Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Pasinler Savaşı
Selçuklu ordusu ile Bizans ordusu arasında 18 Eylül 1049 Cumartesi günü şiddetli bir savaş başladı. Selçuklu ordusu biri İbrahim Yınal'ın, diğeri ise Kutalmış'ın kumanda ettiği iki büyük grup halinde savaşıyordu. ... Savaş Bizans ordusunun bozgunu ve yardıma gelen Gürcü Liparit'in tutsaklığı ile sonuçlanmıştı. Bizansa karşı kazanılan bu ilk ve büyük Hasan-kale(veya Pasinler) zaferinden sonra İbrahim Yınal beraberinde mühim esir ve ganimetler olduğu halde Rey'de bulunan Tuğrul Bey'in yanına döndü.
Sayfa 37 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
BALTACI'YI HAZIRLAYAN VASAT Büyük Petro, gördüğümüz gibi çalışır ve nefsâniyetini ferdi haz ve menfaatlerinin üstünde tutucu bir vecd ile cemiyet planında didinirken, onu bir ân için esaret kıskacına almış olmanın misilsiz talihine sahip Baltacı Mehmed Paşa, muhitine uygun olarak, ferdiyeti içinde mahpus ve basit nefsaniyeti altında her
Reklam
Malazgirt Muharebesi Bir Savunma Savaşı Mıdır?
Sultan Alp Arslan'ın imparatora karşı sergilediği tavır ve imzaladığı anlaşmanın içeriği, ilk bakıldığında kazanılmış olan büyük zaferin karşılığı gibi görünmez. Bilindiği üzere Malazgirt Savaşı denildiğinde akla gelen ilk şey, bu savaşın Türkler'e Anadolu'nun kapılarını açan savaş olduğudur. Ancak bu husus yanlış olduğu ve yapılan anlaşma da bu çerçevede değerlendirildiği için varılan sonuç da yanlış olmaktadır. Her şeyden önce şunu hatırlamakta fayda vardır; Sultan Alp Arslan'ın Malazgirt Savaşı öncesinde kafasında var olan hedef Anadolu, diğer bir ifadeyle Bizans değil, Şiiliğin en önemli temsilcisi durumundaki Fatımi Devleti'dir. Öncelik Fatımiler'in ortadan kaldırılması olduğu için Bizans ile yapılan savaş, araya sıkışmış bir mücadeleden, İslam memleketlerini koruma çabasından başka bir şey değildir.
Sayfa 203 - Kronik KitapKitabı okudu
«Osmanlı yayılması, Orhan Bey zamanında başlar. Orhan Bey, ele geçirdiği topraklar üzerindeki taşıtlı malları gaziler arasında bölüştürdüğü gibi, taşıtsız malları da gaziler arasında bölüştürdü.» «Bölüştürme oranının şeriat oranı olduğu anlaşılıyor. Çünkü, önceleri Bey, sonraları Hünkår ve Sultan, ganimetin beşte birini kendi payına çekiyordu.
Sayfa 169 - 170,171,172,173,174,175 Bilgi YayıneviKitabı okudu
Osmanlı Padişahları
Ali Canip Yöntem'in, liselerin dokuzuncu sınıflarında okutulan "Edebiyat" adlı kitabında bir kayıt, "... O aralık Abdülmecid tahta geçmişti. Bu, her Osmanlı pâdişâhı gibi gafil ve bîçâre bir adamdı..." Ali Canip Yöntem, câhil zamane dalkavuklarından birisi bulunsaydı, bu sözün belki o kadar ehemmiyeti olmazdı.
XV. yüzyılda Akdeniz dünyasının en kuvvetli devletlerinden biri olan Venedik Cumhuriyeti ile 1454 yılında bir antlaşma imzalanmıştı. Avrupa’daki düşmanlarıyla mücadele halinde olan Venedik bu antlaşmayla, Türklerle barışçı bir politika izleyerek doğudaki ekonomik kazançlarını korumayı amaçlamıştı. Padişah da bu ticaret antlaşması ile güçlü Venedik
Reklam
Fatih Devrine Genel Bakış 1451’de Fatih Sultan Mehmed tahta çıktığında, Fetret Devrinin neden olduğu buhran atlatılmış ve Ankara Savaşı öncesindeki sınırlara aşağı yukarı yeniden ulaşılmıştı. Osmanlı Devleti; Balkanlar’daki Tuna Nehri ile Doğu Anadolu’daki Fırat Nehri arasındaki coğrafyaya büyük ölçüde yerleşmiş durumdaydı. İstanbul’un Fethi’nden
ERMENİ MESELESİ HAKKINDA BİRKAÇ SÖZİttihat ve Terakki hükümetinin sadrazamı Said Halim Paşa'yı Roma'da ve partininideologlarından Dr. Bahaeddİn Şakİr ile Trabzon eski valisi Cemal Azmi'yi Berlin'dekatleden Ermeni terörist ve tetikçisi Arşavir Şıracıyan'm bu hatıratına bir önsöz yazmak,XIX. yüzyılın son çeyreğinde enternasyonal
46 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.