Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Tuhaf Kesiş
"Yine de , " demiştim, " bazen size günler fazla uzun geliyordur." " Hiç de değil! Çiçek yetiştiren ve kitaplara âşık birisi zamanın farkına varmaz.
Sayfa 138 - MonoklKitabı okudu
Bursa Cezaevinden
Haziran l, 1933 "..Hatçem, Sağ salim Bursa'ya ulaştık. Rahatımız iyicedir. Mahkemenin ne zaman başlayacağı daha belli değil. Bu da tabii. Çünkü buraya geleli daha 24 saat bile olmadı. Aramıza dağlar denizler girdikten sonra hasret ve göreceklik bir kat değil kat kat arttı. Tez kavuşsak derim. Sen de öyle dersin, bilirim. Ama bakalım hadisat ne der? Hapisane penceresinden, yığın yığın yeşillikler arkasında Bursa'nın beyazlıkları ve Keşiş'in dumanlara karışan etekleri görünüyor. Ben seni düşünüyorum. Senin çocukluğun bu yeşillikler arasında, bu kocaman, karlı dağın yamacında geçmiş. Ne tuhaf şey değil mi? Senin en güzel günlerinin geçtiği bu gök altında benim şimdi, bir türlü bitmek tükenmek bilmeyen saatlarım uzayıp gidiyor... Her ne hal ise, geç şimdi bunları ... Hiç olmazsa haftada bir bana mektup göndermeyi unutma! İhmal etme! Memet, annen, Selma, Fahamet, Vedat canım ne alemde?.. Hepsinin gö.zlerinden ve ellerinden öperim. Samiye'yi, Seyda'yı görürsen selamlarımı ve öpüşlerimi söylersin ... Halaları­mın ellerinden pus ederim. Sana gelince... Kavuşalım derim, kavuşalım tezden.."
Reklam
334 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Târihî romanlara öteden beri ilgim var, bir de Solmaz Kâmuran’ın akıcı üslûbu olunca bu romanı okumak müthiş bir keyif oldu. İbrahim Müteferrika’nın hayatı, uzun yıllar özenle emek harcayan mahâretli yazarımız tarafından mükemmel şekilde anlatılıyor. Yazarın dediği gibi: “Türkiye'de roman okumak o kadar da bilinen bir şey değil. Okuyucu her şeyi
Macar
MacarSolmaz Kamuran · İnkılâp Kitabevi · 201061 okunma
Tuna Nehri ile Sava Nehri arasında, batı yönündeki tek açık yeri yüksek bir sur, derin bir hendek ve çift surlarla çevrili kalesi ile her türlü saldırıya karşı oldukça iyi korunan Belgrad’a yöneldi. Üsküp ve Alacahisar’dan getirtilen toplar hiç vakit kaybetmeden yerlerine yerleştirildi. Hristiyanların dehşetle anlattıkları bu toplardan 12
Muhterem Bennet Yıkılan Bir Duvarın Altında Kalarak Ezilen Çocuğu Nasıl Hayata Döndürdü? Keşişler, ihtiyaç hasıl olduğu için, her zamankinden yüksek bir duvar inşa etmekteydi. Hücresinde dua etmekte olan Tanrı’nın adamına görünen eski düşman, hakaretamiz bir üslupla, ona keşişlerin yanına gideceğini bildirdi. Tanrı’nın adamı keşişlerini uyarmak, şeytanın aralarında olduğunu söylemek için davrandı, ama kötü ruh duvarı yerle bir etmişti bile. Saray mensubu bir adamın oğlu olan çocuk yaşta bir keşiş duvarın altında kalıp ezildi. Keşişler, duvarın yıkılmış olması bir yana, genç biraderlerinin ölümüne fazlasıyla üzüldü ve hemen Bennet’e haber verdiler. Bennet çocuğun kendisinin getirilmesini emretti. Çocuk öylesine ezilmiş ve sakatlanmıştı ki, onu torbayla taşımak zorunda kaldılar, çünkü kemikleri de kırılmıştı. Tanrı’nın adamı çocuğun hücrenin zeminine, duaya durduğu yere yatırılmasını söyledikten sonra herkesi hücreden çıkardı ve kapıyı arkalarından kapattı. Ah o tuhaf mucize! Onun bir saat içinde kendine gelip sağ salim işine dönmesini sağlamıştı ki, duvar inşaatı tamamlansın ve eski yılan Bennet’e karşı muzaffer olmasın.
Oysa;
tuhaf bir şekilde kendimi hata yapmaya ve günah işlemeye meyilli hissediyorum.
Sayfa 21 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
- Anasının gözü önünde köpeklere parçalatmış yavrusunu! Sanırım mahkemeye vermişler adamı. Eh işte ne yapmalı ona? kurşuna mı dizmeli ? Hak yerini bulsun içimiz rahat olsun diye, kurşunamı dizmeli ? Söyle alyoşa! - Alyoşa bitik acı bir gülümsemeyle ağabeyine baktı, evet! Kurşuna dizmeli diye mırıldandı. - İvan tuhaf bir coşkunlukla bağırdı! Afferin sende böyle söyledikten sonra demek ki. Ah seni gidi keşis seni, demek içinde bir şeytan yatıyor Alşoyka Karamazof.
Gereksiz yere o akşamı ve tüm geceyi tuhaf bir evde geçirmek hiç hoşuna gitmezdi.
Mutluluğumdan korkmaya başladım. Sabahtan akşama kadar mutluluktan başka hiçbir şey hissetmiyor olmak çok tuhaf geliyor. Şimdi bu mutluluk beni dolduruyor ve diğer tüm hislerimi yumuşatıyor sanki. Mutsuzluğun, kederin ve sıkıntının ne olduğunu bilmiyorum.
Reklam
Böylece, çeşitli yollarla Kubilay'ın siyaseti ticareti destekledi ve tüc­carlara verdiği önemi sergiledi. Pek çok Çinlinin tersine Kubilay tüc­carlara karşı önyargılı değildi. O dönemde yazanların anlattıkları da başarılı olduğunu, tüccarların kalkındığını gösteriyor. Örneğin Marco Polo, çok sayıda imalathanenin bulunduğunu anlatıyor: ...
Matem içinde iki sene geçti. Tulu, hükümet naibi olarak Karakurum’da ikamet ediyordu. Fakat süresi sona erdiğinden, Cengiz Han’ın arzusuna uygun olarak yeni bir hakan, bir imparator seçmek için, prensler ve kumandanlar Gobi’ye döndüler. Cengiz Han’ın isteğine uyup, miraslarına sahip çıkarak reislerinin kralları haline geldiler. Şimdi Han’ın en
120 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.