Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
YÜZÜNÜ ARADIM, GEÇTİM...
(yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var; kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin. bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin...) ben de benim olmayan şeylerle varım; benim olan zaten benimse, olmayan şeylerle... varsam, buradaysam belki de onlar için... yüzün için belki de, yüzün nerede? birbirini tekrarlayan günlerin yaslı
256 syf.
5/10 puan verdi
Doğu Ekspresinde Cinayet
Okuduğum 2. Agatha Christie kitabıydı. Açıkçası biraz sıkılarak okudum. Bazı konuşmalar, akıl yürütmeler insanı yoruyordu. Dedektif kitapları okurken bu denli yoran bir anlatım sevmiyorum. Konusuna gelecek olursak gerçekten ilgi çekiciydi, işlenen cinayetin arkasındaki detaylar güzeldi. Akıllıca hamleler ile ilerlemişti. Ama işte kitabın sonuna gelene kadar "zaten her şey sonda varmış, boşuna mı beynimi erittim ilk sayfalarda" dediğim bir kitap oldu. Agatha'nın kitapları bir yerde bence kendini tekrar ettiriyor.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 201925,6bin okunma
Reklam
298 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Kim Haklı?
"Veritiy'nin gerçekleri manipüle etme konusunda usta olduğu açıktı. Geriye tek bir soru kalıyordu: Hangi gerçeği manipüle ediyordu?" Kitap incelemesi yapmayı sevmiyorum pek ama buna yazmam gerektiğini hissettim. Biraz önce bitti okuduğum 2. Colleen Hoover kitabı ve oldukça iyiydi; dili, akıcılığı, merak uyandırıcılığı, insanı germesi, trajediler yaşanması vs.Kitaptaki karakterler griydi biri daha siyaha çalıyordu ama Jeremy mi yoksa Veritiy mi? Emin değilim. Ayrıca hepsinin madalyon gibi iki yüzü vardı ve en çok Jeremy'e şaşırdım Kitabın konusu : bir yazar olan Lowen, korku-gerilim türünde ün yapmış bir yazarın (Veritiy) serisini bitirmesi için yazarın eşinden (Jeremy) ve yayınevinden teklif alıyor. Kabul etmek istemese de kendini yazar ve serideki kitaplar hakkında araştırma yapmak için kadının evinde buluyor. Kadının notlarını incelerken bir otobiyografi buluyor ve kadına ait olduğunu fark edip okumaya başlıyor (ve işte korku- gerilim orda başlıyor; otobiyografideki şeyler gerçekten de tiksinç ve psikopatikti yetişkin sahnelerini atlaya atlaya okudum) Spoiler olabilir! Veritiy neden o otobiyografinin çıktısını çıkarmıştı ki? hepsi çarpıtılmış gerçek miydi? psikopat kadın boşuna mı öldü? Veritiy'nin hareketleri neden bu kadar korkutucuydu? Nasıl numara yaptı o kadar?Jeremy önceden kancayı Lowen'e mi takmıştı? Jeremy neden Veritiy'i dinlemeden yargısız infaz yaptı? Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi????Kafamda deli sorular...Yazarın kalemi iyi gerçekten de
Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı
Verity: Gerçeğin Diğer KıyısıColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20224,756 okunma
Ben sanırım kendimi çok fazla sevmiyorum, işte en büyük derdim bu. Çünkü kendini sevmeyen insan, başkalarını kendine layık görmez hiçbir zaman. Bunu söylemek çok zordu benim için. Çünkü bu korkunç bir şey. Yani insanın kendini çok fazla sevmemesi. Ama bu bazen oluyor bana, ve kendimi çok fazla sevmeyince, sevdiğim insanlara soğuk davranıyorum, bu çok aptalca. Kendini seven, kendini aşan insanlar kendine güvenli ve ilişkilerini iyi sürülen insanlar. Ama kendini beğenmiş olanlar kendini sevenler mi, yoksa kendini aşmak isteyen, ve kendini pek sevmeyen insanlar mı ona henüz karar veremedim,anlayamadım. Belki de kendini beğenmişler, zavallı, kendini sevmeyenlerdir. Çünkü kendilerini aşmanın ve zayıflıklarını göstermemenin yolunun o olduğunu sanarlar her zaman. Ama ben kendimi sevmiyor ya da kendimden nefret ediyor değilim,sadece bazen çok zayıf oluyorum kendime. Peki pısırık sınıfı kimler? Kendini sevmeyenler onlar değil mi ki diye soracaksın eminim ki. Onlar bu kendini beğenmişlerden korktukları ve kendilerini onlardan daha zavallı hissettikleri için, bir kısmı iyice pısırıklaşıyor,bir kısmı da pısırıklığı yenmenin, başkalarını daha küçük, zayıf görmek, kendini beğenmişlik olduğunu sanıp,kendini beğenmişler sınıfına katılıyorlar. Peki sen hangi sınıftansın diye sorarsan,ona hala karar veremediysen hâlâ bu günlüğü boşuna okumuşsun demektir, hâlâ beni tanımadıysan.
”Ben sanırım kendimi çok fazla sevmiyorum,İşte en büyük derdim bu. Çünkü kendini sevmeyen insan, başkalarını kendine layık görmez hiçbir zaman. Bunu söylemek çok zordu benim için. Çünkü bu çok korkunç bir şey. Yani insanın kendini çok fazla sevmemesi. Ama bu bazen oluyor bana, ben kendimi çok fazla sevmeyince, sevdiğim insanlara soğuk davranıyorum, bu çok aptalca. Kendini seven, kendini aşan insanlar kendine güvenli ve ilişkilerini iyi sürdüren insanlar. Ama kendini beğenmiş olanlar kendini sevenler mi, yoksa kendini aşmak isteyen ve kendini pek sevmeyen insanlar mı ona henüz karar veremedim, anlayamadım. Belki de kendini beğenmişler, zavallı, kendini sevmeyenlerdir. Çünkü kendilerini aşmanın ve zayıflıklarını göstermemenin yolunun o olduğunu sanarlar her zaman. Ama ben kendimi sevmiyor ya da kendimden nefret ediyor değilim,. Sadece bazen çok zayıf oluyorum kendime. Peki pısırık sınıfı kimler? Kendini sevmeyenler onlar değil mi ki diye soracaksın eminim ki. Onlar bu kendini beğenmişlerdan korktukları ve kendilerini onlardan çok daha zavallı hissettikleri için, bir kısmı iyice pısırıklaşıyor, bir kısmı da pısırıklığı yenmenin, başkalarını daha küçük, zayıf görmek, kendini beğenmişlik olduğunu sanıp, kendini beğenmişler sınıfına katılıyorlar. Peki sen hangi sınıftasın diye sorarsan, ona kendin karar vermelisin, eğer karar veremediysen hala bugünü boşuna okumuşsun demektir, hala beni tanımadıysan.”
Sayfa 170 - YKYKitabı okudu
392 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kehanet
Herkese Merhaba Son kitabımızı bittirdik. Çok fazla bir şey yazmayacağım. İdare ederdi , valla 4 kitaplık bir seri değildi, tek kitapta bitebilirdi. Neden mi? Çünkü 2. ve 3. kitaplarda yaptıkları herşey boşmuşta ondan, boşuna o kadar mecare ve aksıyon olmuş, birileri bulmalarına gerekıyordu ki, dünyaları kurtulsun ama megerse hiç biri bir şey yaramıyormuş. Bide yazar gizem yapmaya calışmış, işte hain cıkacak mı? kım nedir? ne yapacak acaba? diyerek okuttu cunku ve ne oldu, boş kocoman bir boş.. Burdan sorarım amacın nedir yazar ? ne yazmak ıstedin acaba ? zaten senden cok şey beklemek benim kabahatim, ne olduğun ortada neysee... Seth evet başrolumuz ve ben hala kendisini sevmıyorum, bence josie haketmıyordu aslaa, josie çok sevsemde (kendisi bence en iyi kadın karakterlerden biri oldu ) beni aşırı sinir etti. Bunun sebebi seth ne yapsa, hep altan aldı, yani şöyle bir sahne olsa '' Josie benım o kadınla yatmam lazım'' dese seth, josie hemen şöyle tepki verirdi '' olur aşkım, senin görevin yat'' derdi . Çünkü öyle saf salak aşık yapmış josie, tamam seth iyidi asla aldatma tarzı bir şey olmadı da , iki kere terk ettı kızı , birinci anladım ama ikinci olanı asla kabul edilemezdi, hele josie çektiklerinden sonra, hiç bir şey olmamış gibi senı sevıyorumlar havada uçuşuncaaa ben delirdim tabikide. Seth için yazdıgı kıtabı cok belli etmış yani onun için olduğunu, o ne yaparsa herkes tamam fılandı. Neyse cok bir şey demeyecektım bide, Sonunu cok begendım kitaplardan biri oldu, onu söylemeden geçemeceğım, son 100 sayfayı cok begendım. Güzel bitti. Seriyi Tavsiye ediyorum okuyabılırsınız. Seversinizde :D
Kehanet
KehanetJennifer L. Armentrout · Dex Yayınevi · 2020103 okunma
Reklam
Sevgi
O Bana Pis Solcu Derdi, Ben Ona Pis Ülkücü Bir parkta gördüm onu! Hiç tereddüt etmeden yanına gidip, pardon konuşabilir miyiz dedim? Konuşmak istemiyorum dedi. Israr etmeye niyetim yoktu. Zaten can sıkıntısından gidip konuşmak istemiştim. Oraya da, bir dersten kalmıştım ve o dersi orada almak için gitmiştim. Şehir yabancıydı, insanlar da öyle;
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Evet özüme dönmüş gibi hissediyorum. Ben klasik insanıyım. Nasıl olursa olsun, farketmiyor. Yazıldıkları dönemle mi ilgisi var, yazanlarla mı bilemiyorum. Yuvamdaymış gibi hissediyorum. İnsan nereye giderse der ya, 'evim güzel evim' diye boşuna dememişler. Metin tam tamına 44 sayfalık bir tiyatro metni. İş Bankasının yayınında 64 sayfa gözüküyor ancak geri kalan 20 sayfasında basılan eserlerin isimleri listelenmiş. Kısaca gemide yolculuk yaparken kaza sonucu, eskiden efendilerine isyan eden Yunanlı kölelerin yerleştiği adaya düşen Atinalı efendi ve kölelerin başından geçenleri okuyoruz. Köleler ve efendileri yer değiştiriyor ve bize de keyifli bir okuma düşüyor. Kısa, eğlenceli, eşitliği ve merhameti anlatıyor. En son Romeo ve Juliet'i yarıda bırakınca 1 yıl boyunca tiyatro metinlerine küsmüştüm. Daha önce de Vatan Yahut Silistre'de aynı şeyi yapmıştım. Pek tiyatro sevmiyorum galiba. Tiyatro metinlerine başlamak için güzel bir eser diye düşünüyorum. Kısa, yormuyor, az karakter var, kafa karıştımıyor. Çöpsüz üzüm işte daha ne olsun. Gayet eğlenceli ve keyifli bir okumaydı. Uzun bir aradan sonra tempolu kitap okumak beni duygulandırdı. Klasik kalp ben.
Köleler Adası
Köleler AdasıPierre de Marivaux · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021890 okunma
'Yaşama Başlarken; Bir Su Damlacığının Hikâyesi' İlk yarışımız… Küçük bir su damlacığıyım ben. Kimsenin önemsemediği, haberdar dahi olmadığı. Oysa ne potansiyeller barındırıyorum içimde. Hele bir kazansam şu yarışı işte o zaman herkes görecek benim kim olduğumu. Sabırsızlanıyorum. Sanki on beş milyar yıldır bu anı
Ben on beş yaşındayım. Aslında on dört yaşımı yeni bitirdim, ama ben artık on beş diyorum. Çünkü kendimi yeterince büyümüş hissediyorum. Okulu pek sevmiyorum. Okulda öğretilenlerin bana bir yararı olmadığını düşünüyorum. Önce ezberlenen, sonra da unutulan şeylerle zaman kaybediyoruz. İşte bu yüzden ben, ders çalışmakla zaman kaybetmek yerine başka şeyler yapmayı tercih ediyorum. Örneğin müzik dinliyorum, kendi kendime gitar çalmayı öğrendim ve resim yapıyorum. Bunlar benim yaratıcılığımı geliştiriyor. Bugüne kadar dört beş tane parça besteledim ve birkaç tane de resim yaptım. Arkadaşlarım, genellikle yaptığım şeyleri beğeniyorlar. Ama yine de onların beni tam olarak anlayamadıklarını düşünüyorum. Etrafımda benim gibi yetenekli bir insan olsaydı, ben ona hayranlık duyar ve ondan bir şeyler öğrenmek için çevresinde dolanırdım. Herkese ondan söz ederdim. Yeteneklerini başkalarının da fark etmesini sağlardım. Oysa ne ailem, ne de arkadaşlarım benim değerimi anlayabilmiş değiller. Onun için de ünlü bir insan olmak ve hayatım boyunca da öyle kalmak istiyorum. Eğer genç yaşta şöhret olursam, herkes ister istemez bana hak ettiğim değeri verecektir. Yeteneklerimi takdir edip bana saygı duyarlar. O zaman ben de yaptıklarımın boşa gitmeyeceğinden emin olurum ve daha çok çalışıp yaratıcılığımı ortaya koyarım. Yoksa boşu boşuna uğraşıp zaman kaybetmek istemiyorum. Umarım bu anlattıklarımı tuhaf karşılamamışsınızdır.
Reklam
– Söyleyin, buraya gelmeye nasıl razı oldunuz, diye sordu. Sizi çağırışım, bütün mektubum saçma… Durun, nasıl olup gelmeye razı olduğunuzu tahmin edebilirim ama niçin geldiniz, işte asıl sorun? Sadece korktuğunuz için mi geldiniz? Katerina Nikolayevna ürkek, dikkatli dikkatli onun yüzüne bakarak: – Sizi görmek için geldim, dedi. İkisi de çok
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.