"Eğer kötü gün dostu yalnız kötü günde imdadına yetişiyorsa ve iyi günde senden uzak geziyorsa, bu da bence tek taraflı dostluktur. İnsanı sıkar bu tür dostluk. İşin yoksa oturup kötü gününün gelmesini bekle dur, dostun da gelsin dostluğunu ispat etsin. İşte bu da yarım yamalak bir dostluktur. Fakat başka türlü bir dostluk daha var ki, bence asıl dostluk budur. Böyle dost kötü gününde seni yalnız bırakmaz, fakat iyi günündede kendisini kenara çekmez. Senin derdine de ortaktır, sevincine de. Senin sevincin onun sevincidir, onun sevinci de senin sevincindir."
Sayfa 113Kitabı okudu
İşte, artık ne bir çiçek, ne bir koku kalmış...
Eylül artık her şeyin, her ümidin bittiğini, buna katlanmak gerektiğini anlamaktan doğan bir korku ile ağlıyor. Ne renk, ne koku. Henüz renk ve koku bitmemiş, fakat baharın renklerinin bolluğu hissiz bir şekilde çekilmiş, tekrar geri dönmemek üzere gitmiş. Geri döner gibi görünse bile, hemen yine solup kararan hırçın, boş arzularla o kadar
Reklam
Sonra bir gün arabam bozuldu: .. Erkek kardeşlerim oynamak için dışarı çıktıklarında artık beni yanlarında götüremiyorlardı.. Her şey değişmişti. Sonunda kendi kendime kalmıştım. Zaman zaman aklımda oluşan, benle ilgili yanlış bir şeyler olduğuna dair o tuhaf düşünce, şimdi daha da büyümüştü.
"Öyle bir gün geliyor ki, insan olması gerektiği yerde olmak istiyor. Ama kimi kez yaşamak için intihar etmekten daha çok cesaret gerekiyor."
Her gün bir önceki günden daha iyi, daha sevecen olmaya hazırla kendini.
Aşk bu şekilde, zihinde müthiş jeolojik kabarmalara yol açar. (...) daha bir kaç gün öncesine kadar, yerden yükselen tek bir düşüncenin görülmediği dümdüz bir ovaya benzeyen zihninde, birden bire taş kadar sert sıradağlar yükselivermişti; üstelik bu dağlar öyle yontulmuşti ki, sanki bir heykeltıraş mermeri taşıyacağına olduğu yerde biçimlendirmişti :öfke, kıskançlık, merak, arzu, nefret, ızdırap, gurur, korku ve aşk dev gruplar halinde dikilmekteydiler.
Sayfa 439Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.