Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Böyle iyiyiz ya siz?
- Aşık olmaya ne dersin? - Oyalanmak için çok iyi olur! Ama sakın kimseyi ciddiye alıp sevme.
Reklam
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
8 Milyarda 1
125 sayfalık kitabı bu kadar uzun sürede okuyacağımı düşünmezdim açıkcası. Her sayfası üzerine ayrı kitap yazılabilecek bir inceleme olduğunu belirtirsem, bu süre daha kabul edilebilir olur sanki. Sevgi üzerine tarih boyunca sanatın tüm dalları, en başta felsefe olmak üzere birçok bilim yazdı, çizdi, söyledi. Hâl bu olunca sevgi üzerine konuşmaya
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Payel Yayınları · 199518,5bin okunma
çamurlu pencere kendi kendini yıkıyor. çiçekler kendi kendine çürüyor demir balkonda. içerden yetişemiyorum dışarı. yukarıdaki külüyle sardunyaları yakıyor yaz kış. yetişemiyorum hiç yukarı... yukarıdaki hep hızlı. sardunyaları yakıyor yaz kış. yetişemiyorum, alnımı tokatlıyorum hızlı hızlı… uzay boşluğundan daha geniş alnım benim. yıldız çaktığı falan da yok. kayan sadece göğüs kafesinde dikişsiz bir nefes. yersiz, otuz küsur nefes. peki ayaktaki fotoğrafların boyu mu kısalıyor, sesi mi az duyuluyor mesafe yaklaşırken? alıştığın sesleri kısalırken meşgule alma. kısa kesme. bir kez olsun, çok özledim de. yanaklarım yere sarkarken, kısalan bir omuza nerden sarılacağım? onu da desene. bir bok bilmiyorsun! hep akıl veriyorsun hızlı hızlı. bence aya hiç çıkılmadı. ışık hızında hiçbir ses ulaşmadı yukarı. bir balkon, bir de alnım var. kara deliklerse demir balkondan sarkıyor. balkona çıkmadıkça, aya hep küllerin düşüyor. bu sabah sırf bu yüzden inat ettim uyumadım. yoldan çaldığım sardunyayı yoğurt kabına bıraktım. çamurlu pencereden uzanıp ona yer açtım. aşağı doğru uzattı hemen yüzünü. can suyu verdim, suyun yarısı aşağı aktı hemen. sonra balkona sırtımı döndüm. yine. yine duvarı seyrediyorum. kısalan bir omuza nerden sarılacağımı hala bilmiyorum. ama bundan fazlasını ay seninken biliyorum. biliyor musun? hiç yetişemiyorum yukarı... hiç rüya. kabul. bir tek alnımı tokatlıyorum hızlı hızlı. bir tek fotoğrafsız duvarı seyrediyorum. bir tek annemi seyrediyorum. ben onu çok seviyorum! sen de bir tek külünü tut şimdi. sonra siktir git. böyle sevme kimseyi..
Her özgürlüğün ucunda bir yargı vardır; işte özgürlüğün son derece ağır bir yük olması bundandır hele ateşiniz olduğu ya da sıkıntıda olduğunuz ya da kimseyi sevme diğiniz zamanlarda. Ah! Azizim, yalnız, tanrısız ve efendisiz kimse için günlerin yükü korkunçtur. O halde insanın kendine bir efendi seçmesi gerektir, Tanrı artık moda olmadığına gö re. Bu sözcüğün zaten anlamı kalmamıştır artık; kimseyi şoke etme riskini göze almaya değmez bu. Bakın, hem cinslerini ve her şeyi seven, pek ciddi ahlakçılarımızı Hi hristiyanın halinden hiçbir şey ayıramaz, kilisede vaaz vermemeleri dışında. Hıristiyanlığa dönmekten online ne önler sizce? Saygı belki, insanlara saygı, evet, insan saygısı. Skandal yaratmak istemez onlar, duygularını kendilerine saklarlar. Ben her akşam dua eden Tanntanı- maz bir romancı tanıdım böyle. Hiçbir şeyi engellemi yordu bu: Kitaplarında Tanrı'ya nasıl da giydiriyordu! Ne kötek! Durumu kendisine açtıgım özgür düşünceli bir militan, kötü niyet de taşımaksızın kollarını havaya kaldırdı: "Bana yeni bir şey öğretmiyorsunuz, onların hepsi böyledir," diye içini çekti bu havari. Ona bakılırsa, yazarlarımızın yüzde sekseni, en azından imza atmamak ellerinde olsaydı, Tanrı'nın adını yazar ve selamlarlardı.
627 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
125 günde okudu
Kitabı okumaya başladığımdan beri araya bir sürü şey girdi, erteledim, elimde değildi vs. ama bu kadar uzun bir sürede okuma sebebim kesinlikle sevmemem değildi. Sevdiğim kitaplara yorum yapmakta zorlanıyorum. Hele bu böyle güzel ve edebi bir eser olursa düşünün kelimeler nasıl da nazlı oluyor. O yüzden çok harika bir yorum beklemeyin benden.
Müşterek Dostumuz (2 Cilt Takım)
Müşterek Dostumuz (2 Cilt Takım)Charles Dickens · İthaki Yayınları · 2017300 okunma
Reklam
sen de bir tek külünü tut şimdi. sonra siktir git. böyle sevme kimseyi.
“Büyük sevgi” diye yaşanan (daha çok da filmlerde, romanlarda böyle sunulan) yalancı bir sevgi türü de putlaştırıcı sevgi’dir. Kişi kendi güçlerinin yaratıcı bir biçimde dışarı aktarılmasından doğan bir kimlik, bir Benlik duyacak düzeye ulaşamamışsa, sevdiği kimseyi “putlaştırmak” ister. Kendi yaratıcı güçlerinden kopmuştur; bunları sevdiği kimsede bulmak ister; ona tüm sevgilerin, ışığın, mutluluğun kaynağı summun bonum (üstünlük simgesi) olarak tapar. Böylece kendisi tüm güçlülük duygularından yoksun kalır; sevdiğinde kendini bulacağına, onda yitirir kendini. Uzun sürede hiç kimse, kendisine tapan kişiye beklediklerini veremeyeceğine göre, umut kırıklığı kaçınılmaz bir şey olur; bundan kurtulmak için tek çıkar yol yeni bir put aramaya koyulmaktır.
KİMSE KİMSEYİ SEVMEK ZORUNDA DEĞİL Mİ?
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, böyle bir söz ortaya çıkmış, Müslüman topraklarında. Müslüman kimliğinin taşındığı bu topraklarda bu söz fitnedir, fitne. Önce Müslüman kimdir? Nasıl olmalıdır? Bu sorulara cevap verelim. 1.Kötülüğe en güzel şekilde karşılık verirler! Muminin 96: İşte onlara, sabretmelerinden ötürü, mükâfatları iki defa
Herşeye inat en çok kendime Gülmekten gözlerim yaşarana kadar mutlu olacağım bundan sonra Filmin sonu mutlu bitiyor youtu.be/DIcwtTszK5M youtu.be/cU38M31E7pI Böyle Sevme Kimseyi
Reklam
sen de bir tek külünü tut şimdi. sonra siktir git. böyle sevme kimseyi.
Hastalığın aşırı biçiminde anneye bağlılık daha derin, daha akıldışıdır. Bu durumda özlenen şey, simgelerle açıklarsak, annenin koruyucu kollarına ya da besleyici göğüslerine dönmek değil, insanı bütünüyle içine alan —ve bütünüyle yok eden— ana rahmine dönmektir. Akılcılık nasıl ana rahminden kurtulup dünyaya atılmaksa, bu aşırı akıl hastalığının özelliği de rahme doğru çekilme, emilip yeniden onun içine girme isteğidir — bu da insanın yaşamdan geri alınması demektir. Bu tür bağlılığa çocuklarına yutucu, yok edici bir biçimde bağlanan annelerde rastlanır çoğunlukla. Bu anneler bazan sevgi, bazan görev adı altında çocuğu, yeniyetmeyi, büyümüş adamı içlerinde tutmak isterler; ister yeniyetme, ister kocaman adam olsun, çocukları onlarsız nefes almamalıdır;kimseyi sevemelidir; başkalarını ancak yüzeysel olarak, cinsel sevgi düzeyinde —öbür kadınların tümünü aşağılayarak— sevmelerine izin vardır; böyle bir kimse özgür ve bağımsız olamaz; ömrünün sonuna dek sakat ve suçlu olarak kalır.
Sayfa 92
Ali Bardakoğlu Prof. (Diyanet İşleri Eski Başkanı )
1. İslam dini dünyada yaşansın diye gönderildi, ahirette değil. Yani dünyayı terk et, hiçbir şey yapma, ahirette kazanırsın mesajını vermiyor. Müslümanlar dünya-ahiret dengesini yitirdiler. 2. Biz Müslümanlığı sadece inanma ve namaz, oruç, hac gibi belli ritüelleri yerine getirme olarak algıladığımız sürece bu mahcup edici durum devam
9/10 puan verdi
"Sevmek nedir?" diye sordu beynim kalbime...
Sanat tarihi nedir? Sanatın ilk eseri nedir? Sanat kiminle başlamıştır? Bu soruların cevabı illaki vardır ama bu kitabı okuduktan sonra sanırım sevmenin, dünya tarihinde ilk insandan bu yana var olan, hatta ve hatta dinozorlardan bu zamana kadar varlığını devam ettiren ilk sanat dalı olduğunu söyleyebiliriz. Sevmek nedir? Belki hiçbirimiz bu soruyu kendimize ya da bir başkasına sormamışızdır ancak çoğumuz şu sorularla muhatap olmuşuzdur: Beni ne kadar seviyorsun? Beni niçin seviyorsun? Anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun? İşte tüm bu soruların cevabı bu kitabı okuduktan sonra aklınızda bir bir şekilleniyor. Kitap; sevmek, aşk, kapitalizmin insana etkisi gibi birçok konuyu bir araya getirip çok güzel bir analiz ve çözüm çalışması gerçekleştiriyor. İnsanlar nasıl sever, sevgi çeşitleri nelerdir, sevgi nasıl ortaya çıkar gibi birçok soruyu tanımlıyor ve sorulara cevap arıyor. Kendisini yalnız hisseden ya da aşık olduğunu düşünen, sevgiye, aşka özlem duyan herkesin okuyup kendisinden bir şeyler bulacağı ve hayatındaki ilişkileri bundan böyle daha iyi bir şekilde adlandırıp yorumlayabileceği imkanı sunan bir bilgi yumağı bu kitap. Son olarak Dostoyevski’nin de dediği gibi “ Birini çok sevmenin bedeli bir daha kimseyi sevememektir…” sözünün daha da anlam kazanıp insanların artık sevgiye ve aşka daha fazla önem vereceği ve kıymet bileceğini ortaya koyan bir eserle sizleri baş başa bırakıyorum.
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,5bin okunma
199 syf.
9/10 puan verdi
İletişim
Kurduğumuzu sandığımız ama çoğumuzun aslında ne olduğundan haberi bile olmayan şey. Nerede başlıyor iletişim? Nerede son buluyor? "İki insan birbirini fark ettiğinde iletişim başlar." diyor Cüceloğlu. Peki kaçımızın haberi vardı bundan? Sadece konuşmak değildir iletişim, çoğumuzun düşüncesinin aksine iletişimin o kadar çok çeşidi
İletişim Donanımları
İletişim DonanımlarıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20146,5bin okunma
181 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.