Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
432 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kesinlikle bir aşk romanı değil öncelikle! Ephesus yayınlarını toplama saplantım neticesiyle aldığım pek bir fikrimin olmadığı bir romandı.Okumaya başladığım süreçte zamansal sıkıntılarım yüzünden normal okuma performansımı sergileyemediğim bir romandı. Başlarda bu duruma üzülürken romanın sayfaları ilerledikçe ilk kez bu denli uzun sürece
Beklediğim Sendin
Beklediğim SendinAmor Towles · Ephesus Yayınları · 201345 okunma
Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları asla sana söylemeyeceğim. Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki. Rüzgâr esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. Zaman diyorum biraz daha zaman Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. Aslında seni çok…
Reklam
325 syf.
8/10 puan verdi
Robot serisinin bu son kitabında Vakıf serisinden sonra kafada oluşan bazı soru işaretleri (Zeroth Yasasının oluşumu, robotların telepatik güç kazanması, Arzın yok oluşunun sebepleri) nihayet açıklığa kavuşuyor. Bu kez ana karakterler insanlar yerine robotlar, Daneel'e Elijah yerine Giskard (ki bu kitabın yıldızı bence:) eşlik ediyor. Serinin diğer kitaplarına göre Kurtarıcı biraz daha sönük kalmış, ama kurgu her zamanki gibi çok sağlam.
Kurtarıcı
KurtarıcıIsaac Asimov · Altın Kitaplar · 1986487 okunma
YAŞAM İÇİN ÖNERİLER Kepekli pirinçten çok ye. İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap. En sevdiğin şiiri ezberle.
Bir şehrin kapısı her zaman hatıralara açılır, hatıralara kapanır. Şehirler; hatıralar dükkanıdır ya. Hatıralar uzun zaman o kapının ardında unutulur, şehirler gibi. Bir dükkanın kapısına kilit vurup açmamak gibi. Üstümüze kapanan ne varsa biraz da yokluğumuzdur. Yokluğu çoğalta çoğalta yaşadığınız bir yeni şehir ise, sizin eskiliğinizi gün be gün yüzünüze vurur. Gün gelir, o yokluğun kapısını bir kez daha açmayı göze alırsınız. Gözünüzün açtığı kapı, yokluğun kapısıdır, unutma kapısıdır, açılır bakarsınız dükkan yeni mallarla tepeleme doludur. Kendinize ordan bula bula belki bir mendil bulursunuz, hani olur a, gözyaşlarınız içinize akmasın diye, aksa ne olur akmasa ne, bulduğunuz bir kağıt mendildir. Buradan açınız. Haydar Ergülen
“Seni son kez gördüğümde omuzların ağlıyordu, bilirsin çabuk tanırım ağlayan omuzları... Ama yalnızlığımı seninle harcadığım için pişmandım hâlâ, öfkeliydim biraz da... Sen yine geçip gittin yanımdan, daha önce hiç hayatıma uğramamış yabancı biri gibi. Yüzüne bile bakmadım, omuzlarının üzerinden gökyüzüne çevirdim gözlerimi... Çünkü sular kesik, ellerim kirli, bahanem çok... Kayıp eşya odasında kalbini bile aradığım biriyle en çok ne yaşayabilirim ki dedim içimden. Bir kalp kaç kere kırılıp iyileşir, bir bakış kaç kere hatırlanıp unutulur, bir yalan kaç kez söylenir ve en çok kaç kez affolur? Demek ki her hikâye, bitmeden önce kendini gerçekten tamamlıyor. Su bile kırılıp iki ayrı yerden akmaya başlıyor insanın yanaklarından bazen... Herkes kendi vedasını işte o zaman anlıyor. Aşk için yazdıklarım bitti... Şimdi kir göstermeyen bir sözcüğün, kendisiyle yüzleşme vaktidir. Ve aşkta tüm lekeler, ancak hikâyenin ilk cümlesinde havada asılı duran o hisle baştan sona temizlenir...”
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
Ada ve Duru gibi aptal ve ne istedigini bilmeyen hemcinslerimden bir kez daha gicik oldum bu kitabi okurken. Bilge ve Özge gibi zeki ve ne istedigini bilen hemcinslerimin gün be gün cogalmasini dileyerek bir kez daha hayran kaldim bu kizlara. Deniz karakterinin gectigi bölümlerde yine alti cizilesi güzel sözler vardi. Denizin bir cok düsüncesi ve sözü ister istemez okurlari düsündürtecek derecedeydi.. Fi'de denizi biraz antipatik bulmustum, fakat Ci'de kendisine hayran kaldim. Ci'de adeta kendini asmis bir insana dönüsmüs. Can Manay'in saplantili isteklerinden Fi'de oldugu gibi Ci'de de rahatsiz oldum. Saplantili duygulari ask gibi algilayan ruh hastalari ne yazikki her zaman olacaktir dünya döndükce ama bu tip insanlarin hissettiklerinin hastalikli bir sey degilde ask'mis gibi algilanmasina sinir oluyorum. Ci'yi Fi'ye göre daha gercekci buldum. Simdi sirada Pi var, bakalim kitaptaki karakterlerin sonu ne olacak serinin son kitabinda.
Çi
ÇiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201415,1bin okunma
ÜÇ SORU Yıldızlar uykudaydı. Ağaçlar , kuşlar, ırmaklar ve insanlar uykudaydı... Bir de uzaktan bakıldığında eski bir yapıyı andıran, saray olduğunu anlayabilmeniz için bahçesine kadar gidebilmeniz gereken o yerde gözleri uyku tutmayan bir adam vardı. Başı ellerinin arasında gözleri yaşlı bir adam. Beynini kemiren sorulara cevap bulmaya
''Mandolin sesi hiç bu kadar canımı yakmamıştı.'' ''Ne dinliyoruz?'' ''Vivaldi'nin G Minör'den Mandolin Konçertosu'nu. Organlarımın kazındığını hissediyorum. Ruhi, sen ne dersin bu konuda? Senden çalınanlar üzerine hissettirecek bir iki baş ağrısını daha bana lütfeder misin?'' ''Yaşın kaç ki daha senin?'' ''Ana rahmine düştüğümüz 9 ayı da sayıyor
ÇÜNKÜ BEN BİR GÜLDÜM Çünkü ben bir gülüm. Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi. Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını. Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için, yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan; geçmiş için yetersiz bir açıklama. gelecek için zayıf
Reklam
Özgecan Aslan olayının biraz farklı bir olayını ilkokul ön masada oturan arkadaşım başına geldi. İyi niyetli ve kötülük nedir bilmeyen bir kızdı. Bir projede 4 kişi beraber yaptığımızdan dolayı tanıma fırsatım olmuştu. Güzel bir kız olduğundan neşesi içimi ısıttığı için galiba platonik aşıktım. Şuan bile çok etkiyor beni. Arkadaşımın vahşice
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.