Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günümüze kadar kuşakların gelişimine bakacak olursak: Sessiz Kuşak - Şavaş Kuşağı / The Silent Generation (1925-1945): 2 dünya savaşı arasında doğan kuşak. Dönemin olayları: II. Dünya Savaşı, ekonomik buhran, Türkiye’de Cumhuriyet dönemi. Büyük Bebek Patlaması Kuşağı / The Baby Boomers (1945-1964): II. Dünya Savaşı sırasında ya da hemen
Kafe Kültür Yayıncılık, Epub
BOOM!
- Hayır, Lise, nefret yok! diye sertce yanıt verdi Alyoşa, bu soruya öncesinde hazırlanmıştı. Size gelirken bunu düşündüm. Söyleyin ne nefreti, biz kendimiz de onun gibiyiz, herkes onun gibi. Biz de aynı onun gibiyiz. Ondan daha iyi değiliz. Üstelik daha iyi olsak bile, onun yerinde olsaydık onun gibi davranırdık...
undefinedKitabı okudu
Reklam
448 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Ve mutlu son..kitap bildiğimiz romantik bir ilişkiyle sonlanıyor filmi yapılsa sıkılmadan izlerim:)aslında herşeyi tahmin etmek mümkün basit bir konusu var ünlü yakışıklı bir oyuncu halkla ilişkiler uzmanı bir bayan anlaşmalı bir evlilik yapıyorlar ve boom aşık oluyorlar:)sıkılmadan okuyacağınıza söz veriyorum;)
Sonbahar Kokusu
Sonbahar KokusuBrenda Novak · Martı Yayıncılık · 2020206 okunma
BOOM!
İnsan yaşamının çok yanlı biçiminde, olayların dur durak bilmeyen akışında bu kişinin kalıcı, özlü sayacağı tek tasarım olacaktır. Bu tasarımda, yaşama isteğinin en tam nesneleşmesi vardır. Bu tasarım, becerilerde, tutkularda, insan türünün yanılgılarında, üstünlüklerinde, bencillikte, kinde, sevgide, korkuda, yüreklilikte, hoppalıkta, alıklıkta, kurnazlıkta, nüktede, öfkede yaşama isteğinin değişik yönlerini gösterir. Bütün bunlar, binlerce biçimde (bireyler) birbirine yaklaşıp birleşerek, büyük dünya ile küçük dünyanın tarihini sergiler durur. Bu dünyalar, ister kafadan çatlaklar tarafından, isterse taçlar tarafından harekete geçirilsin her şey yine aynıdır.
BOOM!
Mademki her şey hiçtir, hiçlikten ibarettir; mademki bütün bunlar hiçtir, hakikatte yokluktan başka ne vardır ki?
304 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
-Anne yardım edebilir misin? -Tamam,daha sonra. -Anne bu ne demek? -Şuan zamanım yok.. -Anne bugün çok güzeldi,anlatabilir miyim? -İşim bitsin,anlatırsın. -Anne. -Anne.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,9bin okunma
Reklam
BOOM!
İnsanların inanmakta en zorlandığım yönleri değişmezlik, en kolay inandığım tarafları ise değişkenliktir.
224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Nitrogliserin hazır mı,hazırsa başlıyoruz,döşe kitabın altına.Bir,ikii,üççç ve BOOM. Çok isterdim Chuck Palahniuk kadar incelememi bütün çıplaklığıyla anlatayım,denedim de olmuyor.Kendim kendime izin vermiyor,kendine şart koymuş ,rahat dur heyy diye.Kitap da öyle işte utanılacak,ayıplanacak bir şey yok,hepsi yapılan şeyler.Argolar,küfürler
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,7bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Bana başa çıkma mekanizması olarak vahşi intikam fantazileri ver. Flaş. " Plastik oyuncaklar,plastik ayakkabılar,plastik çiçekler derken şimdi de plastik insanlar.. Koskoca bir hengamenin ortasındayız. Kurmalı bebekler gibi sabah uyanıyor,nefret ettiğimiz o işyerlerinde saatin ilerlemesini bekliyor, nefret ettiğimiz cehalet yuvası
Görünmez Canavarlar
Görünmez CanavarlarChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20132,182 okunma
BOOM!
"Sırf daha iyisini istediğin için" diyor, Seth, "rüştünü ispat ettiğin anda şeytan ilan edilirsin."
Sayfa 143 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BOOM!
"İnsan 'ne ise o olmayı' reddeden tek yaratıktır." -Albert Camus
NESİLLER AYRILIYOR: X, Y ve Z NESİLLERİ Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ülkesini ve Latin Amerika edebiyatını baştan aşağıya değiştiren Juan Rulfo'nun içinde birbirinden farklı 17 kısa hikaye barındıran toplama bir öykü kitabı. Latin edebiyatında "El boom" tohumlarını atan, Gabriel García Márquez'e Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazdıran efsane yazar. Çok az eser vermesine rağmen bir kuşağı komple etkileyen ve değişime öncü olan kişi. Gabo'nun da dediği gibi "Yazdıkları 300 sayfayı bulmuyor ama Sophokles'in yazdıkları kadar kalıcı." Meksika devrimi sonrasında ve sırasında kırsal bölgede yaşanan sıkıntıları ve sorunları tüm gerçekliği ile gözler önüne seriyor. Her öyküde kendinizi Meksika'nın çorak arazilerinde sırtınıza yapışmış sıcaklıkta mücadele ederken buluyorsunuz. Sorunlu insan ilişkileri, ölüm, şiddet, doğadaki dengesizlik ve sıcak. Mekan betimlemeleri ve kullanılan dil bizi tek başımıza kurak ovalara ve dik yamaçlara bırakıp gidiyor. Bu acımasız coğrafyada ölüm kavramının adını yeniden adlandırıyorsunuz. Edit: "Talpa" adlı hikayenin konusu 1989 yapımı Tarık Akan'ın başrol oynadığı "İsa Musa Meryem" adlı yeşilçam filmi ile birebir örtüşmektedir. Senarist Macit Koper, bu öyküden etkilenerek mi uyarladı merak konusu.
Ova Alev Alev
Ova Alev AlevJuan Rulfo · Doğan Kitap · 2013295 okunma
58 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Belki 25-30 sene önce okuduğum Dönüşüm'den sonra ilk kez Kafka okuyorum, o da Hakan hocamızın ısrarlı paylaşımları sebebiyle... Çok merak ederek okudum Ceza Sömürgesi'ni. Kafka hakkında neredeyse hiç birşey bilmiyorum. Açıkçası bir kâbus okuduğumu düşündüm: nedenini tam olarak bilemiyorum ama bana 1990'larda Nirvana'nın In Utero adlı albümü üzerine Boom dergisinde çıkan çok uzun bir eleştiriyi hatırlattı Ceza Sömürgesi; eleştirmen, albümün çekilen ruhsal acıyı fiziksel acı hissini mümkün olduğunca ifade etmeye çalışarak yansıtmaya çalıştığını söylüyordu o yazıda. Ceza Sömürgesi'nde insan bedeninin ( ya da hikâyelerden birinde, hayvan bedenlerinin) çektiği acılar, ızdıraplar, beklenen ve hayata geçirilen cezalar, hükümler, herşey sanki acı çeken bir ruhun yansıması gibi. Olanların neden olduğunu tam anlayamadığım gibi son hikâyedeki baba figürünün korkutuculuğunun bütün hikâyelerden daha etkileyici olduğunu da söylemem gerek; sanki yazar bütün hikâyelerde bizi huzursuz ve rahatsız eden şeylerin gerçek sebebini nefret dolu ve neden öyle olduğunu anlamadığım bir baba karakteriyle ortaya koyuyor. Galiba olaylarda kronolojik bir akış olsa bile esas olay duyguların dağınıklığı, işkence hissi, cezalandırılma hissi, ve herhalde bütün bu hükümlerin, cezaların sahibi ve karar vericisi olan baba karakteri... tabii aklımda kaldığı kadarıyla Dönüşüm'de de bir sabah kendisini bir böcek olarak bulan karakterimiz orada da bir çeşit işkenceden geçiyordu. Diğer kitaplarına geçmeden önce Ceza Sömürgesi'ni bir kere daha okumam gerekiyor.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Kırmızı Kedi Yayınları · 20188,5bin okunma
346 öğeden 331 ile 345 arasındakiler gösteriliyor.