Güçlüklerle karşılaşan,zor günler yaşayan küçük çocuklara umulmadık bir sağduyu gelir,bir de bakarsınız kafayı çalıştırıyorlar,zorlukların üstesinden gelmeye çabalıyorlar.
Sayfa 62 - Can YayıneviKitabı okudu
"Büyükannemin ilginç bir teorisi vardı: Hepimiz, içimizde bir Kutu kibritle doğarız. Ama tek başımıza bunu yakamayız. Deneyde görüldüğü gibi oksijene ve mum alevine ihtiyacımız vardır. Örneğin, oksijen, sevdiğiniz insanın nefesinden gelebilir. Mum alevi ise güzel bir yemek, müzik, okşamalar yada güzel sözlerdir. Bunlardan biri parlamaya neden olur ve içimizde ki kibritlerden birini yakar. Bir an yoğun bir heyecan hissederiz. İçimizde çok hoş bir sıcaklık yayılır. Bu sıcak zamanla yavaş yavaş yok olur. Sonra yeni bir parlama olur ve içimizde bir kibrit daha yanar. Bu duyguyu yaşamak isteyen herkes, kendi içindeki park patlayıcıları keşfetmek zorundadır. Bunlar yanarak ruhumuzun beslenmesine yardımcı olur. Yani başka türlü söylersek, bu yanma ruhunuza enerji verir. Bir kişi kendi tutuşturucularını zaman içinde keşfedemezse, içindeki kibritler nemlenir, hiçbir şekilde yanmaz olur. O zaman ruhumuz bedenimiz de terk eder. Karanlıkların içinde el yordamıyla boş yere kendisine besin arar. Ona besin sağlayacak tek kaynağının terk ettiği, soğutan titriyorum o vücutta olduğunu bilmez."
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Anne
-Başım ağrıyo yav... -Saçın ıslak ıslak çıktın ondan. -Başım dönüyo... -E bi şey yemiyorsun, açlıktan. Anam ilkokul mezunuydu. Ama, doktordu.
Sayfa 54 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Müşterilerin, bir metanın toplumsal ve çevresel maliyetleri hakkında tam olarak bilgilendirilmesi veya bunları umursayacak olanaklara sahip olması çok sık rastlanan bir durum değildir. Tişört alan bir müşteri, pamuğun, işçilerin pamuk tarlalarında böcek ilacı zehirlenmelerine maruz kaldığı Nikaragua'dan geldiğini bilmeyebilir. Çikolata satın alan bir müşteri, çikolatanın, çocuk kölelerin çalıştırıldığı Fildişi Sahilleri'nden geldiğini bilmeyebilir. Sık sık abur cubur tüketen obez bir insanın, daha besleyici gıdalar almaya gücü yetmeyebilir ya da bunları hazırlayacak zamanı bulamayabilir. Bir fast-food zincirinde yediğiniz hamburgerin, bir zamanlar yağmur ormanı olan çıkma ıtlaklarda yetişen bir danadan gelip gelmediğini bilmenin pek de imkanı yoktur. Aşırı benzin tüketen 400 beygir gücündeki bir spor arabanın sahibi, küresel ısınmaya uzun vadede yapacağı küçük katkıyı o anda aldığı keyfe kıyasla pek de önemli görmeyerek arabasının hızının ve gücünün tadını çıkarabilir.
Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne
Çocuğun ayağına çorap,üstüne gömlek alıp eline de bir çikolata tutuşturmak değildir ana-babaya düşen. Bir çocuk çikolatasız da büyüyebilir;ama imansız asla cennetin yolunu bulamaz,ve şirkten sakınmadığı sürece sahih bir imana kavuşamaz.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.