Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Babama 2
Mezarının toprağı bir sıcak yatak bana Ne olur aç gözünü bir kerecik bak bana Gurbet eller çürüttü ömrümü damla damla Karşılaşmadım bana senin gibi adamla Görmedim bir merhamet gözlerde ve ellerde Gül kokusu duymadım esen bunca yellerde
Boyacı olacağım dedim ya
Birkaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye dövdüler. Benim kalemim yoktu aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular. Çok fena yapmışsın. Fena yaptım. Ben adam olmak istemiyorum ki. Ne olmak istiyorsun ya? - Boyacı olacağım dedim ya.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası
Reklam
27 Yeni yıkanmış sokaklar tütüyor ikindi rüzgârında. Dükkânların önünde uyuklayan adamlar var... Yaşamım boyunca bu görüntüyle başlayacak bir anlatı yazmayı kurdum, ama gerisi bir türlü gelmedi. O dükkânların önünde uyuklayan adamlar kalkıp da bir türlü yaşama katılmadılar. Donduruldu resim. Zamanla soldu. Dükkânların bile yeri değişti belki ve
Turuncu Defter
İç dökme perileri.
Adına ne denir bilmem. İster karma densin, ister ilahi adalet. İçtenlikle ve haksızca üzüldüğüm ne varsa, üzenlerin hep aynı şekilde, aynı durumda oluşlarına şahit oldum, oluyorum. Başkasından bir kötülük görmeye gerek yok. İnsan kendi kuyusunu kendisi kazan bir varlık, onu anladım. Bir yandan da şunu ezberletip uygulattım kendime: "Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz." Ben de aldım dersimi. Zira, dersimi öğrenmedikçe devam etti o döngü. Tam "artık anladım" dediğim anda bir benzeri çıktı karşıma. "Hadi bakalım, gerçekten anlamış mısın görelim" denilircesine. Ve sonuç, yine aynı hata-lar. Bu defa da yine aynı cümleyi kurdum: "artık anladım" Şimdiyse gelecek olan o sınavı bekliyorum kendimi kendime kanıtlamak için. Artık biliyorum ki, uğranılan kimi haksızlıklara insanın kendisi kapı aralayabiliyor, bile isteye. Belki de bi miktar mağdura yatmanın dayanılmaz hafifliği. Haksızlığa uğramanın kapısını aralık bırakmayıp sızlanmamak ile her haksızlıkta kendini kusurlu görmemek arasındaki dengeyi öğrenip öğrenmemenin sınanması bu. Kalemim, silgim, suyum hazır. Bekleyelim bakalım.
Olamaz olamaz sensiz yârim Kabir azabından beter hâlim Acılar, bütün derdim Sensiz bir dünyayı neyleyim? Olamaz olamaz sensiz yârim Kabir azabından beter hâlim Acılar, bütün derdim Sensiz bir dünyayı neyleyim?
10/10 puan verdi
·
Beğendi
1963 yılına gidelim mi bugün sizlerle ? Gelelim konusuna; Çalışkanlıklarıyla nam salmış Pala Zeynel ve Gülfidan'ın dört erkek üç kız evlatları vardır. Kendi halinde hayat mücadelesi veren bu ailenin bir tek isteği herkesin rahat edeceği bir ev... Bu kocaman ailenin oğulları Dündar askerden yeni gelmiş Peri'sine kavuşmak için gün
Kanlı Sel
Kanlı SelHasan Dikmen · Az Kitap · 202311 okunma
Reklam
Aşk,a
Ay yine tüm çekiciliğiyle süslemiş denizi, Sokakta kimsecikler yok her zaman olduğu gibi, Ben,kalemim ve sıcacık kahvem... Hepimiz çok özlemiştik seni. Şimdi tekrar hoşgeldin deme zamanı. Umarım bu sefer, Bana ayırabileceğin çok zamanın vardır. Olmasada erken vedalara alıştı yüreğim...! İnanki yine eşin benzerin olmayacak bende, Dünyalara sığdıramayacağım seni, Her zaman birlikte olabilmek için, Yine gecemi gündüzüme katacağım. Gerçi habersiz yakaladın beni ya! Olsun ne olacak ki? Zaten kapım ardına kadar açıktı sana. Ama çok beklettin bu defa... Sonunda geldin ya, Önemli olan da bu değil mi? Şimdi yanıbaşımdasın ve de rüyalarımda... Benim için daima kutsal olduğunu sakın unutma! Ve bu defa beni bırakma...!
Namık Kemal
Namık Kemal
Uyumak istiyordum.Uyanmak istemiyordum da yazabilirdim aslında.Ama yazmadım çünkü uyanmak istemiyorum bir olumsuzluğa gebeydi.Ve ben korkardım olumsuzluklardan.Hatırla. Olabildiğince kaçınırdım küçüklüğümde, olumsuz bir ifadenin ağzımdan kaçmasından.Bana musallat olmasından korkardım, musallat olup gitmemesinden.Bir de öyle inattım ki bir kez yapmam dersem yapmazdım bir şeyi, sonrasında istesem bile.İnadımı kırmaktanda korktum asla kıramayacak olmaktan da.Okulda beni oyuna davet ettiklerinde oynamayacağım demezdim mesela, başım ağrıyor yarın oynarız derdim.Yada anneme yemeyeceğim demezdim, karnım ağrıyor sonra yerim derdim.Beni seviyor musun diye sorardı babam kalbim ağrıyor derdim bu seferde, sonra severim diyemezdim ama.Korkumun cümlenin anlamıyla alakası yoktu aslında, cümlenin yapısıydı benim karanlıkta ki canavarım.Yapıya olumsuzluk katan her şey.Takıldığı fiilleri kanser hücresi gibi kurutan –me –ma ekleri.Belki de bardağın dolu tarafını görmeyi yanlış anlamıştım.Olumlu yönden bak, bende, sözleri gözlerim sandığım için olumlu yönden konuş olmuştu.Sonra cesarete susadım ve içtim suyun hepsini.Üşendim her şeyin olumlu yönünü söylemekten.Ya da olumsuz olmak istedim, sen gibi.Sadece bazen eski bir alışkanlığı yazıyor kalemim.Sana özeniyor sonra vazgeçiyor bu uğraştan.Sen her ağzını açtığında bir olumsuzu doğurdun.Yapmam, oynamam, yemem, olmaz, içmem ve sevmiyorum derdin karşındakine çekinmeden.Farkına varmadın olumsuzluklarla kuşatıldığını.Cümleye olumsuzluk katan –me –ma harflerine dönüştüğünü.Ve şimdi nereye yerleşsen hep bir olumsuzluk takıldı evine, nazar boncuğu yerine.
Soru 3: Seni, yazmaya ve kitap telif etmeye teşvik eden kim olmuştur? Cevap: Hasan el-Benna, Seyyid Kutup, Yusuf el-Karadavi, Muhammed Ahmed er-Raşid, Hemmam Said ve diğerleri... İşte, beni yazmaya teşvik eden, fikirlerime ve düşüncelerime istikamet veren bu kimseler olmuştur. Bana göre bir mücahid, esir düştüğü vakit, düşmana karşı vermiş olduğu amansız mücadelesini devam ettirmelidir. Bunu da ya yazarak, ya konuşarak ya da başka bir metot benimseyerek devam ettirmelidir. Benim yola çıkarkenki şiarım, "Eğer direnişe silahla destek olamazsam; kalemim ve mürekkebim direniş ve mukavemet yolunda silahımdır!" olmuştur.
Sayfa 147Kitabı okudu
Bir yazıya çabalıyorum şimdilerde. Tıpkı benim gibi meçhul ve ehemmiyetsiz... Hayatını tasvir için yokluğu ve varlığı alelade bir teneffüsten ibaret vasatlar takımından bir kimseyi seçiyorum kendime. Çoğu kült eserde rast geldiğimiz anlatıyı gerçekçi kılmak adına yazılan, hani adı sanı hatta söyleyecek bir tek sözü olmayan kimselerden birini. Her
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
Selamlar. Hepimize mutluluk, sağlık, huzur ve çokça hayırlı kazanç getirecek bir yıl diliyorum. Sevgili #2024 lütfen bizlere iyi gel! Tabiki her yıl uyguladığım bir geleneği bu yılda bozmadım. Çokça #christmas #noel temalı film izledim ve kitap okudum. Malesef ki bu sene ne kitap olarak ne de film olarak tatmin edici bir sene olmadı. O kadar az
Noel'de Aşk Başkadır
Noel'de Aşk BaşkadırClaire Kingsley · Olimpos Yayınları · 2023211 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Evet sevgili kitap sever dostlar uzun bir zaman sonra yeni taptaze bitirdiğim bir kitap incelemesi ile geldim "Bir kitap ver kitapçı. Nasıl olsun? Huzur kaçırsın..." Yazarla ilk tanıştığımda huzurunuzu kaçırmaya geldim diyordu ve dediğini de yaptı dimağından dökülen her cümlede... Şöyle bir bakayım diye elime aldığım kitabı okuyup bitirdim bir çırpıda, beynimde tekrar tekrar yankılandı okuduğum her satır ve tabi ki kendimi sorgularken buldum her satır sonunda... Bu kitap bana
Ernest Hemingway
Ernest Hemingway
i hatırlattı ilk sayfalarda... Daha doğrusu Hamingway'ın "Satılık bebek patikleri, hiç giyilmedi !" Öyküsünün kısa ve netliğini. Sevgili yazarımız
Emre Timur
Emre Timur
dan sağlam bir tokat yedim kitaba başlar başlamaz. Kendine gel okurum, benim kalemim bu , huzurlu olma, düşün, yorumla, anla, hisset dedi birnevi Bir yandan da
Çürüme
Çürüme
den sonra yeni çıkacak kitabı (Kuklacı) için okuyucusuna ön hazırlık gibi geldi bana
Tereddüt
Tereddüt
Okuyucum kendine gel ben geliyorum diyor sevgili
Emre Timur
Emre Timur
Okuyun, okutun bu kalemi. Yaşarken değerini bilelim. Kitapla kalın sevgiler...
emre timur
emre timur
Tereddüt
TereddütEmre Timur · Az Kitap · 202341 okunma
Hizmet-i kudsiye
Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan; bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da madem Risale-i Nur şakirdlerinin bir şahs-ı manevîsi var, şüphesiz o şahs-ı manevî bu zamanın bir âlimidir. Sizin kalemleriniz ise o şahs-ı manevînin parmaklarıdır. Kendi nokta-i nazarımda liyakatsiz olduğum halde, haydi hüsn-ü zannınıza binaen bu fakire bir üstadlık ve tebaiyet noktasında bir âlim vaziyetini verdiğinizden bağlanmışsınız. Ben ümmi ve kalemsiz olduğum için sizin kalemleriniz benim kalemim sayılır, hadîste gösterilen ecri alırsınız. Lemalar
660 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.