Ne dağlar yol verir ne ırmaklar su. Kalın kara bıyıklı, kara mavzerli adamlar Kurmuşlar dağların başında pusu... Öksüz bir ceylân gibi her
KÜÇÜK HANIMIN KADERİ Ve nihayet evlendi küçük hanım Süzelim yüzünde çizgi çizgi gam. Kocası ne zengin, ne halden anlar biri Üstelik çirkin kaba bir adam. Evleri şimdi Doğunun yoksul bir şehrindedir Ne dağlar yol verir ne ırmaklar su. Kalın kara bıyıklı, kara mavzerli adamlar Kurmuşlar dağların başında pusu... Öksüz bir ceylân gibi her
LİSELİ KIZ Benim de bir zamanlar sevdiğim vardı Beyaz dantel yakalı liseli bir kız. Bağlarda, bahçelerde, yaylalarda yeşeren Al karanfiller gibiydi aşkımız... Gülünce içimde rengârenk güzel, Güller açılırdı iri. Hani bilirsiniz ya yıldızsız siyah Geceler gibiydi gözleri. Bir mermer çeşmeden akan su gibi, Geçip gidiyordu günlerimiz. Biz bize
SENDEN KALAN Seni gördüğüm an Vuruldum bakışlarına Birden şimşekler çaktı. Gözlerinden yüreğime bir şey Adı sevda mıdır aşk mı Sıcacık bir şey aktı. Yüzün, beyaz bir güle benziyordu Tutuldum sana delice Dikenler ellerime battı. Sonra özlem, sonra hasret Büyüdü kalbimde günbegün İçimi yaktıkça yaktı. Senden bana gül yüzlüm Kalbimde ismin, gözlerimde hayâlin Bir de uzaktan çekilmiş resmin kaldı.
Sayfa 40
1. Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir Sen kaç köşeli yıldızsınFabrika dumanlarında resmin Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun Hâtırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsunBenim geçmiş
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.