Boş bir sayfaydım önünde,
Çizgili dosya kağıdı gibi değil.
Şu bembeyaz kar gibi olanlardan.
Hani okulda ilk sene ısmarladıkları öğretmenlerin,
Yazmaya başlayınca aşağı doğru kaydırdığımız.
Doldurmadın, belki de dolduramadın.
Yazmadın ve çizmedin,
Kandırmadın beni.
Kandırsan daha mı mutlu olacaktım.
Çizilmeseydi ruhum, dosya kağıdı
Yazar Nicos Kazancakis önemli bir felsefe, düşünce insanıdır. Hayatının bilinirliği açısından hak ettiği yerde olmadığını söyleyebileceğim, yaşama dair ciddiye alınması gereken düşünceleri olan bir yazarın kitabıyla muhatap olacağınızı kitabı okumadan önce bilmeniz gerekiyor. Osmanlı vatandaşı olarak doğup Yunan vatandaşı olarak ölmesi, yaşadığı
Tek bir yaşam seçseydim yaşamak için
Belki yine bunu seçerdim sen vardın diye
Güneşten kaçmadan, ama eylülü de bırakmadan
Doğru yerde olduğuma emin olurdum önce.
Sonra seni arardım, sahte gerçekliğimizin hatırına
Geceleri yatmadan önce söylenen masallara
Ya da bıyıklı olduğu düşünülen gaddar sultanlara
Hiç biri olmazsa, gemilerin dümen suyuna
Boğazların birinden gizlice geçen ay ışığında
Hepsine teker teker bakardım olacakları bilsem de
Hem kim biliyor yağmurun gerçekten ıslatacağını
Kim tahmin edebilir ki öleceğini yüksekten düşenlerin
Büyük denizler boğulmak için mi hem sadece
Bütün senler bırakacak diye bir kural mı var
Bütün benleri, olası tüm evrenlerde
Tekrar yaşasaydım bu yaşamı
Aynı hataları yapardım herhalde
Kendimi biliyorum çünkü yeterince
Bir şey daha biliyorum ama
Yapacağım bütün hatalar içindeki en güzeli
Yine sen olurdun