Beş yüz borazan birden çalıyor
Bin davul birden vuruyor başımda
Gök gürültüleri
Çekiç sesleri, makine sesleri
Dağlardan kopan kocaman çığlar
Taşlar
Kayalar
Ey üstüme üstüme gelen deniz
Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta
Gün ışığı arkamızda kaldı bak
Tanyerinde unuttuk gözlerimizi
Gel artık
Hayata yeniden başlayalım
Gel artık
Bu mavilerde kimseler görmez bizi
Şimdi bir derin mavide akşam oluyor
Gök mavi deniz mavi
Mor dallar yeşil ağaçlar mavi
Bozuk düzen mavi gecelerden sesleniyorum sana
Ne opera aryaları
Ne beşinci senfonisi Beethoven'ın
Bir yalnızlık marşıdır çalıyor uzakta
Gün ışığı arkamızda kaldı bak
Tanyerinde unuttuk gözlerimizi
Gel artık
Hayata yeniden başlayalım
Gel artık
Bu mavilerde kimseler görmez bizi
Karanlık mahzenlere girmekten korktum mu
orada bir falcı olup yanlış yapmaktan
çok nadir pigmentleri buldum sen kayıp
bir el feneri yok beni tanıyan hiç
gözlerine renk çemberlerinden renk
porselen koleksiyonlarından ışıklı parçalar seçmiştim
bir şeyler bulmanın imkansız olduğu yerlerde
küçücük mandalinalar ve uçuç böcekleri seçmiştim
buzdan
Şimdi bir derin mavide akşam oluyor
Gök mavi deniz mavi
Mor dağlar yeşil ağaçlar mavi
Bozuk düzen mavi gecelerden sesleniyorum sana
Ne opera aryaları
Ne beşinci senfonisi Beethoven' ın
Bir yalnızlık marşıdır çalınıyor uzakta
Gün ışığı arkamızda kaldı bak
Tanyerinde unuttuk gözlerimizi
Gel artık
Hayata yeniden başlayalım
Gel artık
Bu mavilerde kimseler görmez bizi
Gençler geleceğe baktıklarında bir ışık görmek istiyorlar, bir iş bulabileceklerine, kendi hayatlarını yazabileceklerine, sevip sevilebileceklerine dair bir ümit ışığı. Oysa hayat onlar için her geçen gün daha fazla zorlaşıyor.