Önündeki araba patlar. Yavaşça parçalara ayrılır. Pencerelerden fırlayan cam parçacıkları bedenini kırk yedi yerinden keser. Yüzünü, kollarını, bacaklarını. Kapı patlayarak arabadan ayrılır... Minyatür metal füzeler gibi her tarafa sıçrar dumanın arasında. Bir parça havada döner, yere paralel bir halde uçar ve Caine'nin midesine saplanır.
Sivri ucu derisini keser, tereyağı keser gibi karnını deşer. Yavaş çekimde bile bu o kadar hızlıdır ki sancı yoktur. Ta ki omuriliğine gelene kadar. Sırtı bir anda elektirik yemiş gibi acır.
Gözleri yerlerinden firlayacakmiscasına büyür. Kemiklerin ezildiğini duyar metal omuriliğe saplanırken. Ve sonunda arkasındaki tuğla duvara kadar deler geçer. İç organları da artık paramparçadır. Metal, yolunun üzerindeki her şeyi yok etmiştir.
Caine ölür.
Hepimiz Gogol'ün "Palto"sundan çıktık. -Dostoyevski
Nikolay Vasilyeviç, erken yaşta kurduğu hayalini sonunda gerçekleştirmişti. Gogol'ün 19 yaşında Petersburg'a yolculuğu ona şehrin güzelliklerini görme fırsatı vermişse de devlet memurluğu yapıyor olması bürokrasinin ne kadar laubali, yolsuz, klimalı kahvehane gibi bir sistem olduğunu
Kemik gelişmeleri bozuk olan çok tip var aralarında, fizyonomi olarak domuza ya da kargaya benzeyen.. Ama, arada bir, dikenler arasından boynunu uzatmış bir zambağa benzeyen figürler var ki...
"Sözünün son kelimeleri ağzından çıktığı sırada gözlerinin her birinde yıldız gibi bir damla parlamaya ve allı sarılı yanaklarının üzerinde şafak bulutuna rastlamış yıldız yağmuru gibi seyrine doyulmaz bir güzellikle süzülmeye başladı."
Sayfa 27 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu