Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
8/10 puan verdi
·
35 günde okudu
BU KİTAP NEDEN BU KADAR AZ OKUNMUŞ ANLAM VEREMİYORUM.
Bu kitap Osho'nun okuduğum ilk kitabı ve kesinlikle okurken çok büyük bir zevkle okudum. Bu kadar büyük zevk alırken çok uzun sürede bitirmemin nedeni ise kitabı okurken neredeyse her sayfasında alıntı olarak paylaşmak istediğim bir bölüm olması.Yoğun olarak çalıştığım için sürekli alıntı paylaşamıyordum ve bu nedenle de sizlerle paylaşmadan tek
Yaşamak İnanmaktır
Yaşamak İnanmaktırOsho · Omega Yayınları · 201997 okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
Şeyh Galib ve Hüsnündeki Aşk
Hüsn ü Aşk "Gayret dedi Aşk’a ey birâder Gel yol eri yolda olmak ister" Besmele-Hamdele-Salvele.. Merhum Şeyh Galib Hazretlerini Rahmetle yâd edelim. Hamd ile salvele getirip evvala; Hazretin ruhuna bir Fatiha armağan edelim. Elimden geldiğince ve kalemim yettiğince, bu şaheseri terennüme ve dahi izaha yelteneceğim. Haddimiz ile
Hüsn-ü Aşk
Hüsn-ü AşkŞeyh Galip · Yelkenli Yayınevi · 20201,281 okunma
Reklam
Kıssadan Hisse
Bilimsel tevazu, takdir edilecek bir şey olmakla birlikte, hastalığa sebep sonuç modeliyle yaklaşmak kendi başına bir yanılgıya yol açmaktadır. Sağlığın hastalığa dönüşme yollarını veya hastalığın nasıl yeniden sağlığa dönüştüğünü tanımlayamamaktadır. Sufi geleneğinde on ikinci yüzyıldan Nasrettin Hoca'nın şu ünlü hikayesi anlatılır: Hoca bir sokak lambasının altında ellerinin üzerine çömelmiş bir halde bir şeyler aramaktadır. "Ne arıyorsun Hoca?" diye sorar komşuları. "Anahtarımı arıyorum," diye cevap verir Hoca. Komşular da bu arayışa katılırlar, lambanın etrafındaki her yer dikkatlice karış karış aranır. Anahtarı kimse bulamaz. "Baksana Nasreddin Hoca," der sonunda biri, "tam olarak nerede kaybettin anahtarı?" "Evde." "Peki o zaman neden dışarda arıyorsun?" "Çünkü burada, ışığın altında daha iyi görüyorum." Mikroplar ve genler gibi ayrık sebepleri araştırmak daha kolay (ve mali açıdan daha karlı) olabilir, fakat daha geniş bir bakış açısından bakmadığımız sürece hastalıkların etiyolojisi hep bilinmez kalacaktır. Dışarıda, ışığın altında yapılan bir arama bize sağlığın anahtarını vermez; karanlık ve bulanık bir yer olan içimize bakmamız gerekmektedir.
Sayfa 318
Sufi ile Dilenci Hikayesi / Ufkunuzu Genişleten Hikaye
Bir gün bir dilenci Sufi görmeye gittiği bir dervişi, ipleri altın kazıklara bağlanmış çok güzel bir çadırın içinde, kadife minderlerde otururken bulur. Bunu gören dilenci haykırır:"Bu da ne böyle! Saygıdeğer Derviş, sizin ruhaniliğiniz ve bağlardan arınmışlığınız hakkında o kadar çok şey duydum ki, etrafınızı saran tüm bu gereksiz gösterişten tamamıyla hayal kırıklığına uğramış durumdayım." Derviş güler ve yanıt verir: "Tüm bunları arkamda bırakıp seninle gelmeye hazırım." Bunu söyler söylemez yerinden kalkar ve sandaletlerini bile giymesine fırsat vermediği dilenciyle birlikte çadırdan ayrılır! Kısa bir süre sonra dilenciyi sıkıntılı bir hal alır. "Dilenci kesemi sizin çadırınızda unuttum," der. "O olmadan ne yapacağım? Ben onu alıp gelinceye kadar lütfen siz burada bekleyin." Sufi güler. "Arkadaşım," der, "çadırımın altın kazıkları kalbime değil dünyaya saplı ama senin dilenci kesen hâlâ seni kovalıyor!" Bu dünyada olmak bağlılık demek değildir. Dünyanın zihninde var olması bağlılıktır ve ne zaman ki dünya zihninde yok olur, bu bağlılıktan arınmaktır.
Sayfa 85 - Omega Yayınları,Kitabı okudu
Yola koyulmak hayatının anlam bulmasıdır
Sufi psikologlara göre bütün psikolojik mutsuzlukların kökeni ontolojik kaymalardır. O’nu aramak gerekir, hatta tasavvufa göre önemli olan arayarak yol üzerinde olmaktır. Varırsın varamazsın, bulursun bulamazsın bu o kadar önemli değildir. Örnek olarak karıncanın hac hikâyesi verilebilir: Karıncaya sorarlar: “Nereye gidiyorsun?” Der ki: “Hacca.” “Varamazsın ki..” diye gülerler. O ise aldırmaz. “Olsun yoldayım ya...” der. Belki yolda sadece bir yıl, belki otuz yıl, belki de bir ömür geçireceksin. Önemli olan kendine hedef belirleyip yola koyulmaktır. Yola koyulmak hayatının anlam bulmasıdır
Sayfa 306 - Sûfi KitapKitabı okudu
170 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İkisi bir arada; kıymetli bir eser... Birçok türün ilk örneği.
Hay bin Yakzan, İslam tarihinin güzel örneklerinden biri. Eser ismiyle yazıldığı dönemi temsil etmesiyle de dikkat çekicidir. Aslında bu eser iki kitabın bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Aynı içeriğe sahip birbirine yakın eseri karşılaştırma kolaylığı sağlamak için tek kitapta iki bölümde sunmuşlar. Iki kitap olduğu için uzun bir inceleme
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,677 okunma
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Evsâf-ı Hasâyis-i Tuyûrân(Kuşların Dili)
Tuyuran bütünüyle tasavvuf hikayesi olduğu kadar bütünüyle bir öğreti hikayesi aynı zamanda. Hikâyenin geçtiği mekan bir tasavvuf meclisidir. Bu meclisin şeyhi "papağan" ve onun müritleri olan diğer kuşlardır. Giriş bölümündeki beyitler besmele faslı ile başlayıp Vedud olan Allah'a hamdederek devam etmektedir. Her bir kuşun vasıf ve
Tasavvufta Kuşların Dili
Tasavvufta Kuşların DiliŞemseddin Ahmed Sivasî · Menekşe Kitap · 201910 okunma
‘İyi bir adamla ilgili eski bir sufi hikayesi hatırlıyorum. Adam iyilikler yapmayı ve hiçbirinin farkında olmamayı dilemiş. Tanrı bu dileğini kabul etmiş. Sonra bunun çok iyi bir fikir olduğuna karar verip bu yeteneği insanların tümüne bahşetmiş. Ve bugüne kadar öyle olagelmiş.’
Sayfa 218Kitabı okudu
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.