Bir gariplik var gibi geldi bu yaman güzellikte... Nasıl demeli? Güzelliği çekici değil sanki itici... Daha doğrusu, ısıtıcı değil, tersine üşütücü..
Sayfa 412Kitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir.
_Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler.
_Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
Bir gariplik var gibi geldi bu yaman güzellikte...Nasıl demeli? Güzelliği çekici değil Nermin Hanım'ın, sanki itici...Daha doğrusu, ısıtıcı değil, tersine üşütücü...Bir kalın zırh bu güzel kadını sımsıkı sarmış, bütün tehlikelere karşı koruyor...İlle de bütün erkeklere karşı...Yeşil gözleri bile zırhlı gibi...Derinliği hiç yok...Göstermek istemiyor ama gülümsemesi kibirli çok kibirli olduğunu meydana vuruyor...
Sayfa 412
_Laiklik, medeniyettir.
_Laikliği, her şeyin üstünde zorunlu buluyorum.
_Cadılarla, hortlaklarla ve ruhlarla ilgilenmek, politikacıların işi değildir. Politikacıların görevi, kanunlarla sınırlandırılmıştır. Politikacı, ruhları, sıradan insanlardan daha iyi bilmez ve bundan ötürü, en az benim kadar cahil olan ve benim selâmetimle benden daha az
"Bir gariplik var o ağaçta,hissediyorum.Bazen sanki bizi dinliyormuş gibi geliyor.Casus gibi.Delice,biliyorum ama bana öyle geliyor.Yani mümkün mü öyle bir şey?Ağaçlar söylediklerimizi dinleyebilir mi?
Sayfa 61Kitabı okudu
Her şeyin bir sırası var. Her zaman, 'Sol. Sağ.' diyoruz, 'sağ' hiçbir zaman 'sol'dan önce gelmiyor. Kimsenin önce 'sağ' sonra 'sol' dediğini duydun mu? Pek sanmıyorum. Ya da bir form doldururken seçenekler her zaman 'Evet/Hayır' olur. Hiçbir zaman 'Hayır/Evet' olmaz. Aynı şekilde 'yukarı' 'aşağı'dan önce gelir, 'açık'da kapalı'dan önce. Sanki içgüdüsel olarak bir şeylerin bir sıralaması olduğunu biliyoruz. O yüzden bir yerde 'Hayır/Evet' yazdığını görürsen bir gariplik olduğunu hemen fark edersin.
Eski Kitap ve Kartpostallar
Sahaflar Çarşısı'nda bugün litografi baskı taşları ve matbaa gereçlerinin teşhir edildiği vitrinin bulunduğu yerde Burhan Tezergil'in sergi açtığı barakası vardı. Bu sergide her dilden ve konudan kitap, dergi, risale bulunurdu. Hülasa Burhan Tezergil ne bulursa alır ve satardı. Eline geçen eski
O soğukluk neden hiç yabancı gelmiyor?
Bir gariplik var gibi geldi bu yaman güzellikte... Nasıl demeli? Güzelliği çekici değil Nermin Hanım’ın, sanki itici... Daha doğrusu, ısıtıcı değil, tersine üşütücü... Bir kalın zırh bu güzel kadını sımsıkı sarmış, bütün tehlikelere karşı koruyor...
MESİH YAŞAM EKMEĞİDİR
Rab İsa "Yaşam ekmeği Ben'im" (Yuhanna 6:35) demiştir. Bu sözleri Kefarnahum'da kendisini arayanlara söylemişti. Rab'bin kendilerine yiyecek vermesini bekliyorlardı ve Rab onlara "Yaşam ekmeği Ben'im" dedi. Bunun anlamı O'nun sadece yaşamak için ekmek veren Kişi olmadığını, aynı zamanda yaşam ekmeğinin
Sayfa 32 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
Bir gariplik var sanki
Herkes yalnız doğar ve yalnız ölür; ama kimsenin yalnız yaşamaya cesareti yoktur. Oysa en zor işler hep yalnız başarılmıştır.
Sayfa 42Kitabı okudu
Ama bir gariplik var, sanki bu insanlar bu dünyada yaşamamış gibi.
Mehmet Dinç
"Bilmem ki nasıl tarif etmeli. Sanki bir gariplik var adamda; insanı tedirgin eden, düpedüz tiksindiren bir şey var. Nedendir bilemiyorum, ama ömrümde bu kadar nursuz bir adam görmemiştim. Bir yerinde bir çarpıklık olsa gerek; öyle bir hisse kapılıyor insan, ama çarpıklık neresinde tam olarak kestiremiyorsun. Görünüşü çok garip, gelgelelim olağandışı hiçbir şey bulamıyorum. Yok, efendim, anlamak mümkün değil; onu tarif edemiyorum. Belleğim yetersiz kaldığından değil; inan, adam şu an bile gözümün önünde."
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Celal Şengör geldi aklıma bu proflarda var bir gariplik jsksks
İnce çatma kaşları, uzun kirpikleri, güzel biçimli daha hiç öpülmemiş pembe dudakları vardı. Bu dudaklar üzerinde ucu tepemsi, Yunan yontuları gibi düzgün bir burun görünüyordu. Üzerinde, beyaz üzerine, küçük küçük kırmızı, mavi, yeşil, sarı çiçeklerle bezeli, diz üstüne kadar inen bir etek ile yeni kabaran dik, küçük göğüsler sanki buluzunu zorlar gibiydi. Ayaklarında al kırmızı, hafif ayakkabılar, çorapsız. Sarı, uzun saçlarını
sağa sola sallayarak, utangaçça yanaştı...
"Zamanı bu şekilde mi kullanacağız, sizce de bir gariplik yok mu? Son yıllarda hep bir kariyer teşviki var. Evet kariyerimiz için çok çalışacağız, çok iyi işler yapacağız ama peki ya sevdiklerimiz? Zamanı yönetirken bu dengeyi de kurmak zorundayız. Aslında belki hepsine yeteşebilecek zamanımız var ama sanki bereketi kaybettik. Bir şeyleri kaybettik değil mi?"
"Bilmem ki nasıl tarif etmeli. Sanki bir gariplik var adamda; insanı tedirgin eden, düpedüz tiksindiren bir şey var. Nedendir bilemiyorum, ama ömrümde bu kadar nursuz bir adam görmemiştim. Bir yerinde bir çarpıklık olsa gerek; öyle bir hisse kapılıyor insan, ama çarpıklık neresinde tam olarak kestiremiyorsun. Görünüşü çok garip, gelgelelim olağandışı hiçbir şey bulamıyorum. Yok, efendim, anlamak mümkün değil; onu tarif edemiyorum. Belleğim yetersiz kaldığından değil; inan, adam şu an bile gözümün önünde."
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu