* "Hayat hikâyemde önemli bir şey yok, başımdan ilginç olaylar geçmedi. Ne yüksek bir mevki sahibiyim, ne de sağlam bir diplomam var. Okulda hiçbir zaman örnek bir öğrenci olamadım, başarısızlıklar her yerde buldu beni. Nerede çalışırsam çalışayım silik, unutulmuş bir memurdum; şefleri memnun edemedim. İstifa ettim mi seviniyorlardı... Bırak gitsin, yaramaz! Çevrem böyle görüyordu beni, haklıydılar belki de."
Bugünkü İran'ın en büyük yazarı, ölümünden birkaç yıl önce böyle demişti. 9 Nisan 1951'de Paris'de canına kıyarken, çok dar bir tanıdıklar çevresinde biliniyor, beğeniliyordu.
* Sâdık Hidâyet'in yakın dostlarından Bozorg Alevî bir "Sonsöz" yazmış. Yazarımızın hayatına ve eserine ışık tutması bakımından gerekli görülmüştür.
Yağmur yağar, ıslanırsın vay aman
Güneş doğar, kaybolursun vay aman
Ay ışığı, der durursun, vay aman
Yakamozsun sen
Bırak ay gitsin sen kal bu gece, vay aman
Umudumsun sen
Nazlıcan Kübra
Yakamoz ( Ahmet Kaya )
youtube.com/watch?v=k3-rSEu...
.. akışına bırak gitsin.
Göreceksin ki,
Ya dua ile oluyor, ya zamanla son buluyor.
Hayırlısı ne ise o oluyor..
O ZAMAN GÜNAAYDİİİNNNNN
🌄
youtu.be/U9Z8FJlT78g?si=... canım ders almadık mi???
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin. Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.
"Derdim! Yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam;
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte.
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel derdim! Ver elini bana, gel şöyle."