Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milli Şuur Uyanıklığı
Millî şuur, bir milletin, kendini duyması ve bilmesidir. Hem duyguya hem de düşünceye dayanan millî şuur, bir milletin mânevî kuvvetlerinden en önemlisidir. Milletlerin hayatını koruyan dört savunma hattından en geride olanı yâni sonuncusu ve en mühimi millî şuurdur. İnsan uzviyetinin akciğer, karaciğer, kalp ve beyin nasıl dört önemli organı ise,
296 syf.
1/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Okuduğum en mide bulandırıcı kitaplardan biri olan “Daima ve Asla, Senin” kitabına yorum yapmak bile içimden gelmiyordu. Bir iki kelimeyle beni neyin bu kadar tiksindirdiğini söyleyip geçecektim sadece ama gerçekten yorumlarımı okuyan ve faydalandığını, onları birkaç kötü kitaba para vermekten kurtardığımı söyleyen güzel insanlar için kolları
Daima ve Asla Senin
Daima ve Asla SeninAustin Siegemund-Broka · Yabancı Yayınları · 202086 okunma
Reklam
Ben sadece, “böyle sıcak bir mektubu yazan bir insan hakaret edemez” diye yazdım. Bundan senin mektubunu bir sevda mektubu gibi gösterdiğim manâsı çıkar mı? Çıkmazsa, “böyle böyle” diye sana lâf getirmek ya da icat etmek, de bakayım nedir? Benim bulacağım sıfatlar iğrenç ve korkunç olur, sen bul, belki doğrusu da budur. Bütün bu densizliklerden ötürü mü beni aylarca, yalnızlığa mahkûm ettin? Nasıl kandın, nasıl düşünemedin ki (gerçekten ikimiz de birbirimizi çok iyi tanıdığımız halde) bu hallere düşmemize sebep oldun. Adetâ benden şüpheleniyor gibi bir havan var. Sana yadırgı, çirkin ve ayıp bir hava... Nasıl bu havaya girebiliyorsun? Hangi kahpe tuzağı, seni böyle şaşkın, benden şüphelenecek kadar kararsız, hale düşürdü?
Nevzat’a yazdığım iki mektubu alıp okumak, senin için güç olmasa gerek. Onu gören, konuşan iki dostun da bu küçük zahmeti başarabilirler. Nevzat, öyle bir şey söylememiştir. Beni korumak veya seni küçültmek içgüdüsüne kapılsa bile bunu yapmaz! Asıl, o mektubu okuduktan sonra sana nasıl inandığımı, nasıl yıkılamaz bir dostluk kurduğumuza
223 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Aziz Nesin'i nasıl anlatsam, nereye koysam hiç bilmiyorum. Ama sevdiğim yazarlardan ilk üçtedir her zaman. Kendimi muhalif olarak gördüğüm için olabilir belki de. Ne de olsa muhalif olunmuyor doğuluyor :))) Mizah çok zor bir iştir bana göre, ince bir zekâ gerektirir. Mizah ile hakaret arasındaki o ince çizgiye dikkat etmek lazım. Ve bunu en iyi yapandır Aziz Nesin. Siyasiler bunu her ne kadar hakaret olarak görseler de mizahın dibidir Aziz Nesin'nin yaptığı. Zaten biz millet olarak asla eleştiriyi kabul etmeyiz. En büyük ozelligimizden ikincisidir. Birincisi ise her konuda bilgimizin olması. Kitaba gelirsek, yazdığı bir yazı yüzünden 10 ay hapislikten sonra 4 aylık Bursa sürgünündeki anılardan oluşur. Kitabın başından sonuna kadar tebessüm ederek okudum. Yaşadığı maddi manevi sıkıntıları nasıl trajikomik anlattığına bizim gibi kendisi de şaşırıyor aslında. Çok büyük acılar çekiyor ama en kötüsü ailesinden uzakta olması ve onlara yardım edememesi geliyor. Bunların üstüne bir de yakın arkadaşlarının onu görmezden gelmesi,onu görünce yolunu değiştirmesi ama yine de onlara hak vermesi çok büyük bir erdem. Her şeye rağmen iyi ki bu dünyaya geldin ve geçtin.
Bir Sürgünün Anıları
Bir Sürgünün AnılarıAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 20171,282 okunma
Kendim söyledim, kendim dinledim!
"Stand-up yapacağım" adı altında sahneye çıkanlar, göz göre göre yalan konuşuyorlar. Komedyen diyorlar kendilerine ama bu yaptıkları düpedüz maskaralıktır! Üstelik sadece yalan da değil marifetleri; insanları aşağılama, küçük düşürme, hakaret, küfür... Oysa ki Efendimiz(sav), insanları güldürmek adına yalan söyleyen kişilere üç defa: "Yazıklar olsun!" demektedir (Ebu Davud, Edeb:38). Hele bazıları var ki sosyal medyada yazan şeyleri alıp, "geçenlerde başıma bir iş geldi, şöyle oldu, böyle oldu" diye utanmadan anlatabiliyor. Bu kadarı insanların zihniyle alay etmektir. Fakat karşısındakini güldürsün de, nasıl olursa olsun! Var olanı yok, yok olanı var göstersin, ustaca yalan söylesin, toplum da bu adama rağbet etsin. Adına da eğlence, komedi diyelim! Yok ya!
Reklam
Rahip sözün burasında durdu, tutuklu kız rahibin göğsünden hiriltı sesi çıkartan bir iç çekiş duydu. -Bir gün odamın penceresinden bakıyordum. Hangi kitabı okuyordum o zaman? Ah! Bütün bunlar kafamda bir girdap gibi dönüyor. Kitap okuyordum. Pencere bir meydana bakıyordu. Tef ve müzik sesi duydum. Düşüncelerden bu şekilde uzaklaştırıldığım için
Sayfa 309
516 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 günde okudu
MASUMİYETİMİZ ÜZERİNE
AŞK ve MÜZE ÜZERİNE Şöyle bir sualle başlamak istiyorum yazıma; aşk nedir ya da ne değildir? Kendi adıma, hayat sahnesinde gözlemlediğim kadarıyla, dizginleyemediğimiz dürtülerle başlayan, her an birlikte olma isteği ile sürekli tetiklenen, heyecan ve mutluluk uyandıran, içine ara ara ızdırap karışmış fakat şiddetinin büyüklüğüne bağlı olarak bir
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,5bin okunma
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.