Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Atsız başlangıçta dergiyle fiilen de meşgul oluyor ve yoruluyordu. 01 Ekim 1950'de Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta “Bu Orkun dergisi böyle giderse benim imanımı gevretecek. Bir tashîh memuru tuttuk ama daha iş kıvamına girmedi." demektedir (Hacaloğlu 2013: 43). Yine Yılanlıoğlu'na yazdığı 11 Ocak 1951 tarihli bir mektubunda ise
Reklam
Bir defa şuna bakınız: Biz her nasılsa özel bir eğitim gördük. Bunun sayesinde birtakım haklara sahip olduk, büyük makamlara ve memuriyetlere geçtik. Fakat ondan sonra ne yaptık? Ne yapacağız? Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hâkim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen... halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı. Böyle olmalıydı ama olmadı...
Tatevo
Fakat, eğitim görmemiş, aydınlatılmamış ve yetiştirilmemiş olan milyonlarca insanı, bundan sorumlu tutmak doğru mudur? Hiç şüphesiz bu bir millet için en büyük felakettir. Fakat bu felaketin gerçek sebebi ve sorumlusu yine bizleriz. Bizim suçumuz onların suçunun çok çok üstündedir. Belki on kat daha fazladır. Bir defa şuna bakınız: Biz her nasılsa özel bir eğitim gördük. Bunun sayesinde birtakım haklara sahip olduk, büyük makamlara ve memuriyetlere geçtik. Fakat ondan sonra ne yaptık? Ne yapacağız? Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hakim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen, halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı. Böyle olmalıydı ama olmadı..
Tekrar yaklaştı, o kadar yaklaştı ki Nať'in vücudundan yayılan sıcaklığı hissedebiliyordu. Sert, boyun eğmez yüzüne baktı. Onu şaşırtmak için ne yapmak gerekiyordu? Fazla ileri gitmesine gerek yoktu, sadece onu hafife almakta hata ettiğini kabul etmeye Nati zorlayacak kadarı yeterliydi. Çocuk değildi ve bir çocuk gibi geri çevrilemezdi. Elini
Sayfa 22
Hacı Murat'ın öldürülmesinin ardından Şamil, ilk kez mağlu­biyetin gölgesinin dağlara çöktüğünü fark etmişti. Eski naibiyle araları açılmış ve Hacı Murat düşman kabul edilmiş olabilirdi ancak yine de o, İmam' dan sonra bölgenin en nüfuzlu adamıy­dı. Bir süredir Şamil, Hacı Murat'ın desteğini kazanmak için rehineleri salıvermeyi
Reklam
Uyuduk: Evet, sadece uyuduk! Eğitim ve öğretim gören insanların her biri, örneğin doktor, hâkim, subay, mühendis, avukat, memur, öğretmen., halkı için ışık saçan birer fener olmalıydı. Her bir fener de, ister dar bir sokağa, ister bir meydanlığa ya da kasabanın dışına konulmuş olsun, mutlaka bulunduğu yeri aydınlatmalıydı. Böyle olmalıydı ama olmadı...
- ÇEÇEN BAĞIMSIZLIĞI ve DUDAYEV
Çeçen Cumhuriyeti Başbakanı Mamodayev Yeraği Türkiye'ye geldiğinde bizi, 15 - 18 Mayıs 1992 günlerinde Grozni'de yapılacak olan Uluslararası Çeçen İnguş Kongresine davet etmişti. Bu kongreye memnuniyetle katılacağımızı bildirdik. 12 Mayıs günü İstanbul'dan kalkan uçağımız bizi Soçi'ye indirdi. Aktarma yoluyla Min Vody'ye
Madam LaLauire Delphine 1775 ve 1842 yılları arasında yaşamış.Aslında cümlemin doğrusu 1775 ve 1842 yılları arasında öldürmüş olmalıydı.Çünkü yaşadığı bir hayat, öldürdüğü onlarca hayatın yanında sönük kalırdı.Tenleri siyah olduğu için mi yoksa ruhu o tenden daha da karanlık olduğu için mi bilinmez ama bu hatun satın aldığı onlarca köleye New
Bırak, bırak tüm bunları diyecektim. Kimin konuştuğunun ne önemi var, biri kimin konuştuğunun ne önemi var dedi. Biri kalkıp gidecek, giden ben olacağım, ben olmayacağım o, ben burada olacağım, buradan uzaktayım diyeceğim, ben olmayacağım o, hiçbir şey söylemeyeceğim, bir öykü anlatılacak, biri bir öykü anlatmaya çabalayacak. Evet, yadsımıyorum
118 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.