Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
174 syf.
5/10 puan verdi
Bu kitabı okursanız ana karakter Sara'dan nefret edeceksiniz.
Bir Kadın Düşmanı
Bir Kadın Düşmanı
Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin
İddaa ediyorum bu kitabı okudukça veya okuyup bitirince kadın düşmanı denilen erkek karakter Ziya/Homongolos'u sevecek, kadın karakter olan Sara isimli kadından da nefret üstü nefret edeceksiniz... Neden böyle bir başlık koydum önce onu açayım. Ezel dizisini izleyenler ne demek istediğimi anlayacaklar bu kitabın iki ana karakterinden biri olan kadın karakter Sara= Ezel'de ki Şebnem, kitabın erkek karakteri Homongolos/Ziya= Ezel'de ki Tevfik'tir. Kitap mektup tarzında yazılmış bir romandı örnek vermek gerekirse
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin İnsancıklar ve Beyaz Geceler adlı kitaplarına benziyordu. Kitabın benim okuduğum baskısı 174 sayfaydı bu 174 sayfanın 120 sayfası 1. Kısım 15 mektup Sara adlı aşağılık kadının mektuplarından oluşuyordu bu bölüm gayet bayağı ve sıkıcıydı bu bölüme komple 0-1/10 puan verdim, 2. Kısım ise yaklaşık son 54 sayfası kitabın Erkek ana karakteri Ziya veya Homongolos'un ölmüş arkadaşına 4 tane mektubundan oluşuyordu işte bu mektuplar beni derinden etkiledi ve keşke bu karakterin mektupları uzun olsaydı da, Sara adlı kişinin mektupları kısa olsaydı dedirtti. Kitabı bütün olarak ele alınca bu yüzden 5/10 puan maksimum diye düşünüyorum ikinci okuduğum Reşat Nuri Güntekin kitabı olan bu kitap ilk okuduğum Reşat Nuri Güntekin kitabı olan
Yaprak Dökümü
Yaprak Dökümü
kitabının yanına bile yaklaşmaz nitekim Yaprak Dökümü kitabına 10/10 puan vermiştim. Bu kitabı okutan iki şey vardı biri Reşat Nuri'nin akıcı kalemi diğeri ise karakter tahlillerinin çok kuvvetli ve güzel olmasıydı
Bir Kadın Düşmanı
Bir Kadın DüşmanıReşat Nuri Güntekin · İnkılap Kitabevi · 19824,058 okunma
190 syf.
10/10 puan verdi
Nobel edebiyat ödüllü yazarın ilk romanı. Ve ilk roman olmasına rağmen çok çok başarılı. Eserin konusu yaşlı bir tarih araştırmacısının son günlerini kaleme aldığı olaylar. Kitap bir günlük tarzında yazılmış ve bu yazarın yaşam felsefesi ile anlayışını okurla buluşturmasında daha kolay olmuş. Eser yaşını almış birinin kısır bir yaşam döngüsünde kendisine seçtiği bir amaç ve bu amaca yürürken yaşadığı biraz tesadufi biraz da ilginç olaylar bütününü kapsarken ayrıca bir felsefenin temellerini de bu kitapta atıyor. Her şeye rağmen iyiyi düşünebilmek. Fransız yazar bu güzel eserini gayet akıcı ve sade bir şekilde oluşturmuş. Ve tesadüftür ki birçok önemli yazar ilk roman hayatına bir mektup tarzıyla başlamışlardır. Kitap düşünsel ve eleştirel açıdan bir çok şeyi sorgulamakta. Verdiği mesajlar da daha çok yaşını almış insanların haleti ruhiyesine göre şekillendirilmiş. Kitabı ve kahramanını çok iyi anlamakla beraber çok benimsedim açıkçası.
Sylvestre Bonnard’ın Suçu
Sylvestre Bonnard’ın SuçuAnatole France · Kapra Yayıncılık · 202122 okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ruhundan Yaralanan Çocuklara...
"Sen bu yaşımda da beni ruhumdan yaralıyordun, hem de çok derinden." Kafka, babasıyla olan sorunlu ilişkisinin tüm hayatına ve de eserlerine bir nebze olsun yansıdığından söz ediyor bu kitapta. Dolayısıyla
Babaya Mektup
Babaya Mektup
'un, Franz Kafka'nın edebi dünyasına dahil olmayı düşünenler için adeta bir başlangıç kitabı niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz ki bu kitabı okuduktan sonra diğer eserleri daha iyi anlaşılacaktır. Bunun yanı sıra, bilhassa bizim toplumumuzda ailelerde baba kaynaklı problemler çok yoğundur, ne yazık ki... Bu nedenle okuyanların birçoğunda, tıpkı babasına kırgın bir evlat olan ben gibi, kendinden bir parça bulacağını düşünüyor ve bir anne olarak da, anne babaların kendilerine yeni bir pencere açmalarına yardımcı olacağına inanıyorum.
Franz Kafka
Franz Kafka
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Koridor Yayıncılık · 202040,6bin okunma
%12 (73/608)
10/10 puan verdi
"Ben savunmamı heyetinize falan vermiyorum, mahkemenize karşı yapmıyorum; savunmamı halka sunuyorum" Selahattin Demirtaş... Siyasetçi, avukat, yazar, barış savunucusu, siyasi rehine... Onurlu Yaşam Davası... Demirtaş'ın tarihi savunması. Yargılandığı Kobani davasında geçtiğimiz aylarda 9 günlük bir savunma yaptı. 7 yıldır tutuklu bulunan Demirtaş'a ilk kez savunma hakkı tanındı. Bu savunma neticesinde Demirtaş, mahkemede anlattığı, belgelerle desteklediği, kendisine ve partisine kurulan kumpasın iç yüzünü anlattı, açığa çıkardı. Bu kitap onun savunmasının gönüllü emekçiler ve avukatları tarafından kaydedilip yazıya dökülmüş, Demirtaş'ın onayından geçtikten sonra yayınlanmış halidir. Sokrates'in savunmasına benzer bir tarafı da vardır. Antik Yunan mahkemesi tarafından haksız yere yargılanan Sokrates'in de savunması benzer bir şekilde yayınlanmıştı. Bence Demirtaş'ın bu savunması halka mal olmuştur artık. Tarihi bir mektup, bir belge, damıtılmış bir tarih kitabıdır. İlerleyen seneler içinde ne olur bilemem ama son sözü hep direnenler söyler. Türkiye siyaseti için en önemli isimlerden birisi olan sayın Selahattin Demirtaş'ı özgür ve demokratik bir Türkiye'de tekrar aramızda görmeyi umuyorum...
Onurlu Yaşam Davası
Onurlu Yaşam DavasıSelahattin Demirtaş · Dipnot Yayınevi · 20246 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap,birkaç tanesi hariç birbirinden bağımsız 61 mektuptan oluşuyor. Her mektup "sevgili dost" diye başlıyor ve çeşitli konularda yazılıyor. Kitapta bir kenara not etmek isteyeceğiniz güzel cümleler mevcut.
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki MızıkaA. Ali Ural · Şule Yayınları · 202020bin okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
İnsanlar bilinmezi açıklamak ve çizgisel bir ilerleme sağlamak için kabuller yapmak zorundadır. Bu kabuller üzerinden çıkarımlar yapar. Aydınlanma çağı dedikleri dönem de bile aynı soru insanın aklını kurcalamaya devam etti. Bu kadim birkaç sorudan biri “Bizi küm yarattı?”. Ve elbette cevap metafiziğin en büyük tartışma konusunu beraberinde
Candide
CandideVoltaire · Alfa Yayıncılık · 20205,1bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Sevgili Zafer Algöz, Kemal Sunal’dan Hulusi Kentmen’e, Zeki Müren’den Cem Yılmaz’a tiyatro kariyerinde tanıştığı, eğlendiği ve güzel anılara sahip olduğu bütün kıymetli sanatçılara dair anılarını eğlenceli biçimde yazıya dökmüş. Okurken kendimi o anların içinde hissettim. Onlar gülerken ben güldüm, olayın içinde sanki ben vardım. Komediydi resmen. Ah bir de kadim şehir Bursa’da geçen Zeki Müren ile anısı. O kadar güzeldi ki. İki günde kitap zaten bitivermişti. Sürükledi götürdü beni. Kesinlikle diğer kitabı da okumak isterim
Haşırt Dı Bilekbord
Haşırt Dı Bilekbord
Zafer Algöz
Zafer Algöz
Haşırt Dı Bilekbord
Haşırt Dı BilekbordZafer Algöz · İnkılap Kitabevi · 20172,398 okunma
·
Puan vermedi
Ülke 12 Mart arefesindedir. Öğrenci çatışmaları, üniversite işgalleri, forumlar... Romanın kahramanları, olaylar karşısında saf tutmaya ya da tutmamaya çalışan "akademikler"dir. Bir üniversitede gelişen olaylar, bir matematik profesörünün, Server Gözbudak'ın "hatırat"ından nakledilir. Oğuz Atay Eylembilim'de, Cevat Çapan'ın "Oğuz Atay'a Mektup"ta belirttiği gibi, kara mizah gösterilerinden birinin daha doruklarına ulaştırıyor bizleri...
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205,4bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
O Başlattı
O Başlattı. Selamlarrrr. Bugün size getirdiğim kitabı çok sevdim. Önce konusunu anlatayım. 4 arkadaş bir gün evlerine gelen mektupla bir araya gelir. Mektup eski çocukluk “arkadaşları” Poppy’den gelmişti. Onları bekarlığa veda partisine davet ediyor. Sorun şu ki, Bu 4 arkadaş eskiden Popyle çok da iyi arkadaş değillerdi. Hatta hiç arkadaş değillerdi. Fakat yine de kimsenin olmayacağı özel adada olacak olan veda partisini de kaçırmak istemiyorlardı. Kitabın içinde okuduğumuz o geçmiş kısımları çok içime oturdu arkadaşlar. Ayrıca öyle sinir oldum ki, kitabın içine girip o kadınları dövmek istedim… kitap başlarda böyle biraz sinir olmalı, biraz karakterin veya geçmişin siniriyle biraz da olacakların gizemi ve gerilimiyle okudum. Baştan sona germiyor fakat sonlara doğru artık her şey çığrından çıkınca gerdi ister istemez. Ayrıca sonunda güzel ters köşe var. Çok fazla bu tür okumayan, bu türe aşina olmayanlar şok olabilir. Ben tahmin ettim fakat yine de bu okuma hevesimi kırmadı çünkü olaylar oldukça heyecanlıydı. Kitabın dili de sade, akıcıydı. Yazar öyle karakterler yazmıştı ki, kitabın başından sonuna, hatta suçlarını bilmelerine rağmen asla kendilerini haksız görmüyordu. Her karakterin kişiliğini güzel işlemişti. Ayrıca her bölüm bir karakterin ağzından okuyorduk bu da her sayfa da suclunun kim olduğunu, ya da olacakları merak ettiriyordu. O yüzden sevdiğim bir kitap oldu
O Başlattı
O BaşlattıSian Gilbert · Artemis · 202431 okunma
·
Puan vermedi
İnceleme Alıntıdır: t.me/ilimdersleri/10678 بسم الله الرحمن الرحيم Esselamu 'aleykum ve rahmetuLlahi ve bereketuh, Kitabın ismi "Sultan'ın Japonya Müslümanlarına hediyesi" (هدية السلطان إلى مسلمي بلاد اليابان) Bu kitabın yazarı Hanefi alimi olan Muhammed Sultan el Masumî'dir. Tacikistan'ın Hucend
İslam'da Mezhep
İslam'da MezhepMuhammed B. Sultan el-Masumi · Ey İnsanlar Yayınları · 20102 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.