Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne doğru tespit
Bu memlekette keyfinizce eğlenmek istediniz mi konunuz komşunuz, bütün mahalle, bütün şehir itiraz eder, sizi ayıplar. Açık, mertçe eğlenmeye tahammül edemezler. Fakat gizli ahlaksızlık içimizi kemirir durur.
hayat veren zehirlerden, vahşi akan su sarnıçlarından yaralarını iyileştireceksin. kanayan parçalarını tek tek toplayacaksın. anıların isimsizleşene kadar hiçbir kelime yeterince anlatamayacak gördüklerini. tılsımlı bir yere gidiyorsun. havası da, toprağı gibi sana benziyor. bu şehir ölüme izin vermiyor.
Reklam
"Vıcık vıcık insanlar kaynıyor caddelerde."
Gelişinle ışıklar yandı. Yepyeni bir zamanı yaşıyorum seninle. Yepyeni bir ömrü sürdürmeye başlıyorum. İnsanlar yine aynı insanlar biliyorum. Bu şehir aynı şehir. Yıl 1964... Mevsim yaz bitimi. Yine türlü bayağılıklarla çalkanıyor dünya. Yine şerefler ayaklar altında çiğneniyor, yine çarşılarda gramla satılıyor fazilet. Kişiler yine durmadan bir şey arıyor ve bu arayış içinde birbirlerine her türlü kötülüğü yapmadan edemiyorlar. Vıcık vıcık insanlar kaynıyor caddelerde. Kötüler, iyiler bu pazarda aynı fiyatla alıcı bulabiliyorlar. Aklar gitgide yitiriyor aklığını ve karalar her zamankinden daha kara. Sadece ben eski yerimde değilim artık. Beni bulduğun yerde değilim. Elbisemi çamurlardan, içimi kötülüklerden temizledim. Sana ve senin engin sevgine layık olabilmenin çabası içindeyim. Geç de olsa, güç de olsa adım adım yaklaşıyorum sana.
Sayfa 254 - Mihriban'a Mektuplar - Uzak YalnızlıkKitabı okudu
Bu memlekette keyfinizce eğlenmek istediniz mi konunuz komşunuz, bütün mahalle, bütün şehir itiraz eder, karşı çıkar... Açık, mertçe eğlenceye tahammül edemezler. Fakat gizli ahlaksızlık içimizi kemirir durur.
Sayfa 13 - Bahriye HanımKitabı okudu
Dünya... Ne güzelmiş ulan... Bundan kelli, evim de ailem de en iyi arkadaşım da bu şehir. Artık bana evsiz demesinler, şehirli desinler.
Reklam
Şiraz
Görünen her şey, bu bahçeler, bu mineli köşkler, ön taraftaki bu direkler, bu kâhin çehreli ihtiyarlar ve öte tarafta kara servilerin arkasında bir eşi daha bulunmayan bu şehir, bunların bütünü son derecede Şark'a mensup bir özelliğe haizdir. Sanki eski bir Acem minyatürü çok fazla büyütülerek hakikat şeklini almış! Portakal çiçeklerinden ve güllerden güzel bir koku intişar ediyor. Saatte bilmediğim bir hareketsizlik ve durma var. Vakit artık firar ediyor gibi görünmüyor. Ah! Oraya gelmek ve bunları böyle bir sabahta görmek! Seyahatte çekilen bütün zahmetler, yolda dağa tırmanışlar, uykusuz geçen vakitler, toz duman ve haşeratın hepsi unutuluyor. Bu zahmetlerin mükafatı görülüyor. Hakikaten bu Şiraz şehrinde bir şey var, bir sır, bir sihir ki bizce anlaşılması ve Garp lehçesindeki sözcüklerle ifadesi gayrikabildir. Bu dakika da Acem şairlerinin heyecanlarındaki ifratı ve hayallerindeki mübalağayı anlıyorum. Onlar, gözleri büyüleyen letafeti ancak bu sayede böyle renkli ve müphem surette ifade edebiliyorlar.
Ak ağacın çiçek açması
Sonunda bir gün Gandalf ortalıklardan yok oldu . Gandalf, Aragorn'u gece çıkarmıştı Şehir'den ve onu Mindolluin Dağı'nın güney eteklerine götürmüştü; orada asırlar önce yapılmış, artık kimsenin gitmeye cesaret edemediği bir yol buldular. Çünkü yol, dağdan çıkarak sadece kralların gitmesi âdet olan, yüksekteki kutsal bir yere
Fâtımîler Devleti Siyasi Tarihi Sona Erdi
Zilhicce 566/Ağustos 1171 tarihinde (Nûreddîn Zengî) gönderdiği uyarıda, Fâtımî imamı 'Adıd-Lidînillah'ın isminin hutbeden kaldırılmasını ve Abbâsî halifesi el-Müstazî Biemrillâh (566- 575/1170-1180) adına okutulmasını nihai bir ikaz olduğunu belirtti. Bunu gerçekleştirme zamanının geldiğine inanan Selahaddin, Muharrem 567/Eylül 1171tarihinde hutbede Fâtımî halifesi 'Adıd-Lidînillah'ın ismini kaldırarak yerine Abbâsî halifesinin ismini koydurdu. Üç gün sonra hasta olan 'Adıd-Lidînillâh vefat edince, Fâtımî sarayını teslim alan Selahaddin, son Faâtımî halifesinin oğullarını göz hapsine aldı. Böylece Fâtımîler Devleti siyasî tarihi sona erdi ve Mısır için yeni bir dönem başladı. Bu haber Bağdat'a ulaşınca şehir süslenerek günlerce kutlamalar yapıldı.
Sayfa 436 - ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI ANKARA, 2018 İNCELEYİCİLER, PROF. DR. CASİM AVCI PROF. DR. RAMAZAN ŞEŞENKitabı okudu
Dünyada 300 milyondan fazla Müslüman olduğunu ve bu insanların başkalarının iradesi ve horgörüsü altında yaşadıklarını söyledi. Niçin? Çünkü aldıkları eğitim, zincirlerini kırmaya yarayan insani nitelikleri onlara kazandıramamıştı; eğitimleri ulusal değildi. Genç beyinleri ‘paslandırıcı, uyuşturucu, hayalî zevaitle’ doldurmaktan kaçınmanın ne
Sayfa 478Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.