Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar Kitabı yazardan okuduğum ilk kitaptı. Yazarın adını çokça duymuş olsam da okumayı erteliyordum. En sonunda bu ertelemeye bir son vermek istedim ve geçenlerde bu kitabını aldım. Dün gece başladığım kitabı bugün gün içerisinde ara ara okuyarak bitirdim.
İncelememin bu kısmında kitabı neden çok sevdiğimden bahsedeceğim. Kitap kimisi birbiriyle bağlantılı birkaç öyküden oluşuyor ve yazarın kitabın iskeletini oluştururken başvurduğu bu yöntem aslında kısa romanlar okuyormuşum gibi hissettirmesiyle birlikte, öykü biter bitmez tamamiyle farklı evrenlerde kurgulanmış öykülere bodoslama dalmaktan beni kurtardığı için benim gözümde değerini arttırdı. Dili hafif , cümleleri akışkan ve kurgusu yormayan bu kitapta; günlük hayatın sıradanlığı içerisinde kendi içindeki çukurda debelenip duran kahramanların günlük hayattaki insani varoluşlarının sıkıntılarını, umutlarını, bekleyişlerini, özlemlerini ve daha birçok envai çeşit yalpalamalarını okuyoruz. Günlük hayatın acımasız sıradanlığı içinde debelenip giden kahramanların birbirinden farklı iç dünyalarını okumayı pek sevdiğimden dolayı yazarın öykülerinin ana hattını belirleyen günlük hayatın sıradanlığı benim kitabı sevmemde ayrıca bir etmendi.
Türk edebiyatını seviyor ama günümüz Türk yazarlarına karşı çekingen bir yaklaşımınız varsa Ömür İklim Demir’ in sizin çekincelerinizi azaltacağını düşünüyorum. Umarım kitabı okur ve beğenirsiniz. 
Ömür İklim Demir
Yine de. Dört kelime.
Ve ben bunu, birkaç gün önce birisi blog sayfama şu satırları yazıncaya kadar fark etmemiştim:
Sevgili Neil,
Halk kütüphanesinde çocuk kitapları bölümünün duvarına yazılacak —ister senden olsun, ister başka bir yazardan— bir alıntı seçecek olsan ne seçerdin?
Teşekkürler!
Lynn
Üzerinde biraz düşündüm. Yıllar içerisinde kitaplar ve çocukların okuma alışkanlığı konusunda çok söz söylemiştim. Benim yapabileceğimden çok daha güçlü ve bilgece sözler söyleyen başkaları vardı. Sonra birden kafama dank etti ve şöyle yazdım:
Kütüphane duvarına bir şeyler yazacak olsaydım, bu bir alıntı olmazdı sanırım. Insanlara öykülerin gücünü, varoluş nedenlerini hatırlatırdım. Bir öykü anlatan herkesin duymak isteyeceği dört kelimeyi koyardım. Ona yaptığı şeyin işe yaradığını, sayfaların çevrileceğini gösteren kelimeleri:
.peki sonra ne olmuş?”
Sayfa 13 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Masum değiliz, hiçbirimiz
İncelemeye başlamadan evvel, 1K'yı Vüs'at O. Bener ateşine veren ve bu ateşi de harlayan sevgili 
Liliyar 'a teşekkür etmek gerek. Çünkü düzenlediği etkinlik dışında, listemde olmayan, belki okumayacağım bir kitabı aklıma düşürdüğü için. Daha evvel listemde bir tane Vüs'at Bener kitabı vardı. Nasıl ve ne zaman listeme
