Hayat ne kadar da hayret verici şeylerle doluymuş. Birkaç gün önce yanımda biri ağlasa, mutluluk gözyaşları döküyor sanırdım. Bügün, duyduğum kahkahalar bile kulağıma yasmış gibi geliyor! Birkaç gün önce, gamlı bulutlarda şimşek çaktıkça biri gülüyor gibi görünürdü bana. Bugün ise yeni açmış güllerde çiğ görsem, birinin gözyaşı dökülmüş sanıyorum. Birkaç gün önce yüzüm gülüyordu, sanki her şey benimle beraber gülüyordu. Bugün gönlüm ağlıyor, sanki her şey gönlümle beraber ağlıyor! Yine sabah oldu, yine gözüme bir dakika uyku girmedi...
Ne var ki, sözlerinin hiçbir anlamı kalmamıştı: hayatları birkaç dakika sonra, dalında kuruyan yapraklar gibi kırılıverecek olan bu adamlara şimdi başka bir güç hakimdi.
NEDEN KÖPEKLER İNSANLARDAN DAHA AZ YAŞAR?
İşte 6 yaşındaki bir çocuğun şaşırtıcı cevabı:
Bir veteriner olarak Belker isimli, 10 yaşındaki İrlanda cinsi bir kurt köpeğini muayene için çağrılmıştım.
Köpeğin sahipleri Ron, eşi Lisa, ve küçük oğulları Shane olmak üzere köpeklerine çok bağlılardı, ve bir mucize umuyorlardı.
Belker’i muayene ettim ve
"Şu an acı
çekiyorum. Verecek hiçbir şeyim yok..
ve sana en çok şimdi ihtiyacım var. Ne
olur, yanıma gel ve kucakla beni, kollarında tut. Hiçbir şey söylemen
gerekmez. Sadece kollarının arasında
olmaya ihtiyacım var. Ne olursun,
gitme." Yanına gidip sessizce
kucakladım karımı. Kollarımda ağladı.
Birkaç dakika sonra da gitmediğim için
teşekkür etti bana. Sadece onu
kucakladığımı hissetmeye ihtiyaç
duyduğunu söyledi.
İşte o anda aşkın,
kayıtsız koşulsuz aşkın, gerçek anlamını
çözmeye başladım...
"Oysa, birkaç dakika önce, benimle açıkça konuşabilmenin ve benim sana gösterdiğim ilginin seni ne kadar rahatlattığından bahsetmiştin."
"Bu doğru ama sürekli ihtiyacım olan bir şey değil."