Roman Hakkındaki AçıklamalarımSerencam adlı bölüm ile başlayan
Kılavuzun Pusulası , alışılmışın aksine sondan başlıyor. Mazi adlı bölüm ile geçmişe dönülüyor. Bu bölümde üniversite eğitimi için ailesinden uzaklaşarak şehir dışına giden ve tek başına bir evde yaşama tutunmaya çalışan Orkun Arıkan, gizemli rüyalar görmeye başlar ve tuhaf
Okuma arkadaşımla tanışın, Mehmet amca ♥️
Kendisi tahsili olmayan, 65 yaşında uzun yıllar çiftçilikle uğraşmış ve hala şehrimizin şirin bir köyünde yaşamını sürdüren bir amcamız. Şu anki emekli maaşı kitap almaya yeterli gelmediği için şehir kütüphanesine üye. Her hafta Türk tarihi üzerine yazılmış iki kitap alır ve her gün bu sandalyeye oturup, benimle birlikte en az bir saat kitap okur. Yaşıtlarıyla beraber köy kıraathanesinde okey taşı sallamak yerine, kitap sayfası çevirmeyi daha doğru buluyor. Zaten beni de hayat telaşesine kapılıp kendimi eğitmeyi bıraktığım noktada, henüz doğmamış çocuklarımı daha iyi yetiştirebilmem için kitaplara tekrar döndüren kendisidir. O farkında değil ama ben ona hayranım ♥️
Ve, bitti...
Bu kadar kısa zaman diliminde içinden çıkamam sanıyordum ama uzun süre içimden çıkmayacak bir eser oldu İki Şehrin Hikayesi...
Bir arkadaşın tavsiye ve hediyesi üzerine başlamıştım esere. İtiraf etmek gerekirse ilk iki yüz sayfada esere girmekte oldukça zorlandım. Ama sayfalar ilerledikçe kitap beni kendisine çekti ve son üç yüz
1. Tek bir kelime “Git!” demişti “Öl, yaşama, nefes alma!” Gibi duymuş, anımsamıştım, o kelimeyi. Hastane odasında iyileşmesini bekleyip, yemeklerini yedirdiğim, ilaçlarını dakikasına kadar geciktirmediğim bir adam diyordu bunu. Pencerenin kenarında durup, yoldan geçen arabalara bakıyordu. Aslında beni görmemek için dönmüştü sırtını – her zaman
Tatar Çölü, yalnızlığın, yanlış tercihlerin, alışmanın, vazgeçememenin, beklemenin, umut etmenin, acı çekmenin, özlemenin, yaşamın, ölümün kitabı... Kısacası insan hayatı içerisinde yer alan en gerçek duyguların kitabı.
Yalnızlık ömür boyudur. İnsan ne kadar büyük kalabalıklar içerisinde bulunursa bulunsun yalnızdır. Ne yaparsa yapsın bu uçsuz
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.
Ey manası yüzölçümünden büyük olan şehir!
Üzülme bu kadar,
Anlaşılmak zor,
Benim gözümle görse seni herkes
Keşke...
Esirin oldum bile isteye
Mutlak ı kadirde yazılanımsın
İncinmesin yufka yüreğin
Ne yapsalar nafile,
Ebed müddet gizlerimde, düşlerimde hislerimdesin.
05.05.2022 S.AŞCIOĞLU
Peş peşe okuduğum dört Saik Faik kitabının ardından ki yaklaşık 70 civarında öyküye denk geliyor, bir durup soluklanmak, biraz okuduklarımı sindirmek, biraz da üzerimde biriken yükü boşaltmak maksadıyla bir mola vermek icab edince, bir semaver dibinden daha güzel bir köşe olamayacağını düşünüp çıkınımı buraya boşaltmaya karar verdim...
Gelin,