Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya... Ne güzelmiş ulan... Bundan kelli, evim de ailem de en iyi arkadaşım da bu şehir. Artık bana evsiz demesinler, şehirli desinler.
Denizin fısıltısı eşliğinde, "Bir Şehri Düşlemek" kulağımda, Melodiler dalgalarla buluşur, kalbim seninle çarpar yavaşça, Her notada senin özlemin, her dalgada aşkımızın sesi, Kıyıya vurdukça, kalbimde senin nefesin serinler sessizce. Deniz kenarında huzur buluyorum, kimsenin veremediği, Gökyüzünün mavisi, dalgaların ritmi, içimi serinletiyor, Şarkının her sözü, sevdamıza bir masal yazar, Uzaklarda bir şehir düşlerim, seninle dolu sokakları. Bir şehri düşlemek gibi, seni düşünmek, Her köşesinde senin izlerin, her sokakta senin sesin yankılanır, Denizin sonsuzluğunda kaybolurken zaman, Seninle geçen her an, kalbimde bir hazine saklı kalır. Melodilerle örülü, sevda dolu bu gece, Kulağımda seninle, kalbim sana meyilli, Kıyıya vuran dalgalar gibi, özlemle doluyum, Sonsuzluğa yazılmış aşkımız, kalbimde bir iz, sana aşık bir duygu.
Reklam
Enver Paşa
“Bu güzel şehir ve onun güzel manzaraları, beni seven insanları, bana tapan ailem, bütün bunlar şu sıra sıkıyor beni. Ne istediğimi bilmiyor, en uç mutluluk ve en uç mutsuzluk anlarımda duyduğum bir arzuyu düşünüyorum. Ah, bir ölebilseydim!”
Şiraz
Görünen her şey, bu bahçeler, bu mineli köşkler, ön taraftaki bu direkler, bu kâhin çehreli ihtiyarlar ve öte tarafta kara servilerin arkasında bir eşi daha bulunmayan bu şehir, bunların bütünü son derecede Şark'a mensup bir özelliğe haizdir. Sanki eski bir Acem minyatürü çok fazla büyütülerek hakikat şeklini almış! Portakal çiçeklerinden ve güllerden güzel bir koku intişar ediyor. Saatte bilmediğim bir hareketsizlik ve durma var. Vakit artık firar ediyor gibi görünmüyor. Ah! Oraya gelmek ve bunları böyle bir sabahta görmek! Seyahatte çekilen bütün zahmetler, yolda dağa tırmanışlar, uykusuz geçen vakitler, toz duman ve haşeratın hepsi unutuluyor. Bu zahmetlerin mükafatı görülüyor. Hakikaten bu Şiraz şehrinde bir şey var, bir sır, bir sihir ki bizce anlaşılması ve Garp lehçesindeki sözcüklerle ifadesi gayrikabildir. Bu dakika da Acem şairlerinin heyecanlarındaki ifratı ve hayallerindeki mübalağayı anlıyorum. Onlar, gözleri büyüleyen letafeti ancak bu sayede böyle renkli ve müphem surette ifade edebiliyorlar.
Ak ağacın çiçek açması
Sonunda bir gün Gandalf ortalıklardan yok oldu . Gandalf, Aragorn'u gece çıkarmıştı Şehir'den ve onu Mindolluin Dağı'nın güney eteklerine götürmüştü; orada asırlar önce yapılmış, artık kimsenin gitmeye cesaret edemediği bir yol buldular. Çünkü yol, dağdan çıkarak sadece kralların gitmesi âdet olan, yüksekteki kutsal bir yere
Fâtımîler Devleti Siyasi Tarihi Sona Erdi
Zilhicce 566/Ağustos 1171 tarihinde (Nûreddîn Zengî) gönderdiği uyarıda, Fâtımî imamı 'Adıd-Lidînillah'ın isminin hutbeden kaldırılmasını ve Abbâsî halifesi el-Müstazî Biemrillâh (566- 575/1170-1180) adına okutulmasını nihai bir ikaz olduğunu belirtti. Bunu gerçekleştirme zamanının geldiğine inanan Selahaddin, Muharrem 567/Eylül 1171tarihinde hutbede Fâtımî halifesi 'Adıd-Lidînillah'ın ismini kaldırarak yerine Abbâsî halifesinin ismini koydurdu. Üç gün sonra hasta olan 'Adıd-Lidînillâh vefat edince, Fâtımî sarayını teslim alan Selahaddin, son Faâtımî halifesinin oğullarını göz hapsine aldı. Böylece Fâtımîler Devleti siyasî tarihi sona erdi ve Mısır için yeni bir dönem başladı. Bu haber Bağdat'a ulaşınca şehir süslenerek günlerce kutlamalar yapıldı.
Sayfa 436 - ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI ANKARA, 2018 İNCELEYİCİLER, PROF. DR. CASİM AVCI PROF. DR. RAMAZAN ŞEŞENKitabı okudu
Reklam
Dünyada 300 milyondan fazla Müslüman olduğunu ve bu insanların başkalarının iradesi ve horgörüsü altında yaşadıklarını söyledi. Niçin? Çünkü aldıkları eğitim, zincirlerini kırmaya yarayan insani nitelikleri onlara kazandıramamıştı; eğitimleri ulusal değildi. Genç beyinleri ‘paslandırıcı, uyuşturucu, hayalî zevaitle’ doldurmaktan kaçınmanın ne
Sayfa 478Kitabı okudu
456 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
esir şehir üçlemesi'nin üçüncü ve son kitabı olup, ilk kitaptan beri aklımda kalan soru işaretini cevaplandıran roman. -spoiler- kurgu başarılı, samimi ve gerçekçiyken kamil bey'in kuvayi milliyeci olma hızı içimde hep bir boşluk oluşturdu. düşünce altyapısı henüz yeterli değildi. evet esir bir şehirde olmaktan rahatsızlık duyuyor ama
Yol Ayrımı
Yol AyrımıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20192,899 okunma
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim Ey İnsanlar! Sözümü iyi dinleyiniz Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. "İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur. "Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar, bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur. "Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbasın afaizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. "Ashabım! Dikkat ediniz. Cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu İlyas bin Rabia'nın kan davasıdır. "Ey insanlar!" "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim Siz kadınlar Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kaldınız. ...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.