Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021415 okunma
280 syf.
4/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Geçen haftalarda yazarıyla kitap fuarında tanıştığım bu kitabı büyük bir heyecanla alıp okudum ve kitabın ilk incelemesini de an itibariyle ben yazıyorum. İbrahim isimli bir adamın 13 yaşından itibaren hayatta tutunacak bir dal arayıp geçimini sağlayabilmek için çeşitli işlerde çabalayışını, ülkesinde iş bulamayıp hem Arabistan'da hem de Almanya'da geçirdiği ticari maceralarını, sefaletini ve ruhsal çöküşünü anlatan bir kitap. Onun dışında İbrahim'in sürekli iş değiştirdiğini,sabit bir işte kalamadığını ve meslek konusunda bir türlü şansının yaver gitmediğini görüyoruz. Bu durumdan eşinin ve çocuklarının etkilendiği gerçeği ise kitapta hiç yer verilmemiş, ben merkezci bir anlatım tarzıyla yazılmış. Sonuç olarak kitapta sadece İbrahim'in zihninden ve duygusal bakış açısından olaylara yaklaşılması ; yazarın hem tekrara düşmesine hem de diğer karakterlerin duygularını göz ardı etmesine sebep olduğu için canımı sıktı. Ayrıca kitabın alt başlığı olan "İbrahim, ateş, balıklar" söz dizisinin içerikle hiçbir alakası olmadığını söyleyebilirim.
Adım İbrahim
Adım İbrahimŞahin Hüseyin Celep · Alaska Yayınevi · 20241 okunma
Reklam
222 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Fidan... Hem darağacında asıldıktan sonra cansız bedenlerin duruşu hem de üç gencin ölümünü tarif için en iyi tabir... "Kuşkusuz suçlu idiler, ama ölüm cezasını gerektirecek kadar değil." Bazı hukukçularca suç ile ceza arasında akıl almaz oransızlık taşıyan bir karar, idam kararı... Deniz, Hüseyin ve Yusuf'un tutuklanmaları, hücrede geçirdikleri süreler, işkenceler, ailelerine yazdıkları son mektupla birlikte idamla sonuçlanan ölümleri.. Kitabı okurken sonu bildiğim halde "keşke"nin verdiği bir hüzün nasıl ağrıtıyorsa kalbi öyle okuyarak ilerledim ve etkilendim. Kaldıkları hücre şöyle anlatılıyor: "Hücrede serbest olan tek şey soluk almaktı. Oksijenleri azalmış bir akvaryumdaki balıklar gibi olsa da..." Deniz Gezmiş, onurlu ve dik yaşamak iz bırakır hayatta diyor ve öyle de oluyor. Babalarının bile "Eğer memleket düzelecekse idam edilsinler. Vatan sağ olsun." dediği üç gencin 12 Mart döneminde tutuklanma, yargılanma ve asılmalarına giden sürecini anlatıyor Nihat Behram. Kitabın sonunda ise hukuk ve bilim insanlarına dava sonuçlarına ilişkin yönelttiği sorular ve onların yanıtlarına yer vermiş. Kitabı okuduktan sonra farklı belgesellerle de destekledim. Tavsiye ediyorum. İncelemeyi Deniz Gezmiş'in sürekli okuduğu şiirden bir bölümle bitiyorum. Delikanlım! Sen ki, ya bir köşe başında Kan sızarak başından gebereceksin Ya da bir darağacında can vereceksin.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Darağacında Üç Fidan
Darağacında Üç FidanNihat Behram · Everest Yayınları · 201911,8bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhabalar Bugün sizlere satırları okurken oldukça etkilendiğim bir eserle geldim. Nilgün Canel ve Simel Parlak ortak çalışması ile Türkiye'de baba şiddeti ve bu şiddetin kız çocukları üzerinde bıraktığı travma dört hikaye başlığı altında inceleniyor. Bu başıklar; 1.Korku 2.Utanç 3.İntikam 4.Hiçlik Her birinde yaşanılan olaylar ve arkasında bulunan sebeplere değiniliyor. Çevremizde bulunan, davranışlarına anlam veremediğimiz insanlar vardır ya deriz çocukluğunda ne yaşadı acaba böyle oldu, hakikaten eseri okudukça hak verdim. "Hayatımıza giren her insan bize bir duygu bırakıyor. En büyük miras. Babamın bana bıraktığı miras, 'utanç' . Anneminki ise kimsesizlik, çaresizlik." Yapılan araştırmalarda babaların şiddetine uğrayan kadınlar babalarını her zaman korku ve nefretle anıyor. "Korku o günlerden derinlerde kalan bir duygu durumu ve yetişkin hayatta çözümlenmemiş travmalarına dayalı olarak kaygı bozuklukları, düşük özgüven ve öfke kontrolü güçlüğü gibi sorunlar olarak gözükebiliyor" "Baba demek hep bir eziklik demek. Hep saklamak zorunda olduğun bir yanın demek. Hala daha bunları düşünmek beni sıkıyor. Kalbim çocukluğumun gözyaşlarında sıkışıp kalmış sanki." Aile içi şiddete maruz kalan kadınlarda sıklıkla utanç duygusu ortaya çıkıyor yaşanan şiddetin saklandığı ve anlatılmadığı duyguların bastırıldığı görülüyor. Babalar kendi yetersiz kişilik gelişimlerini, sergiledikleri şiddet yoluyla çocuklarına aktarıyorlar. Altını çizdiğim birçok satırla kapağını kapattığım eseri gönülden tavsiye ederim, kitapla kalın. ~~
Gökçe
Gökçe
Ferdengeçti Çiçekleri - Baba Şiddeti ve Sonrası
Ferdengeçti Çiçekleri - Baba Şiddeti ve SonrasıAzize Nilgün Canel · Pinhan Yayıncılık · 048 okunma
86 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Amerikalı romancı, hikaye yazarı ve gazeteci #ernesthemingway 1952 yılında kaleme alıyor #yaşlıadamvedeniz adlı uzun öyküsünü. Bu öykü ona 1953’te Pulitzer Ödülünü ve 1954’te de Nobel Ödülünü almasında büyük rol oynuyor. Bahsi geçen balıkçı ihtiyar Santiago ve onun yanında işi öğrenmeye çalışan 10 yaşlarında çocuk Manolin ve bolca balıklar
Yaşlı Adam ve Deniz
Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Mehmet Fırat Pürselim... Maraton sâyesinde tanıdığım ve bu zamana kadar okuduğumuz öyküler içinde tanıştığıma en sevindiğim ve geç tanıştığım için üzüldüğüm tek yazar oldu desem abartmış olmam. Kendisini Sakarmeke ile duymuş #güncelikeşfetekstrada Akılsız Sokrates'i listede görünce sevinmiştim. Bu kadar seveceğimi tahmin etmemiştim. Son
Akılsız Sokrates
Akılsız SokratesMehmet Fırat Pürselim · İthaki Yayınları · 2022220 okunma
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Küçük Kara Balıklar'a...
Uzun yıllar önce okuduğum ve çok etkilendigim kitabı yıllar sonra çocuğumla birlikte tekrar okudum. Her yaşta tekrar tekrar okunacak mükemmel bir eser...
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Kırmızı Kedi Çocuk · 202131bin okunma
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Gemina. Hemen bitireceğimi düşündüğüm ama birtakım nedenlerden dolayı okuma süresini uzattığım mükemmel kitap. Gemina, Illuminae Dosyaları serisinin ikinci kitabı. Bu defa olaylar BeiTech’in hedef aldığı Heimdall Uzay İstasyonu’nda, yeni karakterlerimiz olan Nik ve Hanna’nın etrafında dönüyor. Kitap hakkında spoilersiz görüşlerim şu şekilde:
Gemina
GeminaAmie Kaufman · Pegasus Yayınları · 20181,308 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Başlarken kitap hakkında hiçbir fikrim yoktu. Yalnız isminden ve kitap kapağından etkilendim. Çoğu zaman görüntünün cazibesine kapılıp, önümüzü göremez tökezler ve düşeriz. Düştüm ama kitabın girdabına düştüm. Ne güzel bir kitap ismi değil mi, Küçük Çiçek. Adını aldığı harika parça, Petite Fleurla tanıştırdığı için ve uzun bir paragraftan oluşan dolu dolu kısacık romanı için Losi Havilio’ya teşekkürü bir borç bilirim. Kitabın içeriğinden bahsetmek büyüsünü kaçırabilir ama ne hissettirdiğini açıklamam gerekerise bir sinema filminde hissettim kendimi. Büyükçe bir salonun içinde; tutku, ihtiras, cinayet, aldatma, başkalaşım, mistisizm, kin, hırs, sevgi, şefkat, korku… her şey vardı. Adeta şamdanlar, çatallar, bıçaklar, çiçekler, kitaplar, duygular ağır çekimde havada uçuşuyor arka fonda da bir müzik çalıyordu, evet Petite Fleur. Gerçeklik ve hayalin iç içe geçtiği merak duygusunu zirvede yaşatan, elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Lütfen tanışın Küçük Çiçekle. İyi okumalar..
Küçük Çiçek
Küçük ÇiçekIosi Havilio · Africano Kitap Yayınları · 2019297 okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Ben bu kitabı çok sevdim. Okumaya başladığımda boğucu havasından mı dersiniz hayal ile gerçeğin harmanlanmasından mı dersiniz bir süre bocaladım. Ama kitabın büyülü atmosferine girince okumaktan çok büyük bir keyif aldım. Bana bu hazzı yaşatan kitaplar o kadar azaldı ki son zamanlarda. Çok ihtiyacım varmış bu kitapla karşılaşmaya. . . Üsküp tarihi, Kosova'dan Türkiye'ye göç, Balkan savaşları, 2. Dünya Savaşı, Sırpların Makedonya'ya baskısı gibi ufak ufak döneminin olaylarına (1910-1962) değinerek kurguyu bizlere sunuyor yazar. Aslına bakarsanız bir kurgu da yok. Çocukluğundan hatta daha da öncesinden başlayarak ailesinin yaşadığı köy, ev ve o evin kuyusu etrafında dönen olağan üstü olayları hatırlıyor karaktermiz. Ama bu hatırladıkları çocukluğunda kendi hayal gücüyle oluşturduğu hayaller mi yoksa gerçekten olmuş mu emin olamıyor çoğu zaman. Baş karakterin dedesi benim en çok etkilendiğim karakter oldu. Hakeza annesinin kuyuya ve eski evlerine olan delirmişçesine bağlılı, yine annesinin kuyunun etrafında yetiştirdiği çiçeklerin akıbeti ya da kuyudaki benekli balıklar. O yörenin kadınlarının topluca geçirdiği hastalık ya da dağlardan toplanıp sahiplenilen eşeklerin savaş zamanı köylünün hayatını kurtarması. Anılar ile an, rüya ile gerçek ayrılmayacak şekilde birbirine geçmiş durumda. . . Bu kitabı size tavsiye edemem çünkü bu türden "ben" çok hoşlanıyorum. Ama çoğu kişinin 10 15 sayfa okuduğunda sıkılıp kenara atabileceği bir kitap olabilir. Yine de aklınızda bulunsun; ben yeni bir yazarla tanıştım ve kalemini çok sevdim
Kuyu
KuyuKim Mehmeti · Ketebe Yayınları · 202018 okunma
Reklam
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sınırın güneyinde bir Şimamato ve güneşin batısına yürüyerek Sibirya Histerisi olan Hacime... 1999’da ilk kez yayinlanan kitap, 1951’de doğan Hacime’nin 37yaşına kadar gelişini ele alıyor. Yani Hacime, savaş sonrası değişen dünyaya doğuyor. Çalışan kravatlı babalar, bahçeli evler tam bir Amerikan rüyası iken büyüyen Hacime Tokyo’da plazalarla
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,292 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
'kalanlar, ölenler için şiirler yazar.
Kimi zaman çocuğum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Yapı Kredi Yayınları · 20002,566 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
Etkisinden uzun süre çıkamayacağımı düşündüğüm bir kitap okudum yine. Öyle sarsıldım etkilendim.. Fransız ihtilalini bilmeyenimiz yoktur. Çag kapatıp çağ açan aydınlanmanın gelişmenin en büyük örneği Fransız ihtilalini bizim pek bilmediğimiz bir açıdan okudum. Günde yüzlerce kişinin giyotinle idam edildiği ği. halkın idamları örgü örerek dehşetli bir coşkuyla izlediği,dün kollarda taşınan bir insanın bugün giyotine gönderildiği kurunun yanında fazlaca yaşın yandığı,insanların yaşamlarının birkaç kişinin iki dudagının arasında olduğu,öfkenin ve delice coşkunun eksik olmadığı bir kitaptı. Kitapta bazı yerler öyle gerçekçi anlatılmış ki o dehşeti iliklerime kadar hissettim. ⭐⭐.........Ellerinde kanlı bıçaklar ve hançerler olan bir grup kadın ve erkek bıçaklarını bilemek için bileme taşınıa geliyorlar öfkeli bir çılgınlık halinde daha fazla insan öldürmek için silahlarını keskinleştiriyorlardı.... Yüksek vergiler açlık asil ve soyluların refah içinde yaşarken köylülerin ve halkın yüksek vergiler ve açlıkla mücadeleleri sonucu başkayan halkın önce Bastille hapishanesini ele geçirip zamanla soyluların ve kralın idamlarıyla devam eden süreci anlatıyor. Okuduğum kitaplar arasında gönül rahatlığıyla ilk 5 de yer alacak bir kitap herkese şiddetle öneriyorum. mutlaka okuyun....
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,7bin okunma
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.