Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
~ Her insan biraz ölüdür. ~
Ölüler ki bir gün gömülür İçimizde ki ölüler, dışımızda ki ölüler İnsan yaşıyorken özgürdür. ~ İNSAN YAŞIYORKEN ÖZGÜRDÜR... ~
Ben insanların belki en yorgunu, Denizin, güneşin özlemi bende, Bende yaşamanın, çalışmanın özlemi. Mevsimsiz sevmesini bilirim, Vakitsiz düşünmesini, Düşünüp düşünüp üzülmesini. Gülüşüm, bakışım ayrı, Belki üzgünüm biraz, yılgın değil, Farkındayım olup bitenlerin.
Sayfa 148 - May Yayınları - Birinci Basım Nisan 1971Kitabı okudu
Reklam
Bütün resimler sana benziyor Hayret Bütün aynalarda sen varsın Nereye gitsem peşimden geliyorsun Şimdi sigarasın dudaklarımda Biraz sonra beyaz bir kâğıt Ve akşam içtiğim bir kadeh içki olacaksın
Sayfa 104 - Everest Yayınları, 29. Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
Kaf dağı
Dünyanın bütün şiirleri sizi söyler, bütün şarkıları size söylenmiştir. Çocuk kalbiniz gövdenizde çiçek açmaya baş- lamıştır. İçinizde binlerce karınca dünyayı size, sizi dünyaya taşıyıp durmaktadır. Baktığınız her şey büyülü aynanızdır. Sesiniz billur gibi açar ağzınızda. Parmaklarınız saçlarınız- dan değil gökyüzünden taşar. Bütün sesler bir uzaklık hevesi, bir arzu atlasıdır. Bütün masallar siz olursunuz. Kafdağı her gün gidip geldiğiniz bir murat yoludur. Leyla sizden ayrılır, Mecnun'a çöller kurarsınız. Evler her gün biraz daha küçü- lür. Bütün kızlar o küçük odalarda güzelleşir. Pencereler siz baktıkça kapanır. Kimse acınızı duymuyordur! Her şey bir incinme yumağına dönmüştür. Sokaklar yalnızlığınızın ıslı- ğı olur. Bir avuç mahallelerde bir şarkı boyu gider gelirsiniz. Sonsuzluğun elifi başlamıştır. Sizi insan içinden çekip alan aşk, götürüp insan içine katmaktadır yine. Okuduğunuz her şiir, her hikâye içinizdeki nar ocağına düşer. Bütün kitaplar sizi söylemektedir. Yeni bir büyümedir bu, acının bile yaşama gücüne, dünya bağışına dönüştüğü.
Bilsen nasıl üşüyorum Al şu ellerimi ısıt biraz Ya da al götür bu soğukları Bu yağmurları
Sayfa 94 - Everest Yayınları, 29. Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
Bir adam her gün biraz daha ölüyor Gövdesi ağardıkça gönlü heves yarası
Reklam
Güçlü bir el silkeledi beni sonra Sanırım Tanrı'nın eliydi, Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan, Çok şey görmüşüm gibi, Ve çok şey geçmiş gibi başımdan Ah dedim sonra, Ah! İç ses, diye söylendim. Gel! Ahlar ağacından sende biraz meyve topla.
Derdim Başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü; Ne çıkar bahar geldiyse? Bademler çiçek açtıysa? Ucunda ölüm yok ya. Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten Güneşle gelecek ölümden? Ben ki her nisan bir yaş daha genç, Her bahar biraz daha aşığım; Korkar mıyım? Ah, dostum, derdim başka...
Gölgem
Bıktım, usandım sürüklemekten onu, Senelerdir, ayaklarımın ucunda; Bu dünyada biraz da yaşayalım, O tek başına, Ben tek başıma.
Ağlıyorum Biraz sev beni
Sayfa 74 - Everest Yayınları, 29. Basım, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
Reklam
Bakışların dili ...
"Hiç şüphesiz bunlar, sesi çıkmayan sahibinin içinde boğulan mânâları dışarıya nakletmek için, her gün biraz daha artan bir ifade kabiliyeti edinmeye çalışıyorlardı. Ferit, günün birinde, yalnız bakışların diliyle bu gözlerin bir konferans verecek veya şiir söyleyecek hâle gelebileceklerini tasarladı.."
onu kendi içinde yaşatarak özlemini biraz olsun gideriyorsa beni yaşarken görenler seni de görecekler diyorsa
Biraz dinlen ve yürü, kabuğuna dön, uyan İnandığın her vuslat bir ayrılık dağıdır Toprağa bak, gülümse, müsterih ol ve dayan Hayat, bir inkisarın mutlu karanlığıdır
Azıcık gece alayım yanıma yalnız serçelerin uykusuna yetecek kadar gece böcekler için rutubet örümcekler için kuytu biraz da sabah sisi yabani güvercin kanatları renginde. .
Sayfa 26 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Bütün kadınlar mı biraz böyledir, yoksa bazıları mı? Ne yapsanız, zalim olmamak elinizden gelmez! Siz onlara doğru eğildikçe, bastığınız yer çöker Ve her seferinde onların karışık duyguları, oyuntuları Hem sizi, hem onları biraz daha, biraz daha Kendi diplerinize çeker.
Sayfa 121
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.